14 Şubat 2009
15 Şubat 2009 Pazar günü yapılacak miting öncesi bakın, sendikacılar ne diyor; ‘’Küresel kriz, tüm dünyada ağır ekonomik ve toplumsal sorunlar yaratarak derinleşiyor.’’ ‘’Denizli, Bursa, Kocaeli, Gaziantep gibi ucuz emeğe dayalı ihracat merkezlerindeki faaliyetler durma noktasına gelirken, işten çıkarmalarda metal ve tekstil iş kolları başı çekiyor.’’ ‘’Bu arada ekonomik politikalar, emekçi sınıfların çalışma ve yaşam koşullarının daha da kötüleşmesini beraberinde getiriyor,
14 Ocak 2009
Ziya Gökalp ‘’Türkiye’nin milli lisanı ‘’İstanbul TÜRKÇESİ’’dir, buna şüphe yok ! Fakat İstanbul’da iki Türkçe var: Biri konuşulup da yazılmayan ‘’İstanbul lehçesi’’, diğeri yazılıp da konuşulmayan ‘’Osmanlı lisanı’’dır. Acaba milli lisanımız bunlardan hangisi olacaktır. ? ‘’ ‘’Diğer ülkelerin hepsinde konuşulan dille yazılan dil aynı şeydir. O halde, İstanbul’da gördüğümüz bu ikilik, lisan-i bir hastalıktır.
20 Aralık 2008
Yazılarımı okuyanlar hatırlayacaklardır ki, Ermeni meselesi üzerine farklı konularda 2004 yılından bu yana araştırdıklarımı, düşüncelerimle birleştirerek sizlerle paylaşmaktayım. Yani Ermeni meselesi benim ve okuyucularım için hiç de bilinmeyen bir konu değil. Buradan hiçbir kimseye tarih dersi vermenin peşinde değilim. Böyle bir haddim de zaten olamaz. Ancak okur-yazar olmayı becermeğe çalıştığım günlerden, günümüze neredeyse altmış yıla yakın bir zaman geçmiş.
20 Kasım 2008
Üzerinde çok konuşulan ‘’ŞARK RAPORU’’ (Kürt Raporu) na merhum İsmet İnönü ‘’Vazife seyahatine evvela sırası ile geçtiğim vilayetlerde rast geldiğim vaziyetleri ve meseleleri olduğu gibi hikaye etmek ile başlamak isterim.’’ Diyerek giriş yapıyor. Ulu Önder ATATÜRK’ÜN bu konuya bakışını herkes biliyor. Söz konusu raporun ne dediğine geçmeden önce, biraz tarihin derinliklerinde KÜRTLERİN neler yapmış olduklarına bir bakalım.
21 Ekim 2008
Bugün KÜRT meselesinin ne olduğuna bakmak isterken, daha önce yazılmış KÜRT RAPORLARI nın olduğunu da sizlere hatırlatmak istedim. Herkesin bildiği gibi, bunların içerisinde İSMET İNÖNÜ’nün KÜRT RAPORU ile CELAL BAYAR’ın DOĞU RAPORU hazırlayanların görevleri nedeniyle, en çok ses getirenleri olmuş ve tartışılmıştır.
29 Eylül 2008
Gençler soruyor; Şerefsiz.. Ne demek…? Müfteri.. Ne demek…? Ergenekon… Ne demek….? Deniz Feneri… Ne demek…? Şirket ortağı… Ne demek…? Şirketin eski ortağı… Ne demek…? O Gazeteleri okumayın…. Ne demek…? Gel de, yaz…. Mutluluğun ve sevincin resmini yapamazsam da, herkese ZEHRA’NIN dünyaya geldiğini müjdeleyecektim. Saf, ay gibi parlak, bir torunum oldu diyecektim.
10 Eylül 2008
Bugün son şehit haberlerinden sonra, yazmak için karar veremiyorum. Cennetten farksız bu topraklarda hiçbir canlının ölmesini istemiyorum. Kahpece sağa sola, korumasız insanlara saldıran PKK militanlarına, bomboş emeller peşinde koşan Kürtçü terörist ve yardakçılarına artık söylenecek bir sözde bulamıyorum. Kürtçülerin, şartlandırdığı, bilinçsizce terörün kucağına atılmaya hazır genç insanlara bari bir öneride bulanayım.
15 Ağustos 2008
‘’KEMAH’TA PKK nın KAHPECE, HAİNCE DÜZENLEDİĞİ UZAKTAN KUMANDALI MAYININ PATLATILMASI SONUCU ŞEHİT OLAN ASKERLERİMİZE ALLAHTAN RAHMET DİLERKEN, TERÖR DENEN BELAYI LANETLİYORUM.’’
21 Temmuz 2008
Bu yazıya güzellikleri konu ederek başlayacak ve öylede devam edecektim. Temmuz sıcağında terastaki gül yeniden tomurcuk verdi diyecektim. Belki Işıkpınar’da ailece yediğimiz yemeği anlatacaktım. Yine olmadı. Geçen hafta Milliyet Gazetesinde Sayın Metin Münir, bakın neler yazmıştı. Köşe yazısının bir bölümünü beraberce okuyalım;
27 Haziran 2008
Türkiye, konuşulanlarla, yazılanların ötesinde zor bir dönemden geçiyor. Osmanlı’nın gittiği her bölgeden çöküş döneminin sonunda döndüğü yer, yine kurulduğu Anadolu olmuştur. Daima öğünerek sahiplendiğimiz geçmişimizi ‘’Biz Osmanlı’nın Torunlarınız’’ ‘’Biz Yemen de Biz Hicaz da Biz Viyana önlerindeydik’’ ‘’Biz Tarihte 16 Devlet kurmuş bir milletiz’’gibi beylik laflarla süsler dururuz.