ERMENİ PROTOKOLLERİNİN GÖLGESİ

13 Temmuz 2010


Hamas ve Hamaset başlığı altında yazdıklarımla Haziran 2010’ un ilk yarısına kadar yaşananları, bir bölümü ile sizlere aktarmaya çalışmıştım. Geldiğimiz noktada ne Hamas ne de Gazze kaldı. Başbakan Erdoğan bu konu da pek konuşmazken, Dışişleri bakanı Davutoğlu numaraladığı şartları tekrarlayarak, öncelikle İsrail’den bir özür bekliyor. Üzülerek izliyoruz ki; dış politikada bütün çizgiler sıfır problemsizlik denklemiyle, maalesef sıfır sonuç veriyor. Herhalde matematik kurallarına uyuluyor!

Devamını oku


HAMAS ve HAMASET

15 Haziran 2010


Gazze için her tarafı ayağa kaldıran AKP iktidarının İsrail ile ilişkilerini sadece dışişleri penceresinde, görünen küçük bir bölümünü perdeleri arayarak gelin birlikte izleyelim. Öncelikle, UNRWA’nın (BİRLEŞMİŞ MİLLETLER FİLİTİNLİ MÜLTECİLERE YARDIM AJANSI’NIN) sürekli yaptığı yardımların halen devam ettiğini de belirterek; Nisan 2002, TÜRK KIZILAY’I Filistin halkına insani yardım götürüyor.

Devamını oku


SÖZDE ERMENİ İDDİALARI-KRİTİK ZİRVELER Mİ-KRİTİK STRATEJİ Mİ ? (2)

17 Mayıs 2010


Geçen yazımıza, kaldığımız yerden SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI konusuna devam edersek, sonunda sabrınıza sığınarak ne demek istediğimize geleceğim. Bakalım 5 Mart 2010’dan 30 Nisan 2010 kadar neler yaşanmış birlikte bakalım; 5 Mart 2010 ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesince, Ermeni soykırım iddialarının kabulünü ön gören H.Res. 252 sayılı karar tasarısı 23’e karşı 22 oyla kabul edildi.

Devamını oku


SÖZDE ERMENİ İDDİALARI - KRİTİK ZİRVELER Mİ - KRİTİK STRATEJİ Mİ ?

16 Nisan 2010


Bu yılda, Ermenilerin mesnetten yoksun iddiaları hakkında bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki daha çok kronoloji şeklinde bir yazıyla karşınıza çıkmış olacağım ama ne yaparsınız ki yaşananlar beni buna mecbur bıraktı. Ne kadar dikkatle izlediğinizi bilmesem de, izlediklerimizin demiş ki, dedi ki, den öteye gitmediğini, iktidarın geçen süreçte hangi kazanımları elde ettiğini veya neleri ne kadar kaybettiğimizi ben de sizler gibi bilmiyorum.

Devamını oku


DÜKKAN SENİN...!

15 Mart 2010


Allah’tan bizim dükkânın patronu yok. Vitrine koyduğum samimi düşüncelerime de kimseler karışmıyor. Bende birlikte yaşadıklarımızı olduğu gibi sizlerle paylaşmak imkânını buluyorum. Bir masanın etrafında komple bir bina almak düşüncesinde olduğunu söyleyen birisini dinliyoruz. Sonra kendi adına konuşmadığı ortaya çıkıyor. Biraz gülüyoruz. Diğer bir arkadaş acı tebessümle cep telefonuna gelen 23.- TL. lik kredi kartı ödemesinin gecikme uyarısını gösteriyor.

Devamını oku


''İSTİSNAİ OLUMSUZLUKLAR''

17 Şubat 2010


Yazımın başlığını, Başbakan Erdoğan’ın ifadelerinden aldığımı belirterek başlayalım; Son yıllarda nedense tarihe olan merakımız bir hayli arttı. Her yerde, tarihin değişik dönemleri konuşulup duruyor. Bu konuşmalara bir de, ‘’hiç tekerrür eder mi’’ ifadelerini kullanarak başlarsanız, sizi hemen tarihi bilen adam yerine oturtuyorlar! Dün yine benzer bir konuşmada, padişahlar anlatırken,

Devamını oku


AHH...MALTEPE SİGARAM!

21 Ocak 2010


Burada sigaranın zararlarını yazacak değilim. Tiryakiliğe gelince, onu da keyfini çıkararak yazacak olanlara bırakalım. Kırk yıl öncesine gidince hatırladığımız; Tütün keseleri, tütün tabakaları, sigara kâğıtları, tütün paketleri, pipo tütünleri, bir de kaçak tütünler vardı, sigara çeşitlerinin yanında. Senatör, Meclis, Silahlı Kuvvetler ve asker sigarası, üçüncü, ikinci, birinci, Bitlis, Bafra, yenice, gelincik, bahar, kulüp, yeni harman, kırmızı uçlu bahar, aklım da kalan sigara isimleri.

Devamını oku


YILIN SON PERDESİ

30 Aralık 2009


Türkiye son yıllarda garip olaylara sahne oluyor. Merhum Ecevit’in hastalığı, Kemal Derviş’in konuşmaları, Mesut Yılmaz’ın manidar suskunluğu, komplo teorileri içinde Devlet Bahçeli’nin vaktinden önce bir genel seçime götürmesini, kısaca sıralayabiliriz. Tek başına hükümet kurma çoğunluğunu eline alan yeni bir iktidar. Toplumun bir kesiminin iktidara acaba diye bakışı. Sonra Cumhurbaşkanlığı ve T.B.M.M. Başkanlığı seçimleri.

Devamını oku


DERSİM'İ NE KADAR BİLİRSİNİZ ?

27 Kasım 2009


Derle ya, ben bunun neresini, nesini düzeltsem. Kimsenin dikkat etmediği kadar bilgi kirliliği, muhalif olmak, kendilerince acılardan bir yerlere varmak. Acıdan bahsediyorsanız o acının mutlaka tarafları vardır. Tarafları anlamamak. Öncelikle bunu hiç kimse görmüyor. Görmeyenlerin başını da Başbakan çekiyor. Tarihle yeterli ilgisi olmadığından kaynaklanmalı ki, tereddütsüz ‘’DERSİM KATLİAMI’’ ifadesini kullana biliyor.

Devamını oku


SUÇLU BİZİZ

08 Kasım 2009


Tekrarı kimleri rahatsız eder bilemiyorum. 29 Ekim 1923 Cumhuriyet’in ilanı ile mi başlasam. Çocukluğumuzdan itibaren dinlediklerimizi mi, yoksa yaşadıklarımızı mı sıralasam, karar veremiyorum. Biz ki, Politikacıların nutuklarını dinlerken dahi heyecanlanırdık. Her 10 Kasım’da gerçekten gözlerimiz dolar, ağlardık. Her bayram bize apayrı bir coşku yaşatırdı.

Devamını oku


Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön