29 Aralık 2005
Geride bıraktığınız yıl için, bir değerlendirme yapmanız istenseydi, sizler neler söyler, neler yazardınız. Yeniden başlayacağınız bir yıl için ne gibi temenniler de bulunur, neleri ön görürdünüz. Seçtiğiniz konular Dünya’da yaşanan tabii afetler mi olurdu, sizi mutluluklara kavuşturan bir toruna kavuşmanın yüreğinizdeki coşkusunu mu dile getirirdiniz, bilemiyorum. Bir haftadır düşünüyorum.
26 Aralık 2005
Geçen hafta, Kürtler Ne İstiyor başlığı ile altında sizlerle düşüncelerimi paylaşmıştım. Bir süredir toplumu gerenlerin, bunu fırsat bilerek farklı mecralara çekenlerin yanlış yaptıklarını bu nedenle de doğruyu bulmalarına yardımcı olmaya çalışalım.
18 Aralık 2005
Kürtler ne istiyor…? Neler istemiyorlar ki…! Fakat istediklerini netmiş gibi söyleyerek, sonra biz öyle demek istemedik, şeklinde farklı açıklamalarda bulunuyorlar. Irak’ da ki gelişmeler, AB ‘ de kendi pencerelerinden bakan ön görü sahipleri de benzer bakışlarını ortaya koymaktadırlar. Mesela Avrupa Parlamentosu Parlamenterlerarası Karma Komisyon Eş Başkanı Joost Lagendijk Türkiye’nin düzenlediği
03 Aralık 2005
Bu VATAN’da, ister vatandaş, ister yönetici olarak, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin HUKUK DEVLETİ olduğunu unutarak, hatta hukuka yön vermeye çalışarak, bazıları konuşmakta, ne yazık ki, ne konuştuklarını bilmemektedirler. Ne konuştuğunu bilmeyen Sayın Yöneticilerimize, sormam gerekiyor. Hangi Uluslar arası Sözleşmenin dört maddesini imzalamadınız.
26 Kasım 2005
Hiçbir yere ve kimseye başvurmadan önce kendimize bir soralım. Tarihimizi, onun bize bahşettiği kültürel değerlerin ne kadarını tanıyoruz. Bu güne kadar hangilerini gidip gördük. 13. ve 15. Yüz Yıllar da Erzincan ve ilçelerimiz de yapılan ve günümüze kadar ayakta kalan eserlerin ne durumda olduklarından hangimizin haberi var..? Bunlar hakkın da ne kadar bilgi sahibiyiz…? Bunlara yeterince sahip çıkabiliyor muyuz.
18 Kasım 2005
Bal, tulum peyniri, elma, kuru fasulye ve Cimin Üzümü…… Karar vermemektense, bir karara varmak, daima başarı kabul edilir. Edilir de…! AB sürecin de yaşanacakları bilenlerin, Türkiye’nin en iyi tahminlerle 2014 yılında, AB’ye tam üyeliğinin, gerçekleşmesini varsaymaktadırlar. Bense, bunun söylenen zaman içinde gerçekleştirileceğine inananlardan değilim.
12 Kasım 2005
Sayın Bakan ve milletvekillerimizden, aşağıda ki, satırlarımın Sayın Sağlık Bakanımıza, arzını ve sizlerinde şahitlik etmenizi bekliyorum. Bizler neleri beklemedik ki….! Bu gün, sizleri düşünemeyeceğiniz kadar uzaklara, yüzyıllar öncesine götürmek istiyorum. Zaman dilimi içinde, tarih kitaplarımız da dahi özel ilgiyle bulunacak konularının bir parçasını okuyucularımla paylaşarak,
10 Kasım 2005
Eylül’ün ilk günlerinde Kemah’ daydım. Doyunca soludum Kemah’ı. Aramama rağmen seni ve adresini bulamadım. Önceden olduğu gibi, artık Kemah’ı konuştuğumuz arkadaşlarımızla bir araya gelemiyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse, Kemah’ı konuşmayı dahi özlüyorum. Ben de Kemah’la ilgili hayallerimi, zaman zaman Muammer Beye anlatmaya çalışıyorum. Hepsine de çok güzel diyor. Gel gör ki, ne benim hayallerime itiraz ediyor, ne de kendi düşüncelerini ortaya koyuyor.
07 Kasım 2005
Erzincan Üniversitesi’nin kuruluşunu, bu gün, bu ay, bu sene olacak diye beklerken, Yüksek Öğretim Kurumu, tespit ettiği on beş üniversite ismini nihayet T.B.M.M.ne gönderdi. Temennim, Sayın Erbakan Hükümetleri döneminde başımıza gelen tekrarlanmaz. O gün ki siyasilerimiz, kanun Meclise sunulurken, iç tüzük hatası yapıldığını o nedenle de kanunun Meclisten geri çekildiğini anlatmışlardı. Tam da dönemin Başbakanı Sayın Necmettin Erbakan Ağrı’ya gidecekken.
28 Ekim 2005
Ramazan ayını tamamlamamıza kısa bir süre kala, hepinize tanıdık gelecek bir başlıkla başlıyorum bu hafta ki yazıma. Her yaştaki insanımıza göre eskinin mutlak bir tarifi olmalı... Eski ama hangimize göre eski, hangi zaman dilimine göre eski, bunu anlatmakta, anlamakta çok zor. Yaşayacağımız bu bayramda her zamanki gibi, yine ellerinde torbalar, kuru yemiş ve şeker toplayacak mı, acaba Erzincanlı çocuklar... Bayramın tadını çıkaracaklar mı gönüllerince.