13 Şubat 2006
Beraberce hatırlarsak, yıllardır Erzincan da her 13 Şubat’lar da yaşadığımız kışlar ve kar. Bu gün akşamsa, İstanbul’a getireceği olumsuzluklara rağmen, inadına bütün güzelliği ile yağıyor. Nedenini bilmeden, yazmak için saatin 24.00 ü geçmesini daha doğrusu 13 Şubat 2006 nın ilk saatlerini bekliyorum. Geçen yıl HANGİ TEHCİR başlığı ile 87. bu günde bu başlıkla 88. KURTULUŞ yıldönümünü kutlamak üzere yazıyorum.
05 Şubat 2006
Geçen hafta yazımın bir yerinde, ‘’Doğu da her şeyin hazırını bekleyen, her geçen yıl artan suç oranlarından rahatsızlık duymayan Erzincan.’’ Şeklinde yazmıştım. Hani derler ya..! sen söyle sen işit. Herhalde bizim yazdıklarımız sen yaz sen okuya gidiyor. Ama Erzincan denince duygulanan insanların, her zaman var olacağını, bunların gerek söyleyerek, gerek yazarak kendilerine düşen görevi yapacaklarını bazıları bilmelidir.
27 Ocak 2006
Bir tarafta, hangi kimliğimizle gittiğimiz merak edilecek Dünya Kapitalistlerinin buluşma noktası, Davos. Diğer tarafta, 54 yoksul ülkenin katıldığı Venezüella’nın Caracas şehrinde yapılan Dünya Sosyal Formu. Aynı dönemde yapılanı, beraber görmek istemeyenler, yorumlamayanlar. Filistin’de yapılan seçimlerden Hamas’ın 76 El Fetih’in 43 sandalye kazandığı bir sonuç.
20 Ocak 2006
AB. Hikayemiz hepimizin malumu…! İngiltere’den sonra dönem başkanlığını alan Avusturya’ nın hangi konular da, ne gibi muhalefet örnekleri göstereceğini, içeriğini bilmediğimiz ama beklediğimiz kuşkusuz. İlk beyanatların da ‘’hazmetmek’’ diye bir lafı bir yerlere gönderdiler. Yeni bir üye almadan önce AB nin kendi içinde ki, ‘’Hazmetmek Kapasitesi’’ne ilişkin gazetecilerin sorusuna ‘’bunun yeni bir kural olmadığını, Kopenhag kriterleri arasında bu kriter vardır’’ diyor.
15 Ocak 2006
Erzincan’da bayramlar başka yaşanıyor. Saygılar ve sevgiler bambaşka paylaşılıyor. Ulviliği tartışmasız manevi çizginin üzerinde her şeyinizle bayramı hissediyorsunuz. Bu bayramda Erzincan farklı nedenle, bayram yerleri gibi pankartlar ve afişlerle donatılmıştı. Aşağı yukarı yüz adet pankart ve afiş vardı dersem, herhalde yanlış ifade etmiş olmam. İşte o pankart ve afişlerin tamamına yakınında, HASRET BİTTİ
06 Ocak 2006
Bildiğimiz bir söz vardır, ‘’Beşer, şaşar ‘’ deriz. İnsanlar her zaman hata yapabilirler. Erdem o hatadan dönmesini bilmektir. Türkiye uzun süredir, Sayın Başbakanın hiç gereği yokken gündem değiştirmek veya gündem yaratmak adına bir kimlik tartışması başlatması ile meşgul olmaktadır. Hep biliriz, küçükler hata yaptığın da, büyükler o hatayı bir sözle düzeltirler. Orada tartışma varsa, o tartışmaya da nokta koymuş olurlar.
29 Aralık 2005
Geride bıraktığınız yıl için, bir değerlendirme yapmanız istenseydi, sizler neler söyler, neler yazardınız. Yeniden başlayacağınız bir yıl için ne gibi temenniler de bulunur, neleri ön görürdünüz. Seçtiğiniz konular Dünya’da yaşanan tabii afetler mi olurdu, sizi mutluluklara kavuşturan bir toruna kavuşmanın yüreğinizdeki coşkusunu mu dile getirirdiniz, bilemiyorum. Bir haftadır düşünüyorum.
26 Aralık 2005
Geçen hafta, Kürtler Ne İstiyor başlığı ile altında sizlerle düşüncelerimi paylaşmıştım. Bir süredir toplumu gerenlerin, bunu fırsat bilerek farklı mecralara çekenlerin yanlış yaptıklarını bu nedenle de doğruyu bulmalarına yardımcı olmaya çalışalım.
18 Aralık 2005
Kürtler ne istiyor…? Neler istemiyorlar ki…! Fakat istediklerini netmiş gibi söyleyerek, sonra biz öyle demek istemedik, şeklinde farklı açıklamalarda bulunuyorlar. Irak’ da ki gelişmeler, AB ‘ de kendi pencerelerinden bakan ön görü sahipleri de benzer bakışlarını ortaya koymaktadırlar. Mesela Avrupa Parlamentosu Parlamenterlerarası Karma Komisyon Eş Başkanı Joost Lagendijk Türkiye’nin düzenlediği
03 Aralık 2005
Bu VATAN’da, ister vatandaş, ister yönetici olarak, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin HUKUK DEVLETİ olduğunu unutarak, hatta hukuka yön vermeye çalışarak, bazıları konuşmakta, ne yazık ki, ne konuştuklarını bilmemektedirler. Ne konuştuğunu bilmeyen Sayın Yöneticilerimize, sormam gerekiyor. Hangi Uluslar arası Sözleşmenin dört maddesini imzalamadınız.