11 Mart 2006
Gündemin en üst noktasına çıkan bir iddianame ve bir Cumhuriyet Savcısı. Tenkit edenler, hukuk devletinde böyle olması gerekir diyenler, aşırı tepkiler ve kıs kıs gülenler. Bu aslında ülke gerçeklerini yeterince görmeyenlerin, hareketlenmesini sağladı dersek yanlış söylememiş oluruz. İnsanlar sanki başka bir ülkeden yeni gelmişlercesine, kahvehanelerde, gazete sütunlarında ve televizyon ekranlarında bakın neleri konuşmaya başladılar.
04 Mart 2006
Sessizce yürütülen bir hareketlilikten, ilk defa duyduğumuz üye transferinden bu konuda sendikalılara yapılan baskılardan her ne kadar emin olmasak da, yinede dikkatlerinizi çekmeye çalışacağım. Hiç de taraf olmadığım, toplumsal konuda sözlüğe baş vurarak sendikanın ne demek olduğuna beraberce bakalım. SENDİKA : isim (sendi’ ka) Fransızca ; seyndicat, işçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel bakımdan çıkarlarını korumak
27 Şubat 2006
24 Şubat 2006 Tarihin de Ulusal Kanallarımızdan TGRT de, Kemah Kaymakamlığı, Kemah Belediye Başkanlığı ve Kemah Derneği (Mrk.İst.da) sözde Kemah ve Kemah Kültürünü yansıtan bir program yaptılar.Program da ekrana yansıyan tek Kemah karesi hamur açan hanımefendiler ve onların tülbent bağlama şekilleriydi. Kemahlı olmadıklarını söyleyenleri bırakın, Kemahlı olduğunu ifade eden sanatçı dahi, sahne kıyafetiyle Kemahlı olamazdı.
19 Şubat 2006
Sonucundan kuşku duymayacağımız bir şey varsa, oda sahip çıkmadığımız varlıklarımızı kaybetmekle karşı, karşıya kalacağımızın ihtimaller içinde bulunmasıdır. Geçmiş değerlerimize sahip çıkmayışımız, tarih bilincinden yoksun oluşumuz, yöneticilerimizin AB politikaları nedeniyle yanlış kararları, ister, istemez bizleri bunları düşünmeye sevk etmektedir.
13 Şubat 2006
Beraberce hatırlarsak, yıllardır Erzincan da her 13 Şubat’lar da yaşadığımız kışlar ve kar. Bu gün akşamsa, İstanbul’a getireceği olumsuzluklara rağmen, inadına bütün güzelliği ile yağıyor. Nedenini bilmeden, yazmak için saatin 24.00 ü geçmesini daha doğrusu 13 Şubat 2006 nın ilk saatlerini bekliyorum. Geçen yıl HANGİ TEHCİR başlığı ile 87. bu günde bu başlıkla 88. KURTULUŞ yıldönümünü kutlamak üzere yazıyorum.
05 Şubat 2006
Geçen hafta yazımın bir yerinde, ‘’Doğu da her şeyin hazırını bekleyen, her geçen yıl artan suç oranlarından rahatsızlık duymayan Erzincan.’’ Şeklinde yazmıştım. Hani derler ya..! sen söyle sen işit. Herhalde bizim yazdıklarımız sen yaz sen okuya gidiyor. Ama Erzincan denince duygulanan insanların, her zaman var olacağını, bunların gerek söyleyerek, gerek yazarak kendilerine düşen görevi yapacaklarını bazıları bilmelidir.
27 Ocak 2006
Bir tarafta, hangi kimliğimizle gittiğimiz merak edilecek Dünya Kapitalistlerinin buluşma noktası, Davos. Diğer tarafta, 54 yoksul ülkenin katıldığı Venezüella’nın Caracas şehrinde yapılan Dünya Sosyal Formu. Aynı dönemde yapılanı, beraber görmek istemeyenler, yorumlamayanlar. Filistin’de yapılan seçimlerden Hamas’ın 76 El Fetih’in 43 sandalye kazandığı bir sonuç.
20 Ocak 2006
AB. Hikayemiz hepimizin malumu…! İngiltere’den sonra dönem başkanlığını alan Avusturya’ nın hangi konular da, ne gibi muhalefet örnekleri göstereceğini, içeriğini bilmediğimiz ama beklediğimiz kuşkusuz. İlk beyanatların da ‘’hazmetmek’’ diye bir lafı bir yerlere gönderdiler. Yeni bir üye almadan önce AB nin kendi içinde ki, ‘’Hazmetmek Kapasitesi’’ne ilişkin gazetecilerin sorusuna ‘’bunun yeni bir kural olmadığını, Kopenhag kriterleri arasında bu kriter vardır’’ diyor.
15 Ocak 2006
Erzincan’da bayramlar başka yaşanıyor. Saygılar ve sevgiler bambaşka paylaşılıyor. Ulviliği tartışmasız manevi çizginin üzerinde her şeyinizle bayramı hissediyorsunuz. Bu bayramda Erzincan farklı nedenle, bayram yerleri gibi pankartlar ve afişlerle donatılmıştı. Aşağı yukarı yüz adet pankart ve afiş vardı dersem, herhalde yanlış ifade etmiş olmam. İşte o pankart ve afişlerin tamamına yakınında, HASRET BİTTİ
06 Ocak 2006
Bildiğimiz bir söz vardır, ‘’Beşer, şaşar ‘’ deriz. İnsanlar her zaman hata yapabilirler. Erdem o hatadan dönmesini bilmektir. Türkiye uzun süredir, Sayın Başbakanın hiç gereği yokken gündem değiştirmek veya gündem yaratmak adına bir kimlik tartışması başlatması ile meşgul olmaktadır. Hep biliriz, küçükler hata yaptığın da, büyükler o hatayı bir sözle düzeltirler. Orada tartışma varsa, o tartışmaya da nokta koymuş olurlar.