13 Haziran 2005
Muhakkak bir şehrin yaşadıkları çok önemlidir. Yaşananları eksi ve artılarıyla her zaman değerlendire bilir, bunu hepimiz yapa biliriz. Bu sütunlar da yazmaya başladığımdan bu yana daima daha çok dünya ve ülke gündemindeki konularla Erzincan’a bakan düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bu gün istemeyerek çoğunlukla yapılan tarz da sizlerin hafızalarınızı birazda zorlayarak ve bizim merak ettiklerimizi sormaya çalışacağız.
05 Haziran 2005
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nin Türkiye’nin uluslararası terörizmin tehdidi altında olduğunu belirttiği, Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin tamamlandığını, 22 .6.2005 de yapılacak MGK toplantısında ele alınacağını, belge de Türkiye’nin tehdit algılaması, bölgesel sorunlara bakışı, komşu ülkeler ve uluslar arası kuruluşlarla ilişkiler başlıklarının yer aldığını basında yapılan yayınlardan hepimiz bilmekteyiz.
30 Mayıs 2005
Bir çoğumuzun bilmesine rağmen, bir kesim hemşerilerimizin konudan uzak olduğunu var sayarak, kuruluşundan bu lig sürecinde 3. lige düşmesine kadar, geçen dönemlerde bazı noktalardan Erzincan Spora bakmaya çalışalım. 1968 Yılın da iki amatör takımımızın birleşmesiyle, Erzincan Spor kuruluyor. Bu kuruluş aşamasında bakın kimler emek veriyor.
21 Mayıs 2005
Türkiye’de yıllardır beraber yaşadığımız, kendi öz kimliklerini taşıyarak ve de yaşayarak Türk Vatandaşı Ermenileri yazımın başlığından ayrı tuttuğumu belirtmek isterim. Bu başlığı kullanırken amacım kimseyi karalamak değildi. Ancak bin-bin beş yüz yıl öncesine gittiğimiz de; - Peygamber Efendimizin, kendi yaşadığı dönemde Ermeni kavmine bir çok kanuni haklar sağladığını bilmekteyiz.
09 Mayıs 2005
Bizim ulaşabildiğimiz kaynaklar da , dünya da ilk terör hareketinin M.S. 66-73 Yılların da ‘’SİCARİİ’’ adıyla,bağnaz din adamları tarafından Kudüs’te kurulduğunu görmekteyiz. Bu terör örgütünün varlığına Moğolların son verdiğini, 11. Y.Y.gelindiğin de ‘’Haşhaşini’’ terör örgütünü, arada ki bir çoklarını geçerek, Ermenilerin 1893 de İstanbul da Ovanes Yusufyan tarafından gizli bir terör örgütü kurduğunu,
02 Mayıs 2005
Kaç haftadır, sözde soykırım konusunu sizlere birçok kaynağa dayanarak aktarmaya çalıştım. Bu hafta size, Avrupalının geçen yüzyılın başlarında kendi dininden olanlara neler yaptığını bir edebiyatçının, bir felsefecinin kaleminden, kendisini etkileyen başka bir felsefeciden bahsederken, Avrupa’nın kapkara bir dönemini nasıl anlattığına beraberce bakalım.
23 Nisan 2005
Bütün kurumlarımızla 2005 Yılın da ki soykırımla ilgili yaptıklarımız, Dünya da bir çok arşiv belgelerinin ortaya getirilerek, toplumlara sunulması, 90 yıl sonunda geldiğimiz en olumlu nokta olmuştur. Bu çalışmalara, 24 Nisan gününden, 2005 sonuna, hatta, 2006 sonuna kadar devam edilerek, tüm insanlığa soykırım olmadığı anlatılmalıdır. Hiç kuşkusuz izlenecek o kadar yol var ki, tamamında haklılığımız ortaya çıkacaktır.
15 Nisan 2005
Ermenistan’ın ve onun diasporanın kendini saklayan organizatörü Koçaryan’ın son yüzsüzlüğünü de gözden kaçırmadan bakalım, meseleye. Bu güne kadar, sözde soykırımla ilgili yapılan çalışmalar, bu çalışmaların geldiği nokta hepimizi bir nebze sevindirmiştir. Taktir-e şayan başarılı işbirliğinin sergilenmesiyle, başta Cumhurbaşkanı, Hükümet, Muhalefet, Genel Kurmay Başkanlığı ve de en büyük katkıyı sağlayan Türk Tarih Kurumu’nun yaptıklarını bilmekte ve görmekteyiz.
08 Nisan 2005
Amacım, ne etnik kökenli olanları suçlamak, ne de azınlık diye adlandırdığımız; Musevi, Rum, Süryani ve Ermenileri yermektir. Bunların içinden, hani tabiri yerinde kullanacak olursak, bütünlüğümüze farklı bakanları cımbızla çekerek ortaya çıkarmaktır. Bununla ırkçılık, başka din düşmanlıkları yapmak istemediğimi de ayrıca belirtmeliyim.
02 Nisan 2005
Gazete’den Sayın Prf. Dr. Hüseyin Şenocak'ın yazmaya başlayacağını öğrenince son derece sevindim. Her konuda Erzincan’ın her nefes alışında yanı başında olan, Erzincanlının bütün elemlerini, görevi nedeniyle de yaşayan, bir akademisyenin yazması, önerilerini, düşüncelerini Erzincanlılarla paylaşması, büyük bir kazanç ki, bunun için sevindim.