26 Eylül 2005
Pazar akşamı, Ekev’in yemeğinde bazı arkadaşlarımızla beraber olma imkanını buldum. Yemeğe katılanların telefon veya faxla davet edildiğini, tahminen beşyüz hemşerimize ulaşıldığı halde, katılanların az sayıda olmasını görmek doğrusu beni üzdü. Bu ilgisizliği anlamak mümkün değil.
Her olumsuz hareketin dışında kalmasını bilen, siyasi taraftarlık yapmayan, yaptığı etkinliklerde herhangi ayırım yapmayan, yöneticilerini seçerken merkez ve ilçeler dengesini, üye yapısına göre mümkün olduğunca kurmaya çalışan, burs verirken Sünni –alevi değil, Erzincan’lı olmayı önde tutan, bir şehrin tamamını temsil edebilecek düzeyde tüzel kişiliğe sahip bu VAKIF neden beklenen seviyede ilgi bulmuyor, bunu anlamamak bir yana, bu ilgisizliğe Erzincanlı olarak gerçekten üzülüyorum. Bunun bir bileni, doğru yorumlayanı kimler varsa, düşüncelerini bu sütunlarda herkesle paylaşmak isterim.
Bir VAKIF düşünün ki, kuruluşundan bu güne kadar, seçilen yöneticilerinin öz verili çalışmalarıyla hiçbir geliri olmamasına rağmen sizlerden aldığı bağışlarla 500 öğrenciye burs verebiliyor. Bunun anlamını, bunun ne kadar büyük değer ifade ettiğini, ancak anlaya bilenler bilir. Başka ne söylemeli ki….!
Siyasilerimiz, bizi yönetenler her konuşmada sosyal devletten bahsedenler ise hiç ortada yoklar. Burada büyük harflerle belirtmeliyim ki, MİLLETVEKİLİ seçilmeden önce de seçildikten sonrada, ULAŞTIRMA BAKANI olduklarında da, BU GÜNDE ekibiyle birlikte MADDİ ve MANEVİ yardımlarıyla daima EKEV’in yanında olan Sayın BİNALİ YILDIRIM’ı şükran duyguları içinde, diğer siyasilerimizden ayrı tutuyorum.
Milli Savunma Bakanımız Sayın Vecdi Gönül, Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Ali Çoşkun, Erzincan Milletvekillerimiz Sayın Erol Tınaztepe, Sayın Tevhit Karakaya, Sayın Talip Kaban’ın bu satırları lütfen dikkatle okumaları gerektiğine inanıyorum.
Sosyal devletin sorumlulukları içinde, GENÇLİK en çok sahip çıkılması gereken kesim değilmidir…?
Onların ülke şartları içinde en üst düzeyde yetiştirilmesi, sahip çıkılması sizin görevleriniz arasında hiç mi yer almıyor….?
İşte EKEV, sizlerin yapmadıklarınızı, yapamadıklarınızı yapıyor. Maddi imkanı olmayan ERZİNCAN lı üniversite öğrencilerine sahip çıkıyor ve burs veriyor. Hem de bütün imkansızlıklarına rağmen... Bir bursun ne anlamlar ifade ettiğini, öğrencilik yıllarınız da sanırım sizler en iyi kavrayanlardansınızdır...! Neden bu duyarsızlık, neden bu kadar uzak duruş, neden bu kadar ilgisizlik...?
Sizleri, bu gün bulunduğunuz koltuklara inanın ki ERZİNCANLI oluşunuz getirmiştir. Erzincanlı olmanın ayrı bir ayrıcalığı vardır. Sahiplenmek lütfun da bulunacağınız da ERZİNCAN KÜLTÜR ve EĞİTİM VAKFI dır. Gerek kişisel, gerek üstlenmiş olduğunuz görevler nedeniyle, kurumsal imkanlarınız içinde VAKFA göstereceğiniz maddi ve manevi yardım ve ilgi, sizler için gölde damladan ibarettir. Sizler hangi mezhepten olursanız olun, bulunduğunuz mevkilerde, hiçbir cemaatin güdümünde olmayan, hiçbir ayırım yapmayan EKEV’in burs verdiği öğrencilerin ve onların ailelerinin verdiği oylarla oralarda oturmaktasınız. İşin vicdani boyutunu, kişisel manevi değerlendirmelerinize bırakıyorum.
Buradan Sayın Ali Çoşkun’un ilgisizliğini anlamakta ise başka bir zorluk duymaktayım. Sayın Bakan bu VAKFIN kurucu BAŞKANIDIR. Erzincanlılar her zaman en çok onun yanında olmuşlardır. Kendileri siyasi hayata başlamaları nedeniyle VAKIF başkanlığından ayrılmışlardır. Vakıf Başkanlığından sonra, vakıf konusunu çok iyi bilmelerine, EKEV’in imkansızlıklarını bizzat yaşamış olmalarına rağmen, ne Sayın İmran Işıldar’ın Başkanlık döneminde, ne Sayın K.Mutlu Gürses’in başkanlık döneminde, nede halen başkan olan Sayın Sadık Ağca’nın çalışma döneminde gereken maddi ve manevi ilgiyi yeterince göstermemişlerdir. Başka bir deyişle AĞABEYLİK görevlerini nedense ihmal etmiş yapmamışlardır. Bu ilgisizliği anlamakta ki zorluğum ise VAKIF RUHUNU çok iyi bilen bir insandan kaynaklanmasıdır. Üzülerek belirtmeliyim ki, Sayın Ali Çoşkun’un özel kalemi düne kadar mevcut Vakıf Başkanın kim olduğunu veya telefon numarasını bilmemekteydi. Buna duyarsızlık dersem, herhalde haksızlık etmiş de olamam diye düşünüyorum...
Sözün özü, ERZİNCAN KÜLTÜR ve EĞİTİM VAKFI her Erzincanlı tarafından sahiplenmelidir, yanında olunmalıdır. Başkanları, yönetim kurulu üyeleri, onların isimleri önemli değildir. Önemli olan burada tutulan çıtanın aşağıya inmeden yükselmesidir. Buyurun bu çıtayı hep birlikte daha yukarılara birlikte yükseltelim... Yapacağınız hayırlara vesile olmak ise benim için sonsuz bir haz olacaktır.
Cem Cüneyd Canan