19 Haziran 2024
NİJNİ NOVGOROD OBLASTI (V)
1897 Batı Sibirya ve Kuzey Kazakistan’a göç ettirilmeleri XIX. Yüzyılın sonu ve XX. Yüzyılın başında başladı. Bu devirde adı geçen bölgelere 6,5 milyon köylünün geldiği tahmin edilmektedir. Trans-Sibirya (Doğu Çin) demiryolunun inşası (1897-1902) ve hükümetin yeni bölgelere yerleşme hakkındaki kararnamesi (1899) yeni göçlere yol açtı.
1897 genel nüfus sayımı:
Millet İmp. % Şehirleşme % Toplam Nüfus
Rus 44.4 13.0 55.513.302
Ukraynalı 19.4 4.7 24.274.727
Belorus 4.5 2.2 5.676.047
Tatar 1.9 8.9 2.320.748
Müslüman 12.1 5.0 15.118.442
Yahudi 3.5 24.0 4.308.460
Avrupalı 3.9 12.3 4.856.213
Fin 2.3 1.7 2.879.210
Litvanyalı 1.2 2.3 1.609.887
Moldovyalı 1.0 4.1 1.303.464
Toplam 100.0 9.1 125.042.841
1905 1905 yılından itibaren Rusya Türkleri, özgürlük yolunda siyasi faaliyetlerine hız verdiler ve bir dizi kurultay düzenlediler. 15 Ağustos 1905 Ufa Müslüman Kurultayı
1905 15 Ağustos 1905 Rusya Müslümanlarının Birinci Kurultayı (Nijniy Novgorad),
1905 26 Ekim ve 19 Kasım 1905 Akmescit Kurultayları,
1905 Daha sonra ki yıllarda Tatar Türkleri’nin Cedidci düşünür ve yazarlarından, aynı zamanda Osmaniye medresesinden mezun olan meşhur din adamı Ziyaeddin Kemâlî (1873-1942) caminin imam hatipliğine tayin edildi. O 1909-1924 yılları arasında çok zor şartlarda imam hatiplik yaptı aynı zamanda çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Bir taraftan imamlık yaparken diğer taraftanda çocukken mezun olduğu Osmâniye Medresesi’nde ders verdi. 10 Ekim 1906’da Medrese-i Âliye-i Dîniyye’yi açtı müdürlüğünü yaptığı gibi tefsir, hadis, siyer psikoloji derslerini de verdi. 1930’da Bolşevikler’in yaptığı kıyımda mahkûm edildi ve 1942’de Samara’da öldürüldü. XX. yüzyılın başlarında 876 kişinin ikamet ettiği mahallede cami bünyesinde Ziyaddin Kemâlî tarafından açılan Medrese-i Âliye-i Dîniyye (Galiya Medresesi) faaliyet gösteriyordu. Başkırt Merkez Yürütme Komitesi’nin 14 Mayıs 1931 tarihli kararnamesine göre, cami kapatılmıştır. Caminin binası günümüze kadar ulaşmamış yerinde bir ev inşâ edilmiştir. Üçüncü Merkez Camii Ufa’nın, Nijniy Novgorod mahallesinde ikamet eden Müslümanlar 29 Ocak 1899’da eyalet hükümetine dilekçe yazarak cami inşâ etmek için izin istediler. Gilman Abdülkerimov ve İshak Bikbulatov projenin hayata geçirilmesi için seçilirken, mahallede yaşayan 215 kişi caminin inşâ ve bakım masrafını üstlendi. Ufa eyalet hükümeti günden güne kalabalıklaşan nüfusu göz önünde bulundurarak 23 Kasım 1900 yılında Müslümanların dikeçesine olumlu cevap vererek Vozdvijenskaya Caddesi üzerinde 24 nolu arsayı, Guryevskaya ve Kuzneskaya caddeleri üzerinde 17 nolu ve 5 nolu toplam 420 m2’lik arsaları tahsis etmişti. 2 Mayıs 1901’de caminin projesi valiliğin imar dairesince incelenmiş ve onaylanmıştır. Cami 1903 yılında eski adıyla Vozdvijenskaya Caddesi günümüzde ki adıyla kereste fabrikası caddesi üzerine inşâ edildi. Caminin ilk imam hatibi 20 Eylül 1903 tarih ve 3289 sayılı kararname ile atanan Hasanov Muhammedsabir Muhammedcanoviç, İsmail Türkoğlu, İbrahim Maraş, “Ziyaddin Kemâlî ”,
1905 Bilhassa Rus kökenli olmayan Lehlere, Türk-Müslümanlara ve Finlere baskı arttı. Fin “Diyet Meclisi” ve Fin askeri birlikleri dağıtılarak Finlandiya bir Rus eyaleti haline getirildi (1902). Yahudilere karşı pogrom (katliamlar) hızlandı. 1903’te Kişinev şehrinde binlerce Yahudi öldürüldü ve malları yağma edildi.
1905 Hıristiyanlaştırma faaliyetlerine karşılık veren Kreşinler’in bir kısmı, XX. yüzyıla eskisi gibi dıştan Ortodoks içten Müslüman olarak girmiştir. Bu kesimden bazıları 1905-1906 yıllarında oluşan ve kısa süren hürriyet ortamında İslam’a dönebilmiştir.
1905 Rus klasik edebiyatının en büyüğü Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (1799-1837) olup, modern Rus dili ve şiirinin İsmail Gaspıralı (1851- 1914): Kırım Tatarı, İsmail Gaspralı’nın (Gasprinski) üç dört önemli yönü vardır. İlki yazar ve yayımcı olarak Rusya Türklerinin en uzun ömürlü Tercüman/Perevotçik (1905’ten sonra Tercüman) adlı gazeteyi çıkarmasıdır (1883-1918), ikincisi usul-ü cedit, yani yeni metotla ilkokul çocuklarına kısa zamanda okuma yazmayı öğretmesi ve bunun yaygınlaşmasını sağlamasıdır. Üçüncüsü ise cemiyet ve siyaset adamı olarak Rusya Türklerinin bütün önemli toplantılarına katılması ve bu toplantılarda önemli rol almasıdır. Bugün onun Tercüman gazetesinde ortaya attığı “Dilde, fikirde ve İşte Birlik” sloganı genellikle Türkçü kesimde hala kullanılmaktadır. İgor Destanı veya Prens İgor Destanı (Rusça: Slovo o polku İgoreve) Novgorod Knezi İgor Svyatoslaviç (1151 -1202)’in 1185’te Kıpçaklara (Kuman) karşı giriştiği başarısız seferini konu alan destandır. Ritimli bir şiir diliyle anlatılır. 1795’te ele geçen el yazması, İgor Destanı’nın özgün metni olarak kabul edilir. Millî Rus edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilir. Destanın orijinalliği konusunda Rusya’da oldukça ilmî tartışmalar yaşanmıştır. Destanın Kıpçaklar için de önemi vardır. Kantemir Antioh Dimitriyeviç (Prens): İstanbul’da doğan Kantemir asil bir Romen ailesine mensup olup, küçük yaşta Rusya’ya gelmiş, sonra Londra ve Paris’te Rusya elçisi olarak bulunmuştur. Şiir ve mizah eserleri ölümünden sonra neşredilmiştir (1762).
1905 Rusya Müslümanlarının İlk Toplantısı (15 Ağustos 1905) 8 Nisan 1905’te Petersburg’ta alınan gizli karar ve yapılan davetler neticesinde Ağustos ayının 10’una doğru Mekerce Fuarı’na (Nijni Novgorod Panayırına) ülkenin çeşitli bölgelerinden temsilciler gelmeye başladı. Bunlar arasında Türk burjuvazisinin siyasi ve sosyal hayatında sivrilmiş şahıslar ve din adamları da vardı. Bu şahıslar Kırım, Kafkasya, İdil-Ural, Türkistan, Sibirya vb. yerlerden geldiler. Kongreye katılmak maksadı ile Bakü’den Ali Merdan Topçubaşı, Kırım’dan İsmail Gaspıralı, kalanları Kazan ve civarından Seyid Gerey Alk(in), Yusuf Akçura, Fatih Kerimi gelmiştir. Ayrıca ulemadan Kadı Reşid İbrahim, Musa Carullah Bigi(yev), Abdürreşid İbrahim(ov) [Reşit Kazi] (1857-1944): Din öğretmeni, kadı, siyasetçi, gazeteci ve fikir adamı.
1905 Buharalı bir aileden gelen A. İbrahim Sibirya’nın Tara şehrinde doğmuştur. 1871 yılında İstanbul yoluyla Hicaz’a gitmiş, Mekke ve Medine’de 8 yıl kaldıktan sonra İstanbul’a dönmüş, Namık Kemal, Ali Suavi, Ahmet Vefik Paşa, Muallim Naci ve Ahmet Mithat gibi şahıslarla tanışmış, İslam’a bağlı kalmak şartıyla batı medeniyetini benimsemiştir. 1882’de Tara’ya dönerek, burada usul-i cedit (yeni metotla çalışan) okulunu açmıştır. 1892’de Ufa Ruhani Meclisi tarafından kadı tayin edilmiştir. 1895’te yayınladığı Çulpan Yıldızı adlı broşür ile baskıcı çarlığa şiddetle hücum ederek, Rusya Türklerine yapılan baskıyı ve haksızlığı dile getirmiştir. Rusya Türklerini bir araya toplamak için çeşitli gazete ve dergiler (Ülfet, Mir’at, Beyanü’lHak ve benzeri) çıkarmış, 1905- 1908 yılları arasında toplanan dört Müslüman kongresinin de en faal üyeleri arasında yer almıştır. Abdürreşid İbrahim XX. Yüzyılda Türk Dünyasında en çok seyahat eden kişi olmuştur. Amerika, Kuzey Afrika ve bazı Kuzey Avrupa ülkeleri hariç dünyanın birçok bölgesini dolaşarak soydaşlarının ve Müslümanların meselelerini duyurmaya çalışmıştır. Japonya’da iken Asya Gi Kay (Asya Savunma Gücü) adlı derneğin kurucu üyeleri arasında yer almış; onun sayesinde üst düzeyde görev yapan birçok Japon, Müslümanlığı tanımış ve bazıları kabul etmiştir. 1910 yılında geldiği İstanbul’da Âlem-i İslam ve Japonya’da İntişar-ı İslamiyet (1328-1331) adlı eseri iki cilt halinde kaleme almıştır. I. Dünya Savaşı sırasında Almanlara esir düşen Rus ordusundaki Türklerden oluşturulan Asya Taburunun kurulmasına yardımcı olmuş ve bu tabur Irak cephesinde İngilizlere karşı mücadele etmiştir. Daha sonraları dini faaliyetleri dolayısıyla Türkiye’de sürgüne uğramıştır. 1934 yılında yeniden Japonya’ya dönen Abdürreşid İbrahim 1944 yılında Tokyo’da vefat etmiştir. On altı eseri ve yüzlerce makalesi bulunduğu gibi Rusya ve Türkiye’de dokuz gazete ve dergi çıkarmıştır. Çarlığın Yıkılışı-Bolşevik Devrimi zenginlerden Kazanlı Abdullah Apanay; Troisk’lu Veli Yauş(ev), Orenburg’lu Zakir Remi(ev), Ahmed ve Gani Hüseyin(ov) biraderler; eski subaylardan ve arazi sahiplerinden Kutlu Mirza Tevkil(ev), Şah Haydar Sırtlan(ov), Selimgerey Cantür(in) gibi mühim şahıslar da Mekerce Fuarı’na gelmişlerdi. İlk olarak 8 Ağustos 1905’te Nijni Novgorod Valisi’nden toplantı için izin istendi. Vali, örfî idareyi bahane ederek, kongreye izin vermedi. Bunun üzerine Reşid İbrahim’in bir gemi kiralayarak, kongreyi gezinti esnasında düzenleme teklifi uygun görüldü. Ancak belli başlı şahıslara davetiye yollandı (talebeler çağrılmadı), fakat davetsiz gelenleri de toplantıya kabul etmeme kararı alındı. 15 Ağustos 1905’te saat 9 sularında Mekerce Fuarı için bir araya gelen davetliler “Gustav Struve” adlı gemide toplanmaya başladılar. Nijni Novgorod Valisi’ne gezinti için müracaat edilmemiş olmasına rağmen Rus polisi gizli siyasi bölümü Ohranka’nın bundan haberi olduğu muhakkaktı. Dolayısıyla gemi belirtilen saatten daha önce hareket ettirildi. Başka bir fikre göre ise, kongreye Ayaz İshaki ve arkadaşlarından müteşekkil “solcuların” katılmasını önlemek için böyle erken hareket edilmişti. Adı geçen gurup bir motorla gemiye yetişmişr ve kongrede sükûtu muhafaza etmek şartıyla gemiye kabul edilmişlerdir. Gemi, Oka Nehri üzerinde limandan bir mil kadar uzaklaşınca, Kafkasya ötesi (Trans-Kafkasya) imamı Şakir Sadık Rahmankul Kur’an-ı Kerim okuyarak toplantıyı açtı. “Rusya Müslümanlarının toplantısı” burada temsil edilen zümreler arasında bir dostluk havası yaratmıştı. Kafkas Şiileri ile Sünnileri arasındaki sürtüşme burada sona erdi denilebilir. Toplantıda alınan kararlar daha sonra Rusça olarak da bastırılmıştır. Nijni Novgorod’ta Oka Nehri üzerinde “Gustav Struve” vapurunda, imparatorluğun çeşitli vilayet ve bölgelerinden gelen, içlerinde her sınıftan temsilciler bulunan Müslümanlar, devletin ve kendilerinin durumlarını içine alan bütün meseleleri müzakere ederek, aşağıdaki kararları ittifakla almış bulunmaktadırlar: 1. Bugünkü hayat şartları umum Rusya Müslümanlarının siyasi, içtimai ve kültürel işlerinde birleşmelerini gerektirmektedir. 2. Rusya Müslümanları bu maksatlarına erişmek hususunda Rus terakkiperverleriyle (ilericileri) aynı fikirde olup, halkın oyuyla seçilen vekillerin devleti yönetme, kanunları hazırlama ile yetkili kılınması esasına dayanan “hukuk” nizamını tesis etmek yolunda faaliyette bulunacaklardır. 3. Ruslara verilen haklar aynen Rusya Müslümanlarına da verilmezse, ikinci maddede belirtilen maksatlara ulaşmak asla mümkün değildir. Rusya Müslümanları bu kanaatte olup, siyasi, içtimai ve dini haklarda Ruslarla (aynen) tam manada eşit duruma gelmek, halen yürürlükte olan kanunları, hükümet kararnamelerini, yönetim şekillerini, Rusya Müslümanlarına konulan tahditleri istisnaları ortadan kaldırmak yolunda meşru maksatlarına ne şekilde olursa olsun erişmeye çalışacaklardır. 4. Rusya Müslümanları faaliyetlerine devletin şimdiki ve gelecekteki ihtiyaçlarına göre istikamet vereceklerdir. Müslümanlar kendilerini devlette olacak değişikliklere, yeni şartlara, hayat tarzına uygun bir şekilde hazırlamak için itina göstereceklerdir. Buna göre her yerde ve kendi ihtiyaçlarına uygun her çeşit okul kurarak; kitap, gazete, dergi neşrederek; kütüphane, kıraathane (okuma odası) açarak; halktan toplanan ianelerle halkı bugünkü asrî şartlara göre yetiştirmeye çalışacaklardır. 5. Bu dört maddede zikredilen maksatlara ulaşmayı kolaylaştırmak için, Müslümanların belli zamanlarda toplanacak kongreleri tarafından verilecek talimata göre hareket edecek mahalli “meclisleri” teşkil edilecektir. “Mekerce Fuarı (Yerminkesi)” (Nijni Novgorod Panayırı): Rusya Müslümanlarının ticaret faaliyetlerinde çok mühim bir yer tutmakta idi. Burası, Kazan Hanlığı’nın son zamanlarında, Ruslar tarafından Kazan’a rekabet için kurulmuş bir panayırdı. Önceleri Kazan’a yakın Makaryev Manastırı yanında yapılan panayır, sonraları Nijni Novgorod’a nakledilmiş, fakat eski adını muhafaza etmiştir. Rusya’nın doğu memleketleriyle ticaretinde çok mühim bir rol oynayan bu manastırda Rusya ve hatta Avrupa’dan gelen tüccarlarla Sibirya, Türkistan, Kafkas ve İran’dan gelen tüccarlar alışveriş yaparlardı. Her yıl Temmuz ortalarından Ağustos sonuna kadar devam eden bu panayıra Rusya’nın her tarafından Müslüman tüccarlar da geldiği için burası aynı zamanda şahsi temaslar, fikir alış verişine de yol açardı. Kalabalık bir heyeti burada toplamak mümkün olduğu gibi, kongreye izin verilmediği takdirde de, bir araya gelme imkânı bulunacağı kongre düzenleyicileri tarafından düşünülmüştü. Bu kongrede bütün Rusya Müslümanlarının bir “ittifak” kurmaları esası kabul edilmiş; fakat bunun henüz bir siyasi parti mahiyeti alması kararlaştırılmış değildi. Buna rağmen birlik fikrinin doğmuş olmasının kongreyi düzenleyenlere Rusya Müslümanlarının geleceği bakımından büyük cesaret verdiği muhakkaktı. Rusya’nın çeşitli bölgelerinden gelmiş olan vekiller 20 Ağustos’ta döndüler.
1906 13-23 Ocak 1906 Rusya Müslümanlarının İkinci Kurultayı (St. Petersburg),
1906 22 Şubat 1906 Akmescit Kurultayı,
1906 16-21 Ağustos 1906 Rusya Müslümanlarının Üçüncü Kurultayı (Nijniy Novgorad),
1906 Rusya Müslümanlarının İkinci Toplantısı (13-23 Ocak 1906) Nijni Novgorod’ta 15 Ağustos 1905’te Oka Nehri üzerinde Gustav Struve gemisinde gayri resmi olarak toplanan kongrede, müteakip kongrenin süratle yapılmasına karar verilmiş ve kongreyi düzenleme işi gayri resmi siyasi parti hüviyetinde olan “Müslüman İttifakı” veya kısaca “İttifak”ın Kazan şubesine bırakılmıştı. Kazan komitesinin en faal üyesi olan Yusuf Akçura, hemen hazırlıklara girişti ve kongrenin 15 Ocak 1906’da Petersburg’da yapılacağını ilgililere bildirdi. Bu sıralarda Rusya’da yukarıda da gördüğümüz üzere önemli siyasi gelişmeler olmuş, çar hükümeti 17(30) Ekim (1905) manifestosunu yayınlamak ve birtakım hürriyetler tanımak zorunda kalmış, Rusya’da meşruti bir idarenin kurulacağı ve Duma’nın toplantıya çağrılacağı ilan edilmişti. Yusuf Akçura Türkçülüğün temel taşlarından sayılan Üç Tarz-ı Siyaset adlı çalışmasını 1904 yılında Kahire’de çıkan Jön Türklerin gazetesi Türk gazetesinde üç sayıda bastırdıktan sonra kıyamet koptu. Türk gazetesinin başyazarı Ali Kemal’in “Cevabımız” başlıklı sert bir tenkit yazısı çıktı. Ahmet Ferit (Tek) de tartışmaya katılarak, aynı gazete de “Bir Mektup” başlığıyla Akçura’nın görüşlerini destekleyen bir makale yayınlandı. Eser 1904’te risale olarak, 1912’de ise İstanbul Kader Matbaası’nda 64 sayfalık bir kitap olarak basıldı. Yusuf Akçura bu eserinde İslamcılık, Osmanlıcılık ve Türkçülük siyaset tarzlarından hangisinin Osmanlı Devletinin geleceği için faydalı olduğunu inceleyerek Türkçülüğü takibe taraftar olduğunu belirtmekte idi. 13-23 Ocak 1906 tarihli toplantılarda Ali Merdan Topçubaşı’nın Rusça olarak hazırlamış olduğu “İttifak” nizamname (23 madde) ve program (79 madde) projeleri okunarak, müzakere edildi. 22 Ocak’ta Petersburg gazetelerinde “her türlü toplantıya izin var” diye haber çıkınca Müslüman vekilleri tekrar 23 Ocak’ta Muhammed Âlim Maksud’un evinde 50’den fazla delege olmak üzere bir araya geldi. Toplantıda bulunan herkes Kur’an-ı Kerim’e el basarak Rusya Müslümanlarının “İttifak”ı için çalışacaklarına dair ant içtiler ve “Müslüman İttifakı”, kısaca “İttifak” nizamnamesi oybirliğiyle kabul edildi. Buna göre resmen “Rusya Müslümanlarının ittifakı” adını almış olan teşkilatın bir merkez komitesi olacak ve bütün Rusya 16 bölgeye bölünecekti. Bu toplantıda aşağıdaki karar alındı : KARAR “II. Bütün Rusya Müslümanları (Petersburg) Kongresi, Rusya’nın çeşitli şehir ve bölgelerinde yaşayan Müslümanlar 15-23 Ocak tarihleri arasındaki ikinci Müslüman kongresinde (aşağıdaki) kararları aldılar: Geçen yıl ilan edilen İmparator Hazretlerinin 17 Ekim beyannamesi ve 12 Aralık tarihli fermanına binaen Müslümanlar, Rusya İmparatorluğunun başşehrinde, İmparator Hazretlerinin, Yüce hükümetin, Rus toplumu ve basınının önünde Müslümanların dini ihtiyaçlarını tespit ile ilgili meseleleri halletme ve Devlet Duma’sı seçimleri hakkında fikirlerini açıklamağa karar vermişlerdir.
1906 III. Bütün Rusya Müslümanları Kongresi III. Kongre’nin toplanması gerektiği fikri, ilk defa I. Duma’daki Müslüman Fraksiyonu’nda oluştu. Hükümetten resmi izin almak görevi de I. Duma milletvekillerinden Mirza Seyid Gerey Alkin’e verildi. İçişleri Bakanı izin vermeyince de, bu görevi Abdürreşid İbrahim, Alîm Maksud(ov) ve Lütfullah İshaki üstlendiler. “İttifak”ın asıl gayesi ve kongrenin gerçek gündeminin belirtilmesi halinde resmi izin almanın mümkün olmadığını kestiren müracaatçılar, İçişleri Bakanı’nı ikna edebilecek gaye ve gerekçelerin yer aldığı bir dilekçe ile Nijni Novgorad’da yapılması düşünülen toplantıya (kongreye) izin verilmesi talebinde bulundular.” 26 Ağustos 1906 tarihli “Yıldız” gazetesinde “İttifak Müslümin Meclisi” başlıklı yazısında Yusuf Akçura “III. Bütün Rusya Müslümanları Kongresini” şöyle anlatmıştır: “Rusya Müslümanları İttifakı Fırkasının umumi birinci meclisi geçen sene Nijni (Novgorod) şehri civarında Oka Nehri üstünde bir vapurda 15 Ağustos’ta vaki olmuş idi. İkinci meclisi Petersburg şehrinde Ocak’ta vaki oldu. Bu iki meclis hükümet memurları tarafından ruhsattan başka gayrı resmi olarak icra kılınmış idi. Gerçi her ikisinde ruhsat-ı resmi soruldu. Bil fiil men kılınmasa da resmi ruhsat verilmedi. Üçüncü meclis ise Nijniy Şehrinde 16 Ağustos’ta dâhiliye vezirinin resmi ruhsatıyla icra kılındı. Bu meclis de belki resmen müsaade kılınmaz idi lakin Abdürreşid Efendi İbrahimov ile Alîm Maksudov ve Lütfullah İshakov cenaplarının ruhsatını hükümetin maksatlarına uygun bir tarzda istida kılırlarına binaen dâhiliye veziri müsadeyi vermemeye münasip görmemiştir. Kim bilsin belki memnuniyetle vermiştir. Çünkü mezkûr efendiler dâhiliye vezirine verdikleri istidai namelerinde ehli İslam arasında İttihad-ı İslam ve Sosyalizm fikirlerinin dağıldığından güya şikâyet kılmışlar ve meclisin şu fikirlere karşı durma maksadı ile icra kılınacağını beyan kılmışlar. Kaç senelerden beri bin bela ve tedbirler ile karşı durduğu mezkûr fikirlere hükümet ruhsat vermez mi?- Elbette verecek lakin mecliste bu fikirlerin hilafına söylendi mi söylenmedi mi?- Tavsilen yazılmış ve tez neşrolunacak kararnamelerinde malum olur. Bu son meclis 16 Ağustos’ta başlanıp 21 Ağustos’a kadar 5 gün devam etti. Beşinci içtimaı 21 Ağustos’un ertesi gün saat 4’e kadar sürdü. Birinci Meclis 16 Ağustos’ta saat 2:30’da Nijni Ahundu Halilullah Hazret Süleymanov’un duası ve Abdürreşid İbrahimov’un nutku ile başladı. Mecliste Rusya’nın her tarafından toplanmış 800 kadar Müslüman vardı. Meclise reislik ve kâtiplik kılmak için 12 kişi seçildi. Bunların arasında “Hayat” muharriri Alimerdan bek Topçibaşev cenapları baş reis olarak tayin kılındı. Dâhiliye Nazırına verilmiş istida boyunca mecliste şu dört türlü işler hakkında müşavere edilecek idi;
1. Siyasi ve maişi işlerde Rusya Müslümanları için İslam talimatına münasip bir hat hareket ve program tayin etmek,
2. Mektep ve medreseleri zamanımıza uygun bir tarzda tecdit ve islah kılmak,
3. Din ulemasının hal ve maişetlerini islah ile umuri diniyenin (din işleri) idare ve mahkemelerini tecdit ve islah kılmak,
4. Mektep ve medreseleri idare için muallim ve imamlarımızın maişetini temin kılmak için akçe bulmalarını tayin kılmak. Şu meselelerden mecliste doğrudan doğru müzakere ve müşavere kılmak müşekkel (ibaret) olduğundan meclisin evvelki günlerinde üç türlü komisyon seçmek münasip görüldü:
1. Mektep ve Medrese Komisyonu,
2. Ulemai Ruhaniye ve Umuri Diniye Komisyonu,
3. Siyasi Parti ve Program Komisyonu.
Şu komisyonların her biri on beşer kişden ibaret idiler. Bu komisyonlar ikişer gün içtima edip her biri meclise birer layiha arz kıldılar. Siyasi program İttifakı Müslüminin ikinci meclisinde tertip edildiğinden siyasi komisyon şu programı biraz tağyir ile makul buldu”. G. İshaki Tançılar takımının konuşmacısı olarak söz almıştı. O, bütün Müslümanların hukukunu savunmak üzere toplumu kurmak gerektiğini ifade etmişti. Petersburg’da II. Bütün Rusya Müslümanları Kongresinde kabul edilen “İttifak” programı Müslümanların farklı sınıflara ait olduğundan ve her Müslümana da yararlı olmadığı için ortak bir program eğitim mahiyetinde olup siyaset ve iktisat meselelerini ele almamalıydı. Genel olarak G. İshaki birleşik bir parti programını değil, birleşik dini ve milli-kültürel muhtariyet programına razıymış. Onun mücadele arkadaşı F. Tuktarov da Tatar toplumunun geniş katları arasında sosyal yükseliş yapmak amacıyla siyasi edebiyat dağıtmaya ve ilk önce dini meseleleri hal etmeye davet ediyordu. Kongrede politik program kabul etmek taraftarları olarak R. İbragim ve S. G. Alkin konuşuyorlardı. “İttifak” programını incelemek üzere bir komisyon şekillenmişti. Faaliyet adamı Hadi Atlasi İttifak programının bir faydası yok demiş... Eziciler hâkimiyeti size asla yol vermez. Tiran her zaman Tiran kalacak. Özerk milli eğitim sistemini kurmak meselesi kongrenin gündeminde olan bir mesele olduğundan, öğrencileri temsil eden Tançılar bu soruna özel bir dikkat gösterdiler. G. İshaki demiş ki: “Okulumuz bizim için en önemli meseledir”. Öğretmenler hazırlamak meselesini konuşurken F. Tuktarov ruşdiye (orta sınıf medrese) fonksiyonlarının öğretmen okulları fonksiyonuyla karıştırılmamasını önermişti. O, bununla dini ve dünyevi eğitim sistemlerinin ayrı olması yönünde oyunu vermişti. “Muhammediye”nin rektörü G. Barudi imam ve öğretmen fonksiyonlarının uyuşmasından yana olmuştu. O tespit ediyordu ki, Rusya şartlarında imam ve öğretmen görevleri ile okul ve cami fonksiyonlarının tamamen birbirinden ayrılması gerçekleşemezdir. Bir imamın ders vermesi için özel sınavları vermesi gerektiğini vurgulayarak Barudi’nin pozisyonunu Gabdulla Bubi de desteklemişti. Genel olarak bu münakaşa öğrencilerin başkaldırmasıyla ilgili olan ilerideki olayların bir kaynağı oldu. Eğitim komisyonu umum öz dilde ilköğretimi yürütmek üzere kararını almıştı. Ortaokul öğretim dili olarak “Türki” dil oluyor ve özerk Müslüman eğitim sistemi devlet eğitim sistemiyle haklar açısından aynı derecede sayılıyordu. Böylece Müslüman eğitim sistemi devlet ve zemstvolar tarafından finanse ediliyordu. Okul programı ve derslik edebiyatını kontrol eden genel metot ve analitik merkez olarak düzenli yapılan Bütün Rusya Öğretmen Kongreleri ile Bütün Rusya Öğretmenleri Birliği idi. Büyük şehirlerde erkek ve bayan öğretmenleri enstitüleri açılıyordu. Ancak medreseler dini öğretim müesseseleri statüsünü koruyarak dini meclis kontrolü altına geçiyordu. Gündemde olan diğer önemli mesele dini meclisin reformu meselesinin müzakeresiydi. Sonuçta rail-ulema başkanlığındaki yüksek teolojik kuruluşun şekillenmesi üzerine karar alınmıştı. İ. Gaspıralı muhtariyetin başına G. Barudi ve Y. Akçura’nın geçmesini istemişti. Böylece müftü olarak ulema, onun yardımcısı olarak da hukukçu olacaktı. A. Mustafa ifade etmişti ki: “Müslümanlara hâkimiyet tarafından tayin edilen ne müftüler ne de müftiyet gerek. Müftülerin belli başlı vazifeleri dini meclisin ve okulların reformuydu. Bununla birlikte milletin terakkiyatını sağlayacak fetvaların çıkması gerekiyordu”.
Rusya Müslümanları tek dini merkezin oluşturulması, din adamlarının seçilmesi, Müslüman cemaatlerinin oluşturulması için hak ediniyorlardı. Onların eline mektepler medreseler, mescitler, mabetler, hayriye organizasyonları ve vakıflar geçiyordu. Mayıs-Temmuz 1906’da “İttifak” liderleri kendilerinin Duma grubu çerçevesinde hareket ederek Kadetlerle işbirliği politikasını sürdürüyorlardı. İlk Kadet Duması tüm milli, dini ve sınıfi sınırların iptaline ısrar ederek ve tüm politik özgürlükleri talep ederek İmparator Nikolay II’ye başvurdu. Aynı zamanda, Kadetlerin Lideri P. N. Milukov, İç İşleri Bakanı P. A. Stolipin ile Kadetlerin üstünlüğüyle bir hükümet oluşturulması hakkında görüşmeler yapıyordu. 25 Müslüman Milletvekili, Kadetlerin muhtemel tavizlerini kendi oylarıyla ödüyorlardı. Ama 9 Temmuz 1906’da İmparator Nikolay II Birinci Duma’yı dağıttı. Bundan sonra Rusya tarihinde hiçbir zaman parlamentoda liberallerin çoğunluğu sağlanamadı. “İttifak”ın Duma’daki liderleri Kadetlerle birlikte Vıborg çağrısını imzalayarak iktidar tarafından politik faaliyetlerinden uzaklaştırılıyorlar. S. G. Alkin, A. Ahtyamov ve S. G. Cantürin ile birlikte bu çağrıya partinin A. M. Topçibaşev de imzasını atıyor. Sonuçta oluşturulacak grup kendisinin en iyi politikacı ve hukukçularından mahrum kalıyor. Nijniy Novgorod’daki III. Bütün Rusya Müslümanları Kongresinde “İttifak”ın programı kabul ediliyor. “İttifak”ın en aktif büroları Kazan, Orenburg ve Ufa’da yerleşiyordu. “İttifak”ın programının temelinde 1907’da Rusya Devlet Duması’nın Müslüman Grubunun Programı oluyor. 3 Haziran 1907’deki devlet devriminden sonra “İttifak” liderlerinin çoğunluğu tutuklandı ve sürgüne gönderildi ya da yurt dışına gitmek zorunda kaldılar. İttifakın yeniden kurulmasının son teşebbüsü 1914’deki IV. Bütün Rusya Müslümanları Kongresinde oldu fakat çoğunluk kanuni olarak politik faaliyetlerin yapılmasının imkânsız olmasından dolayı bunun yapılmasından vazgeçti. Bundan sonra, Rusya Müslümanları elit tabakası bölgelere dağıldı ve onların temel rolünü gitgide daha çok sosyalistler oynamaya başladı.
Fakat biz (Müslümanlar), kanuni hakkımıza diğer vatandaşlar gibi, kurultay yapmak için hükümete müracaat ettikse de maalesef ricamız bugüne kadar neticesiz (cevapsız) kaldı. Hükümetin bu haksız davranışı karşısında biz Müslümanlar 13-22 Ocak tarihlerinde düzenlenen mecliste (toplantı) bir nizamname (tüzük) hazırladık. Buna göre, Devlet Duma’sı seçimlerine çok az bir zaman kaldığından bütün Rusya Müslümanları “Konstitüsyon Demokrat (Meşrutiyetçi Demokrat) Partisi” ile işbirliği yaparak, bu parti çevresinde seçimlere katılacaklardır. Bunun dışında Rusya Müslümanları Duma seçimlerine kendi nüfusları nispetinde üyenin seçilmesinin sağlanması gerektiğine dair kararlarını gerçekleştirmek için imkân verilmesini talep etmektedirler”
1906 Rusya Müslümanlarının Üçüncü Toplantısı (16-21 Ağustos 1906) “İttifakın üçüncü toplantısı” diye de anılan Rusya Müslümanlarının bu Kongresi Nijni Novgorod’ta (Mekerce panayırında) yapıldı. Daha önce Nijni Novgorod’ta (Oka Nehri üzerinde gezinti esnasında) ve Petersburg’ta yapılan toplantılar, resmi Rus makamlarından izin alınmadan gizli yapılmıştı. III. Kongre, Umum Rusya Müslümanlarının ilk açık toplantıları olması yönünden önemlidir. III. Kongre’nin yapıldığı tarihlerde Rusya İmparatorluğu’nda mühim değişiklikler olmuş, I. Duma toplanmış (10 Mayıs 1906), fakat aşırı talepler yüzünden dağıtılmıştı (21 Temmuz). 16 Ağustos 1906’da açılan Rusya Müslümanlarının III. Kongresi resmi izne dayandığı için önceki iki toplantıya nazaran hayli kalabalıktı. Toplantıyı bir hayli Türk ve Rus gazetelerinin muhabirleri de takip etmişti. Kongrenin tartıştığı konular arasında en önemlisi yine eğitim meselesi idi. İlerlemenin, uyanmanın eğitimle kabil olacağına kanaat getiren kongre bu meseleyi ayrıntılı incelemek için 15 kişilik bir komisyon kurdu. Kazanlı öğretmenmolla Abdullah Apanay(ev) başkanlığındaki bu komisyon Rusya Müslümanlarının maarif hayatını ilgilendiren bir rapor hazırladı. Bir nevi kültür politikası mahiyetindeki rapor kongrenin 18 ve 19 Ağustos tarihlerindeki oturumlarında müzakere edilerek kabul edildi. Buna göre, Rusya Müslümanlarının eğitim sistemi her bölgede aynı olacak, mahalli şive ile birlikte Türkleri birleştirici edebi Türkçe (Türkiye Türkçesi) okutulup, öğretilecekti. Rusya Müslümanlarının III. Kongreleri toplanmadan önce Rusya Eğitim Bakanlığı “Rus olmayan milletlerin eğitimi ile ilgili bir layiha hazırlamıştı. “31 Mart (1906) Kuralları” diye bilinen bu layiha 26 Mart 1870 tarihli Orenburg Ruhani İdaresi’ne tabi mektep ve medreselere ait tedbirleri harf fermanının genişletilmiş bir şekli olup, Müslüman çocuklarını Ruslaştırmayı göz önünde bulunduruyordu. 31 Mart 1906’da Eğitim Bakanı tarafından ilan edilen 37 maddelik “kural” o sene Haziran-Temmuz aylarında müfettişlere ve bütün vilayetlerdeki öğretmenlere yollandı. “31 Mart Kuralları”nda en önemli madde transkripsiyonla ilgili olanı, yani Rus olmayan milletlerin kendi dillerini Rus harfleriyle yazmalarını getiren madde idi. Papaz İlminski tarafından ileri sürülen bu fikir bir kanun maddesine sokulmuş, Sovyet ihtilalinden sonra da (1940’larda) tam manasıyla yürürlüğe konulmuştu. Yani Türk boylarına Rus (Kril) harflerini kullanma mecburiyeti Rusya İmparatorluğu devrinde atılmış bir fikirdi. Rusya Müslümanlarının III. Kongresi’nde görüşülen önemli başka bir meseleden biri de “Dini-ruhani müesseselerin ıslahı” idi. Bu madde için de bir komisyon Ali Merdan Topçubaş(ev) [Topçubaşı] (1862-1934): Azeri politikacı, yazar ve hukukçu. Bakülü avukat ve “Müslüman İttifakı” partisinin kurucularından ve Duma üyesidir. 1919’da Azerbaycan Cumhuriyeti’nin delegesi olarak Paris’teki konferansa katılmıştır. Kaspi ve Hayat gazetelerinin başyazarı olarak çalışmış. Azerbaycan Bolşevikler tarafından işgal edilince yurtdışına kaçmayı başarmıştır. 1934’te Paris’in kuzeyinde bulunan banliyösü Saint Cloud’ta ölmüştür. Rusya Tarihi kuruldu ve başkanlığını Kazanlı müderris Âlimcan Barudi yaptı. Komisyonun 13 maddeden ibaret raporu 19 Ağustos’ta kongre tarafından müzakere edildi. Raporda Rusya Müslümanlarının dini müesseselerine ait yürürlükteki kanun ve hükümlerin değiştirilmesi; Rusya’daki müftülerin (Kafkasya’da iki, Ufa, Kırım ve Türkistan’dan birer) halk tarafından serbestçe seçilmesi; bütün Müslüman ruhanilerin maaş alarak hukuken Rus papazları ile aynı dereceye getirilmeleri teklif ediliyordu. III. Kongrede “İttifak”ın programının müzakeresine başlanırken, Kazan şubesi 6 maddeden ibaret kendi programını okuyarak, buradan programa ilaveler yapılmasını teklif etti. Daha sonra Ali Merdan Topçubaşı’nın Rusça teklif ettiği 79 maddeden ibaret “İttifak” programı ile nizamnamesi madde madde okunarak, görüşmeler yapıldı. Müzakereler esnasında kadınların seçme seçilme hakları (18. madde) meselesinde büyük tartışma oldu. Bilhassa bazı din adamları kadınları aşağılayıcı tabirler kullandılarsa da, kadınların seçme seçilme hakları kabul edildi. Uzun müzakerelerden sonra, birtakım itirazlara rağmen, Ali Merdan Topçubaşı’nın hazırlamış olduğu “İttifak” programı ufak değişikliklerle kabul edildi. Kongrede programın kati ve son şekilde tespiti için 15 kişiden müteşekkil bir merkez komitesi seçildi. Merkez komitesi ayrıca, kendi arasından üç kişi daha seçti ki, bunlar masrafları karşılanmak üzere, daimi olarak Petersburg’ta ikamet edeceklerdi. Bu suretle “İttifak” resmi bir siyasi parti haline getirilecekti. Rusya Müslümanlarının III. Kongresi’nde alınan kararlarla “İttifak” siyasi bir parti mahiyetini kazandı. Programı da Rus liberal burjuva aydınlarının partisi olan Kadet (Meşrutiyetçi Demokratlar)’lerinkine yakın idi. Kongreye katılan bazı ileri gelenler Kadet’e daha önce girmişler ve hatta Ocak 1906’da bu partiye kaydolan Yusuf Akçura, Parti Merkez Komitesi üyeliğine de seçilmişti. Kadet Partisi de, bazı Müslüman vekillerinin, “parti programına Müslümanlarla ilgili maddeler konduğu takdirde işbirliği olabileceği” hususunu belirtmeleri üzerine, kendi programına birkaç yeni madde ilave etmişti. Kısacası Kadetler ile “İttifak” arasında işbirliğine yol açılmış oluyordu. 16-21 Ağustos 1906 tarihinde yapılan Rusya Müslümanlarının III. Kongresine katılanların büyük çoğunluğu ihtilalci karakterde olmayıp, rejimi devirmek gibi bir program da hazırlamadılar. Zaten kabul edilen “İttifak” programı da Rus İmparatorluğu içindeki Rusya Müslümanlarına kültürel (medeni) muhtariyet, eşit haklar sağlamayı göz önünde bulunduran masum dilekçelerden ileri gitmiyordu. Bazı kusurlarına rağmen III. Kongre Rusya Müslümanlarının siyasi faaliyetlerinde başarılı bir olay olmuştur denilebilir.
1908 Rus hükümeti, Kreşinler’i Hıristiyanlıkta tutmak için 1908 yılında ilkönce Nijni Novgorod’da, daha sonra Kazan’da Müslüman din görevlilerine Kreşinler’i etkilememeleri yönünde bir genelge yayımlamıştır.
1910 Yılında İçişleri Bakanlığı Kont A.P. İgnatiyev’in başkanlığında, İdil bölgesindeki Tatar Müslüman etkisini önleyecek tedbirleri planlamak amacıyla özel bir konferans tertip etmiştir. Bu konferans Müslüman Dinî İdaresi’ni, Tatar kökenli olmayan diğer gayri Rus unsurların Tatarlaşmasına katkıda bulunan yapay bir İslam merkezi olarak nitelendirerek dinî idarenin gücünün kısıtlanmasını önermiş ve daha sonra bakanlık bu yönde kararlar almıştır. İslamlaşma hareketine karşı bir tedbir olarak, yeniden İslam’a dönmek isteyenler için nasihatte bulunmak amacıyla çeşitli bölgelere papazlar gönderilmiştir. Kazan Piskoposu da valilere başvurarak, nasihatçi papazlara devlet memurları tarafından yardım edilmesini istemiştir. Kreşinler, papazların ve devlet memurlarının hapse atma, işkence ve Sibirya’ya sürgün etme gibi katı uygulamalarına karşı şiddetle karşılık vermiş ve ağır sıkıntılara katlanmışlardır.
1913 Nijniy Novgorod Fuarı’nda 1913 yılında Gabdulla Tukay, Fatih Amirhan vs. Tatar yazarlarının kitaplarının yanısıra Rus yazarlarının da Tatarcaya onlarca çeviri kitapları satılıyordu. Kazan şehrinde 1910’da çıkarılan çağdaş Müslüman yazarların eserleri şu sonuçları doğuruyor: Müslüman edebiyatı dünya ilimi ve bilgileri tarafına doğru gelişiyor. Neşriyat hemen hemen tamamıyla yeni metotluların, “Genç Tatarlar”ın elindedir. Hatta dini sınırlar içerisinde de Arapça’ya bağlılıktan kurtulup hızla Tatarlaşıyor. Rusya’da Müslüman milleti, Türk dili ve Müslüman meraklarının birliği şüphesiz sayılıyor. Tatarların kapitalistik yol üzerine devamlı gelişiminin belirtisi olarak ekonomik bilgilere de merakın artmasını düşünmeliyiz. 1908’de Samara şehrinde ticaret, ziraat ve sanayi hayatı meselelerine bağışlanan “İktisat” adlı derginin ilk sayısı çıkarılmış. Onun redaktörü de Tatar erkek ve bayan medresesi, Tatar kütüphanesi ve kitap mağazasının bir organizatörü olan Molla Fatih Murtazin’di. Dergide ekonomik hayat hakkında farklı materyaller basılıyor ayrıca ticaret ve hele Müslümanların yabancı ülkelerle ticaretine özel bir önem veriliyordu.
1914 15 Haziran 1914 Rusya Müslümanlarının Dördüncü Kurultayı (Peterburg),
1917 17 Mart 1917 Kırım-Akmescit Kurultayı
1917 1 Nisan 1917 1. Kazak Kurultayı (Orenburg),
1917 16 Nisan 1917 Bakü Kurultayı,
1917 13-17 Nisan 1917 1. Ufa Müslüman Kurultayı,
1917 16-23 Nisan 1917 Taşkent Şura-yı İslam Kurultayı,
1917 24 Nisan 1917 Muslimeler Kurultayı (Kazan),
1917 20-27 Nisan 1917 1. Bütün Rusya Müslüman Muallimler Kurultayı (Kazan),
1917 27-30 Nisan Kazan Müslüman Harbi Şurası, Rusya Müslümanları Genel Kurultayı
1917 1-11 Mayıs (Moskova) 1917. İlaveten 1917 tarihinde Hokand ve Orenburg’da yerel toplantılar düzenlendi.
1917 21-26 Temmuz 1917 2. Kazak Kurultayı
1917 18-26 Aralık 1917 3. Kazak Kurultayı (Orenburg),
1917 Genel bilgilere göre 1917’den sonra İslam’a geri dönmek isteyip de dönemeyen Kreşin artık kalmamıştır. Kalan kesim ise İslam’dan çok uzaklaşmış kimselerden ya da “geleneksel inanışlarını sürdüren” (animist, şamanist) ve vaftiz olan eskiKreşinler’den ibarettir.
1917 İdil-Ural Bölgesi bu gün Tatar, Başkurt ve Çuvaş olarak adlandırılan Türklerdir. Etnik bakımdan esas itibariyle İdil Bulgar’larının soyundan gelmekte ve bir diğer Kıpçak, Peçenek, Oğuz ve başka kabilelerin karışmasıyla bugünkü şekillerini almış Türklerin Rus devleti idaresinden çıkışları. Rusya Federasyonu 83 idari bölgeden oluşmaktadır. Bunların 21’i özerk cumhuriyet, 4 özerk bölge, 1 özerk vilayet, 9 kray, 46 il ve Moskova ve St. Petersburg olmak üzere federal öneme sahip 2 şehirden meydana gelmektedir. 21 özerk cumhuriyetten 7 tanesi Türk Cumhuriyetidir. Bunlar; Tataristan, Başkurdistan, Çuvaş Cumhuriyeti, Saha (Yakutistan), Altay, Hakasya ve Tuva’dır. Rusya Federasyonu, İdil-Ural Bölgesini Volga Federal Bölgesi olarak adlandırmaktadır. Volga Federal Bölgesinde ; Başkurdistan Cumhuriyeti, Mari El Cumhuriyeti, Mordovya Cumhuriyeti, Tataristan Cumhuriyeti, Udmurt Cumhuriyeti ve Çuvaş Cumhuriyeti olmak üzere 6 cumhuriyet; Kirov Oblastı, Nijni Novgorod Oblastı, Orenburg Oblastı, Penza Oblastı, Samara Oblastı, Saratov Oblastı ve Ulyanovsk Oblastı olmak üzere 7 oblast ve 1 tane Perm Krayı olmak üzere 14 tane federal bölgesi vardır.
1917 1914-1917, yani Birinci Dünya Savaşı dönemi ile Devrim döneminden sonra 1920-1921 yılları arasında büyük açlık yaşamış olan Rus halkının bu dönemdeki zorluklara karşı nasıl dik durabildiğini anlamak pek mümkün değildir. Esasında, hükümetin ekonomiyi hayata geçirmede başarılı olmasının ana sebebi farklı gurupların birikim ve emeklerinden faydalanmasıydı. Sosyolojik açıdan bakıldığında ardı ardına beş yıllık plan, Rusların tarım toplumundan yarı endüstriyel topluma geçmesini sağlamıştı. Bu değişiklik beraberinde Sovyetler Birliği’nde ekonomik gruplar arasında farklı dengelerin kurulmasına vesile olmuştu. Kolektif tarıma geçişle birlikte, ufak çiftliklerini işleten köylüler, kolektif tarım çiftlikleri (Kolhoz) için çalışan köylüler ve devletin sahip olduğu çiftliklerde (Sovhoz) çalışan köylüler, farklı sınıflar olmaktan çıktı ve işçiler gibi tek vücuda dönüşerek yekpare yeni bir sınıf oluşturuldu. Rus sanayisinin gelişmesinde en önemli kilometre taşlarından biri olan Ural bölgesindeki Magnitogorsk Çelik Fabrikası, ikinci beş yıllık plan sürecinde inşa edildi. Bu dönemde Nijini Novgorod (Gorki), Harkov, Rostov, Volgograd (Stalingrad) ve Çelyabinsk gibi şehirlerde birçok traktör, tarım makinesi ve otomobil fabrikaları kuruldu. Büyük bir katkı ise Kuzey Kafkasya’da, bugün Çeçenistan’ın başkenti olan Grozni’den çıkıp Karadeniz limanı Tuapse’ye giden petrol boru hattı ile Türkistan-Sibirya demiryolunun inşasıdır. Bu nevi inşaatlarda esir iş gücü sıkça kullanmıştır.
2006 Rusya’daki Federal Bölgelerin Başlıca İdari Özellikleri (2006 Yılı)
Federal Bölge - Federal Merkez Kenti - Federal Bölge Yüzölçümü (km2) - Rusya Yüzölçümü İçindeki Oranı (%) - Federal Bölge Nüfusu (Bin Kişi) - Rusya Nüfusu İçindeki Oranı (%)
Volga Nijni Novgorod 1 038 000 6,1 30 511 21,3
Kuzeybatı Federal Bölgesindeki İdari Birimlerin Nüfus Özellikleri (2007 Yılı)
İdari Birim - Toplam Yüzölçümü (km 2) - Toplam Nüfus - Aritmetik Nüfus Yoğunluğu (kişi/km2) - Doğum Oranı (Binde) - Ölüm Oranı (Binde) - Doğal Nüfus Artışı (Binde)
Novgorod Oblastı 54 500 657 000 12,1 9,8 21,5 —11,7
Federal idari birimler arasında en büyük nüfus azalması Pskov, Novgorod ve Leningrad oblastlarında görülmektedir. Rus ve Slav nüfusunun egemen olduğu Sankt Petersburg kenti ile Pskov ve Leningrad oblastlarında en düşük doğum oranları (binde 9’un da altında), yerli kuzey milletlerin önemli bir nüfus payına sahip olduğu Nenetsk Milli Bölgesinde (binde 14,0) ise en yüksek doğum oranları gözlenmektedir. Bu iki örnek bölgedeki doğum, ölüm oranları ve nüfus artışında gelişmişlik ve refah seviyesinin yanı sıra, etnokültürel etkenlerin de belirleyici olduğunu göstermektedir. Kuzeybatı Federal Bölgesinde yer alan ve nüfusu 300 000’den fazla olan büyük kentler şunlardır: Arhangelsk, Murmansk, Kaliningrad, Çerepovets, ve Sankt Perersburg. Böylece bölgede beş kentin nüfusu 300 000’i aştığını ve sadece bir kentin 1 milyondan fazla nüfus barındırdığı anlaşılmaktadır. Vologda, Pskov, Petrozavodsk, Severodvinsk, Siktivkar ve Velikiy Novgorod bölgenin diğer büyük kentlerini oluşturmaktadırlar. Bölgede yer alan tüm idari birimlerde Ruslar egemen etnosu oluşturmaktadırlar.
YARARLANDIĞIM KAYNAKLAR:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Nijni_Novgorod
https://rusyadauni.com/st-petersburg-2/
https://www.kultursanatharitasi.com/bir-zamanlarin-yasak-kenti-nijni-novgorod/
https://studyinrussia.ru/tr/life-in-russia/discover-russia/towns/nizhny-novgorod/
https://acikerisim.uludag.edu.tr/server/api/core/bitstreams/43c23ab5-ef5f-46c2-b748-c2e36b3dbd83/content https://www.academia.edu/106357055/%C4%B0dil_Ural_B%C3%B6lgesindeki_%C3%96zerk_T%C3%BCrk_Cumhuriyetleri_Tataristan_%C3%87uva%C5%9Fistan_Ba%C5%9Fkurdistan_ve_T%C3%BCrkiye_Cumhuriyeti_%C4%B0li%C5%9Fkileri?uc-sb-sw=95284623
https://www.atauni.edu.tr/yuklemeler/8e51de5fd1d011e50d30cecaa85f807f.pdf
http://earsiv.odu.edu.tr/jspui/bitstream/11489/540/1/10333725.pdf
https://openaccess.firat.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11508/16164/188312.pdf?sequence=1
http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/46205.pdf
https://www.devletarsivleri.gov.tr/varliklar/dosyalar/eskisiteden/yayinlar/osmanli-arsivi-yayinlar/OSMANLI%20BELGELER%C4%B0NDE%20KAZAN.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/214383
https://ets.anadolu.edu.tr/storage/nfs/TAR208U/ebook/TAR208U-13V2S1-8-0-1-SV1-ebook.pdf
file:///D:/Users/Admin/Desktop/837953.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2355587
file:///D:/Users/Admin/Desktop/Rusya_Federasyonu_Yonetim_Yapisi.pdf
Cem Cüneyd Canan