22 Ekim 2024
ÖZBEKİSTAN (VIII)
1990 Öte yandan yine 1990’da Pazar Ekonomisine geçiş planı yayınlandı. Bütün bunların yanısıra o yıllarda yolların yetersizliği ticaret için bir problem teşkil etmekteydi. Çünkü Sovyetler Birliği zamanında bütün ulaşım Rusya üzerinden geçecek şekilde yapılmış idi. Bugün deniz ve kara yollarının hepsi Slav toprakları aracılığıyladır. Bu yüzden Türk Cumhuriyetlerinin kendilerine yeni yollar açmaları gerekmektedir. Özbekler, İran’la bağlantıyı koparmamak gayesiyle Türkmenistan üzerinden bir demiryolu hattı kurdular. Bu yolla, dolaylı da olsa hem Basra Körfezi’ne, hem de Hint Okyanusu’na ulaşılmaktadır. Özbeklerin diğer bir amacı ise demiryolu ile Transkafkasya hattından, doğrudan Karadeniz’e inmektir. Bütün Türk Cumhuriyetleri ve Özbekistan için sevindirici bir hadise de, 1993 Ocak ayı başlarında yapılan Taşkent zirvesinde, Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik alanda bir ortak pazar kurmaya karar vermiş olmalarıydı. Henüz bu konuda somut bir adım atılmamışsa da, bunun ileride gerçekleşmemesi için de hiçbir sebep yoktur. Özbekistan bütün bu kısa süre içinde birçok yenilik yapmıştır. Herşeyden mühimi kendi parasını tedavüle çıkarmış, yabancı sermayeler ve yatırımcılar teşvik edilmiş, ticaret, bankalar ve sigorta kanunları değiştirilerek, yeniden düzenlenmiştir.
1990 Ülkede tarım alanında uygulanan Kolektif Çiftçilik işgücünün bütün şevkini kırmış, yetiştirilecek ürüne Moskova’da masa başında karar verilmiştir. Özbekistan’ın aldığı en önemli kararlardan birisi ekonomik alanda olmuştur. 1990 yılı Ekim ayında Taşkent’te toplanan 7,5 milyon üyeli bağımsız Ticaret Birlikleri Federasyonu kuruluş kongresinde merkezi Sovyet ticari kontrolüne karşı mücadele kararı alındı. Tarımın 1980-1990 yılları arasındaki gelişimine bakıldığında, toplam nüfusun % 60'ı kırsal kesimde yaşamakta ve geçimini tarımdan sağlamakta olduğu görülür. 1980 yılında aktif nüfusun % 45' i tarımda çalışırken, bu rakam 1990 yılında % 41'e düşmüştür. Kırsal kesimde yaşayan nüfus sayısında ise % 1,9 civarında yükselme olmuştur. Yani 1980 yılında kırsal kesimde yaşayan nüfus miktarı % 58,1'den, 1990 yılında % 60'a yükselmiştir. Bu durum, kırsal kesimdeki nüfus artışının kentlere göre nispeten fazla olduğunu göstermektedir. Toplam arazinin 1980 yılında yaklaşık % 8,9 (3,9 milyon hektar) tarla arazisidir. Çayır ve mera arazisinin oranı ise %53,1 (23,8 milyon hektar) dir. Çöller, ormanlar ve diğer alanların oranı %38 (16,9 milyon hektar) civarındadır.
1990 Özbekistan'da sanayi sektörü Orta Asya Cumhuriyetlerine göre daha gelişmiş bir durumdadır. 1980 yılında Özbekistan'da yaratılan GSMH içinde % 50,5'lik oranı ile sanayi sektörü ilk sırada gelmektedir. Sanayinin payında 1980 yılına göre giderek bir artış söz konusudur, örneğin 1980 yılına göre bu payda sırasıyla 1985 yılında % 3,7 ve 1990 yılında ise % 0,8'lik bir artış olmuştur. 1980 yılında ekonomik aktif nüfusun % 19,3'ü sanayi sektöründe çalışırken, bu rakam 1985 yılında, 19,6 ve 1990 yılında ise 19,5 olarak gerçekleşmiştir. 1980-1990 yılları arasında Özbekistan'daki mevcut sanayi kollarında çalışan personel sayısındaki gelişmeler verilmiştir. Sanayi kollarında çalışan toplam personel sayılarında 1980 yılına göre 1988 yılında % 25'lik hızlı bir yükselme olmuştur. 1989 ve 1990 yıllarında ise 1988 yılına göre önemsiz bir azalma söz konusu olup, yani istihdam edilen kişi sayısının artışı 1980 yılına göre 1990 yılında % 24,5'dir. Diğer Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi Özbekistan’da sanayi Sovyet yönetiminin bölgelere dağılan sanayileri, merkeziyetçi politikayla yönetmesinden dolayı bağımsız bir yapıya kavuşamamıştır. Aynı zamanda bu durum sanayi dışındaki ekonomik faaliyetlere de yansımıştır. Eski SSCB toplam sanayi sektöründeki üretimin payı %2,4, inşaat sektöründeki üretim payı % 3,8, ulaşım ve haberleşme sektöründeki payı % 2,7’dir. Özbekistan’ın 1991 verilerine göre kendi içindeki sanayi sektörünün payı % 33,2’dir.
1990 1980-1990 yılları arasında tarıma dayalı sanayi ürünlerinin hemen hemen hepsinde (alkollü içkiler hariç) üretim artışı görülmektedir. Özellikle et, hayvansal yağ, süt mamulleri, bitkisel yağ, unlu mamuller, pamuklu dokuma, pamuk ipliği ve hazır giyim üretimi on yıl içinde hızlı bir artış göstermiştir. Alkollü içkilerden votka ve şarap üretiminde sırasıyla %3 ve %53 oranında azalma olmuştur. Bunun nedeni de 1985 yılında hükümet tarafından alkollü içkiler üretiminin azaltılması kararının alınmasıdır. 1980-1985 yılları arasında tarımsal girdi üretiminde artışlar görülmektedir. 1990 yılında traktör, pamuk toplama makinası, kültivatör üretiminde sırasıyla %3,8, %41,2, %23 oranında azalma görülmekle birlikte, kimyevi gübre ve ilaç sanayi üretiminde büyük bir artış söz konusudur. Özbekistan'da daha çok tarıma yönelik bir sanayinin de geliştiğini söylemek mümkündür. Bilhassa SSCB döneminde ekilebilen arazilerin tamamının pamuk üretimine ayrılmış olması, Özbekistan'ı ziraata dayalı bir endüstrileşmeye sevk etmiştir. Ülkede kurulan fabrikalar ve imalathanelerin önemli bir kısmı traktör, tarım makineleri, pamuk toplama ve işleme makineleri, motor, doğal gaz ve petrol aletleri imal edilmesine yöneliktir. Özbekistan’da 1988 yılında net maddi üretim 20,7 iken toplam içindeki payı % 3,28’dir. 1989 yılında ise net maddi üretim 21,5’e çıkmasına rağmen toplam içindeki yüzdelik payı 3.19’a düşmüştür.
1990 Hava yolu ile yapılan ulaşımının Özbekistan ekonomisindeki yeri oldukça önemli ve büyüktür. Dünyanın çeşitli ülkeleri ile yapılan her türlü ticari ve politik ilişkiler hava yolu ile kısa bir süre içinde gerçekleştirilmektedir. Özellikle çabuk bozulma niteliğine sahip olan tarımsal ürünlerin pazarlanmasında da hava yolunun önemi büyüktür. Ülkede 1980 yılında hava yolu taşımacılığı ile 61 bin ton yük taşınmış, bu rakam 1990 yılında 70 bin tona yükselmiştir. Dünyanın çeşitli ülkelerine taşınan yolcu sayısı 1980 yılında 5.328.300 bin kişi iken 1990 yılında 6.340.200 kişiye yükselmiştir.
1990 Boya üretimi 1980 yılında 9,3 bin ton iken, üretim giderek artmış ve 1990 yılında % 18 oranında artış ile 11 bin tona ulaşmıştır.
1990 Pamuk toplama makinası dünyada sadece Özbekistan'da üretilmektedir. 1980 yılında 9.100, 1985'te 9.400 adet üretilen pamuk toplama makinası 1990'da 5.300 adet ile gerileme göstermiştir. Kültüvatör üretimi 1980 yılında 19.300 adet iken, 1985 yılında % 19 oranında artış ile 23.000'e ulaşmış ve 1990 yılında ise 14.800 adet ile 1980 yılına göre % 23 oranında düşüş göstermiştir.
1990 Özbekistan'da 1980 yılında 24,6 bin ton olup kâğıt üretimi ele alınan dönem içinde fazla bir değişme göstermemekle birlikte 1990 yılında % 4 lük bir artışla 25,7 bin tona ulaşmıştır. Karton üretimi 1990 yılında 56,2 bin ton olup, 1980 yılına göre üretim artışı sadece % 3 dolayındadır. Özbekistan'da yeterli ormanlık arazi bulunmadığından bu sanayi hammaddesini Rusya Federasyonu'ndan temin etmektedir.
1990 Römork üretimine bakıldığında bu araçlarda 1980 yılına göre 1990 yılında % 46 oranında bir artışın olduğu ve üretiminin 1.636 adede yükseldiği görülmektedir.
1990 1988 yılında 1980 yılına göre gübre üretimi en yüksek % 58 oranında artarak 2.045 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 1990 yılındaki artış (% 36) 1988 yılına oranla nispeten bir azalma göstermiş olup üretim miktarı 1.761,8 bin tonluk olmuştur. Tarımsal mücadele ilacı üretimi 1980 yılında 16,9 bin ton olarak gerçekleşirken, bu rakam giderek yükselmiş ve üretim artışı sırasıyla 1985 yılında % 69, 1986 yılında % 80 1987 yılında % 111. ve 1990 da % 140 oranında artmıştır. 1990 yılında üretim bir önceki döneme göre düşüş göstermiş olup üretim miktarı 40.000 ton dolayında olmuştur. Tarımsal gübre ve mücadele ilaçları üretiminin 1988 ve 1989 yıllarından itibaren azalmasına neden olarak söz konusu yıllarda pamuk ekim alanlarının daraltılması sonucunda girdi taleplerinin düşüşünü söylemek mümkündür.
1990 Özbekistan'da inşaat malzemeleri sanayiinde en çok üretilen malzemeler çimento ve tuğladır. Bunlardan başka kireç, alçı, asbest çimento boruları, lineleom gibi inşaat malzemeleri üretilmektedir. Özbekistan'da üretilen bu ürünler, ülke ihtiyaçlarının yaklaşık % 60'ını karşılamaktadır. 1980 yılında yaklaşık 4,2 milyon ton olan çimento üretimi, 1985 yılında % 27, 1989 yılında % 48 ve 1990 yılında ise % 53 oranında artarak 6,4 milyon tona ulaşmıştır. Kireç üretimi 1980 yılında 549 bin ton iken, bu rakam giderek artmış ve 1990 yılında % 20'lik bir yükselme ile 661 tona çıkmıştır. Alçı üretimi 1980 yılında 137 bin ton iken, 1985 yılında 5 7, 1986 yılında% 47, 1988 yılında % 50 oranında artış göstermiş olup, 1990 yılında 162 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Lineleom üretimi 1980 yılına göre 1990 yılında % 51 oranında artış ile 5.635.000 m2 'ye ulaşmıştır. 1980 yılında 1.658 milyar adet olan tuğla üretimi giderek artmış ve 1990 yılında 2.169 milyar adede ulaşmıştır. Azbest çimento boruları üretiminde ise incelenen dönemde bir azalma görülmektedir ve 1990 yılında 1980 yılına göre % 18 oranında düşüş olduğunu söylemek mümkündür. Üretimdeki azalma bu ürünlere olan iç talebin azalmasından kaynaklanmaktadır.
1990 yılında Özbekistan'da kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 2.816,3 kw / saattir
1990 Hizmetler Özbekistan’da eski Sovyetler Birliğinde olduğu gibi hizmetler sektörüne ekonomik açıdan gereken önem verilmiştir. Hizmetler sektörü Tarım ve Sanayi sektörleri gibi önemli sektörler olarak kabul edilmiştir. Diğer sektörlere göre söz konusu bu sektörde bir bireyin daha fazla istihdam edilmesi işgücü ücretlerinin düşüklüğü nedeniyle devlete daha az bir külfet getirmektedir. Özbekistan ekonomisinde hizmetler sektörünü istihdam ve GSMH ya katkı yönünden yerine bakıldığında 1980 yılında aktif nüfusun % 35,7'sini bu sektörde çalıştığı anlaşılmaktadır. Hizmetler sektörü istihdam açısından sektörler arasında tarımdan sonra ikinci sırayı almaktadır. Bu sektörde çalışanların ekonomideki payı % 39,4' e yükselmiştir. 1980 yılında GSMH içindeki hizmetler sektörünün payı % 25,5 olup, sanayiden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Söz konusu sektörün GSMH içindeki payı 1990 yılında % 22,6'ya gerilemiştir.
Buradan anlaşıldığı gibi istihdam açısından % 39,4'lük paya sahip olan nüfus, bu sektörde 1990 yılında GSMH 'ya % 22,6’lık katkı sağlamaktadır. Hizmetler sektörünün milli gelir içindeki payına baktığımızda 1980 yılında % 34,3 iken bu rakam giderek azalmış ve 1990 yılında % 29,3'a gerilemiştir. Bu gerilemenin nedeni de aynı dönemde tarım sektörünün payındaki artışlardan kaynaklanmaktadır.
1990 Egemenliğini 20 Haziran 1990’da, istiklalini de 31 Ağustos 1991’de ilân eden Özbekistan Türk Cumhuriyeti’nde, bağımsızlıktan sonra iktidarı, kuruluş kongresini 1 Kasım 1991 tarihinde toplayan ve eski Komünist Partisi’nin yerini alan Demokratik Halk Partisi ele geçirdi. Bir Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi olan Özbekistan devlet başkanı İslâm Kerimov, sancılı bir süreçte muhalefeti susturmak için Stalin metodlarını kullanmakla suçlandı. Hükümet karşıtlarına yönelik önemli ölçüde baskı olmasına rağmen, bu sırada iktidarın alternatifi diye adlandırılan Birlik Hareketi meydana çıktı. Özbekistan’daki bu Türk Milliyetçileri, diğer Türk topluluklarının dernekleriyle de irtibat kurmadan geri durmadı.
1991 Yılında Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan beş Orta Asya ülkesi tarım sektöründen Pazar ekonomisine geçişte farklı yollar izlemişlerdir. Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan, toprağın özelleştirilmesi ve bireysel çiftçiliği teşvik etmiş fakat uygulamada başarısız olmuşlardır. Özbekistan diğerlerinden farklı olarak piyasa odaklı tarım politikalarını ön planda tutmuştur. Özbekistan’ın ekonomik yapısı tarım ağırlıklı olup, tarımın 1980 yılında GSMH içindeki payı % 24 iken, bu rakam 1990 yılında %26,1’e yükselmiştir. Tarımsal üretim değeri içinde bitkisel üretimin payı 1980 yılında % 70 iken, 1990 yılında % 63,3’e gerilemiştir. Bu azalışın en önemli nedeni ise sanayileşmenin giderek gelişmesidir. Diğer Cumhuriyetlerde olduğu gibi, Özbekistan’da da Kolhozlar ve Sovhozlar Sovyet döneminde tarım sektöründe hâkim işletmelerdi. Bu işletmelerin kendine has ve karmaşık bir yönetim şekli vardı. Şu an bu işletmeler sadece hammaddeyi üretmekte, üretilen hammaddeyi işleyecek tesislerin olmayışı yüzünden ham olarak ihraç etmektedir. Bu durum da sömürgeciliğin klasik metodu olan hammaddenin ucuza satılması ve hammaddeden imal edilen makine ve nihai mamullerin yüksek fiyatlarla satın alınması sürecine uymaktaydı. Bu süreç bugün de Özbekistan’da devam etmektedir. Dolayısıyla da ülkeye döviz girdisi az olmaktadır. Bu da Merkezi Planlı Ekonominin bir hediyesidir.
1991 Özbekistan’daki Sovyet planlamacıları 1986 yılından itibaren sulama ve kirlilik üzerinde araştırma yapmaya başladılar. 1989 yılı Haziran başında Özbekistan’ın Fergana Vadisindeki Fergana kentinde pazarda çıkan bir kavganın büyümesiyle patlak vermiş olan olay KGB’nin kışkırtmasıyla harekete geçen bir grup Özbek Türk’ünün Ahıska Türkleri üzerine hücumuyla başlamıştır. Bir hafta içerisinde yaklaşık olarak 100 Ahıska Türkü öldürülmüş, 1000’den fazla insan yaralanmış ve insanlar evlerini terke mecbur bırakılmıştır. 1991 yılına girerken Sovyetler Birliği giderek parçalanmaya yüz tutmuş, ekonomik zorluklar içerisinde boğuşan bir imparatorluk görünümünde idi. 1989 yılına kadar uyguladığı reformların başarısızlığına rağmen halk içerisinde desteği devam ediyordu. 1990 yılına gelindiğinde Gorbaçov popülaritesini hızla kaybetmiş, bu yıl ortalarında yapılan kamuoyu yoklamalarında halkın çok az bir kısmının desteklediği lider konumuna düşmüştür. 1 Kasım 1990’da Özbekistan Yüksek Sovyeti aldığı bir kararla Bakanlar Kurulunu lağvetti. Hükümet fonksiyonları Kerimov’a bağlı bir kabineye devredildi. Başbakan Şarkirullah Mirsaldov da yeni oluşturulan Başkan yardımcılığına atandı. 19 Ağustos 1991 darbe girişimi esnasında tarafsız kalan İslam Kerimov yönetimi, darbenin başarısız olduğu anlaşılınca tavrını netleştirmiştir. Darbeci Olağanüstü Hal Devlet Komitesine karşı tavır alan İslam Kerimov, SBKP’den istifa etmiştir. Özbekistan KP’de SBKP’den ayrılmıştır. Özbekistan Parlamentosu 31 Ağustos 1991 tarihinde Özbekistan’ın istiklalini ilan etmiştir.
1991 Özbekistan'da haberleşme, gelişmiş hizmetlerden biridir. PTT hizmetleri 1991 yılına kadar sadece eski S.S.C.B. içinde yapılmaktaydı. 1980 yılında PTT sayısı 3.833 adet olup, bunların aynı yılda yaptığı hizmetlerin parasal değeri 186,7 milyon rubleyi oluştururken, 1990 yılında PTT'lerin sayısı % 4 civarında artmış ve 3.990'a ulaşmıştır. Aynı dönemde PTT hizmetlerinin parasal değeri % 85 oranında yükselmiş ve 346 milyon rubleye ulaşmıştır. Hava yolu ile yapılan hizmetlerde ve şehirlerarası konuşmalarda ele alınan 10 yıllık dönemde bir artış olduğu görülmüştür. Kara ve demir yolu ile yapılan posta hizmetlerinde ise aynı dönemde düşüş kaydedilmiştir.
1991 Özbek hükümeti Cedid'lerin bu saygınlıklarını yeniden kazanma çabalarını desteklemiştir. İslam Kerimov, 30 Aralık 1991'de IX. Özbekistan Cumhuriyeti Kongresinde yaptığı konuşmada, Cedid'lerin isimlerini Kadiri ve Fıtrat gibi adamların bugünkü Özbeklerin sahip olduğu bağımsızlık için çabalayarak öldürüldüklerini söyledi ve her Özbek vatandaşın onların izinden giderek yaşamalarının gerekli olduğunu belirtti.
1992 Haziran’ında Birlik’in başkanı Abdurrahim Polat’ın, Birlik liderlerine göre hükümetin düzenlediği bir saldırı sonucu kafatası kırılarak hastenelik oldu. Birlik’in merkezi yetkililerce kapatıldı ve gazetesi yasaklandı. Daha sonra da Birlik’ten ayrılan Erk Partisi tescil olundu. Bu bağımsızlık teşkilatının parçalanmasında İslam Kerimov usta bir siyaset tatbik etti ve Birlik’i dağıtmayı başardı. Erk Partisi’nin başına Muhammed Salih adında bir fikir adamı geçti. Fakat ardından Özbekistan Meclisinde bir milletvekili olan Muhammed Salih’e de söz hakkı verilmedi ve istifa ettirildi. Birlik Hareketi’nin başlangıçta 500.000 üyesi olduğu belirtilmiştir. Hem Birlik, hem Erk Partisi model olarak kendilerine Türkiye’yi seçmişlerdi. Yine Özbekistan’daki liderlerden birisi olan Aybek Taşmuhammedov, “demokratların Latin alfabesi ile Türk modelini istediklerini, bu şekilde demokrasi kurulabileceğini, aksi takdirde toplumsal değerlerin bozulabileceğini” söylemişti. Bunların yanı sıra Özbekistan Cumhuriyeti’nin tesisi yıllarında mevcut olan siyasi hareketlerden bazıları şunlardır: Komünizmin tamamen yıkılmasını ve İslâmi bir cumhuriyetin kurulmasını isteyen İslâmi Rönesans Hareketi, Timur’un Varisleri Partisi, Sosyal İlerleme Partisi, Özbekistan Adalet ve Sosyal Demokrat Partisi, İstiklâl Yolu. Ancak bu adı geçen partilerin hiçbir siyasi etkinliği söz konusu değildi. Fakat buna rağmen Özbekistan’daki komünist idareyi yıkabilecek gerekli güç de mevcut idi.
1992 Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sadece bir ay sonra Ocak 1992’de Özbekistan, milli muhafız kuvvetlerini kurmuş ve Sovyet ordusunda çalışan Özbek Türklerini bunların başına geçirmek üzere ana yurda çağırmıştı. Mart ayında Özbek hükümeti sınırlarının korunmasını üstlendi ve Bişkek’teki BDT zirvesinde Kerimov her devletin kendi silahlı kuvvetlerini kurmasını teklif etti. Özbekistan’da 80’in üzerinde şehir mevcut olup, ülke idari yönden 12 vilayete (oblast) ayrılmaktadır. Yeni bağımsızlık kazanan Türk Cumhuriyetleri arasında Azerbaycan’dan sonra en çok Türk ve Müslüman nüfusa (% 80) sahip ülke Özbekistan’dır. Bugün pamuk üretimi yüzünden Özbekistan’da felaketler doğmaktadır. Dünyanın en büyük iç göllerinden biri sayılan Aral % 60 oranında küçülmüştür. Geçmişte Rusya’nın pamuğa düşük ücret ödemesi ve sonra bunu Rusya’nın değişik şehirlerinde işleyip, yüksek fiatla geri satması ve kârdan çok az bir miktar Özbeklere vermesi ekonomik olarak onların geri kalmalarının sebepleri arasındadır.
1992 Özbekistan bağımsızlığına kavuşur kavuşmaz bazı sosyal ve yapısal değişikler yaptı. Yıllardır Lenin Meydanı olarak bilinen alan Müstakillik Meydanı’na çevrildi. Özbekistan’ın geçmişte Asya tipi bir üretim tarzından, İslâm felsefesinden ve Bolşevik ihtilalinden geçtikten sonra, şimdi de Özbek milli kimliği altında bir vatandaşlık anlayışına sahip olması diğer cumhuriyetler açısından tehlikeli görülmektedir
1992 C.Kemal gibi, Özbekistan’da geçmişe duyulan özlem ve bağlılığın bir tezahürü olarak Türkçü görüşler Abdurrahim Polat tedavi için önce Azerbaycan’a, sonra da 13 Ağustos 1992 İstanbul’a gelmiştir. Arkasından Taşkent’e dönen Birlik önderi, 18 Kasım 1992’de Taşkent’te bir kez daha saldırıya uğradı. Bunu yapanların da KGB elemanları olduğu bir müddet geçince ortaya çıktı. Nihayet o, baskılara dayanamayarak 24 Nisan 1993 tarihinde Türkiye’ye gitmek zorunda kaldı. Fakat Türkiye’deki iktidarlar Kerimov’dan çekindiler. “Türk birliği ülküsü benim en büyük davam ve ömrümün son dakikasına kadar onun peşinde olacağım” diyen Abdurrahim Polat, maalesef 1997 yılının başında ABD’den mültecilik talebinde bulundu ve Amerika da onu hemen kabul etti. Bölgede bizden daha çok menfaat bekleyen ABD bile bu insanlara kucak açarken, Türkiye ne ona, ne de Elçibey gibi Türk dostu milliyetçilere yardım elini uzatmadı.
1993 Komünizmin çatırdaması üzerine 1984 yılında, Özbekistan Komünist Parti teşkilatında esaslı bir tasfiye hareketi gerçekleşti. Öte yandan yine 1990’da Pazar Ekonomisine geçiş planı yayınlandı. Bütün bunların yanı sıra o yıllarda yolların yetersizliği ticaret için bir problem teşkil etmekteydi. Çünkü Sovyetler Birliği zamanında bütün ulaşım Rusya üzerinden geçecek şekilde yapılmış idi. Bugün deniz ve kara yollarının hepsi Slav toprakları aracılığıyladır. Bu yüzden Türk Cumhuriyetlerinin kendilerine yeni yollar açmaları gerekmektedir. Özbekler, İran’la bağlantıyı koparmamak gayesiyle Türkmenistan üzerinden bir demiryolu hattı kurdular. Bu yolla, dolaylı da olsa hem Basra Körfezi’ne, hem de Hint Okyanusu’na ulaşılmaktadır. Özbeklerin diğer bir amacı ise demiryolu ile Transkafkasya hattından, doğrudan Karadeniz’e inmektir. Bütün Türk Cumhuriyetleri ve Özbekistan için sevindirici bir hadise de, 1993 Ocak ayı başlarında yapılan Taşkent zirvesinde, Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik alanda bir ortak pazar kurmaya karar vermiş olmalarıydı. Henüz bu konuda somut bir adım atılmamışsa da, bunun ileride gerçekleşmemesi için de hiçbir sebep yoktur. Özbekistan bütün bu kısa süre içinde birçok yenilik yapmıştır. Her şeyden mühimi kendi parasını tedavüle çıkarmış, yabancı sermayeler ve yatırımcılar teşvik edilmiş, ticaret, bankalar ve sigorta kanunları değiştirilerek, yeniden düzenlenmiştir.
1994 Tarımsal İşletmeler; Kolhoz ve Sovhoz Özbekistan tarımı 1991'e kadar genel olarak sadece iki tip işletmeye dayanmaktaydı. Bunlar kolhoz ve sovhozlardır. Sosyalist tarım ekonomisi, ekonominin tüm alanlarında olduğu gibi kolektif (toplumsal) mülkiyetin özel mülkiyet yerine geçirildiği yapının genel özeliklerini taşımaktadır. Dolayısıyla Özbekistan'da tarım topraklarının mülkiyeti devletindir. Devlet, bu mülkiyet hakkını kolhoz ve sovhoz işletmeleri eliyle kullanmaktadır. 1994 yılı verilerine göre Özbekistan'da 1643 adet kolhoz ve 745 adet sovhoz işletmesi bulunmaktadır. Tablo 9’da Özbekistan'daki tarımsal işletmelerin 1980-1990 yıllarındaki gelişimi verilmiştir. Özbekistan tarımı 1991 yılına kadar Sovyetler Birliği tarımının bir parçası olup, ekonominin tüm alanlarında olduğu gibi kollektif (toplumsal) mülkiyet, özel mülkiyetin yerine geçirilmiş ve tarım toprakları sadece Kolhoz ve Sovhoz işletmeleri ile işletilmiştir. 1980 yılında Özbekistan'da 854 adet Kolhoz ve 888 adet Sovhoz işletme bulunurken, 1985 yılında sırasıyla Kolhozlar 856'ya, Sovhozlar ise 1085'e yükselmiştir. 1980 yılında Kolhozların toplam işletmeler içindeki payı % 49, iken, bu oran 1985 yılında % 44'te, 1988 yılında % 45'e ve 1990 yılında ise % 46'ya gerilemiştir. Bu rakamlardan yıllar itibariyle Sovhozların sayısında bir artış olduğu anlaşılmaktadır, örneğin 1980 yılında 888 adet olan Sovhoz işletmesi 1990 yılında 1108 adede yükselmiştir.
1995 Yılında Özbekistan devlet başkanının girişimi ile ister samimi, ister gayri-samimi olsun “Türkistan ortak yurdumuz” ilkesi, herşeye rağmen çok güzeldi ve bu düşünceye Türkistanlı milliyetçiler dört elle sarıldılar. Askeriyesini Kızıl Ordunun üçüncü sınıf bir parçası olmaktan çıkartıp, bağımsız bir güç haline getirmek için Özbek Türkleri birçok yatırımlar yaptılar. Bunun için fazla zaman harcamadılar. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sadece bir ay sonra Ocak 1992’de Özbekistan, milli muhafız kuvvetlerini kurmuş ve Sovyet ordusunda çalışan Özbek Türklerini bunların başına geçirmek üzere anayurda çağırmıştı. Mart ayında Özbek hükümeti sınırlarının korunmasını üstlendi ve Bişkek’teki BDT zirvesinde Kerimov her devletin kendi silahlı kuvvetlerini kurmasını teklif etti. Özbekistan’da 80’in üzerinde şehir mevcut olup, ülke idari yönden 12 vilayete (oblast) ayrılmaktadır. Yeni bağımsızlık kazanan Türk Cumhuriyetleri arasında Azerbaycan’dan sonra ençok Türk ve Müslüman nüfusa (% 80) sahip ülke Özbekistan’dır. Geçmişte Rusya’nın pamuğa düşük ücret ödemesi ve sonra bunu Rusya’nın değişik şehirlerinde işleyip, yüksek fiatla geri satması ve kârdan çok az bir miktar Özbeklere vermesi ekonomik olarak onların geri kalmalarının sebepleri arasındadır.
1996 Özbekler de kaybedilen tarihî kişilikleri yâd etmek amacıyla bir dizi ulusal kutlama düzenlediler. 1996 yılı hem "Timur Yılı" olarak hem de Abdulrauf Fıtrat'ın 110. Doğum yılı olarak kutlanıyor. Bütün yıl boyunca medya, bu kişiliklere saygı göstermek amacıyla kullanıldı. Bu kutlamaların en büyükleri, bu kişilerin doğdukları yerlerde yapılacak. Prof. Fıtrat için bu toplantı Ekim ayında Buhara'da Şahrısabz'da yapılacak. Adet olduğu üzere, Fıtrat'ın eserleri ve hayatı hakkında yapılacak konuşmaların yanı sıra onun oyunları ve şiirleri öğrencileri tarafından sunulacak ve anısı yaşatılacak. Yıl boyunca radyo ve televizyonlarda onun anısını korumaya yönelik programlar da yer alacaktır.
2005 1994’te Aşkabat’da düzenlenen BDT doruğunda İslâm Kerimov’un Rusya tarafından teklif edilen cumhuriyetlerde yaşayan Rus asıllılara çifte vatandaşlık verilmesi fikrine sıcak bakmadığını söylemesi Türkleri sevindirmiştir. Ayrıca Özbek-Kazak ve Kırgızlar arasındaki ekonomik alanların geliştirilmesi, gümrük kontrol noktalarının kaldırılması ve belki bunun gibi birtakım sebeplerle birlikte, ABD’nin “Büyük Orta Doğu Projesi” planı ve Asya’daki enerji alanlarını tek başına kontrol etme amaçları doğrultusunda çıkarıldığı kuvvetle muhtemel olan bir ayaklanma, Özbekistan’ın Andican şehri merkezli olarak, Mayıs 2005’te neredeyse Kırgızistan’daki darbeden bir ay sonra gündeme gelmesi bakımından düşündürücüydü.. Özellikle Özbekistan Yazarlar Birliği Başkanı C. Kemal’ın “Yeni Türk Cumhuriyetlerinin Dünyaya Açılımı. Sorunlar ve Çözüm Yolları” adlı milletlerarası konferansta yaptığı konuşmada geçen bir cümle çok anlamlıdır: “Dünyada bir İngiliz, bir Arap dünyası vardı. Şimdi bir Türk Dünyasının olduğunu bütün dünya gördü”. C.Kemal gibi, Özbekistan’da geçmişe duyulan özlem ve bağlılığın bir tezahürü olarak Türkçü görüşler de artmaktadır.
2016 1 Ocak 2016 tarihi itibarı ile Özbekistan Cumhuriyeti’nin yüzölçümü, 44896,9 bin hektar olup, bunun 44892,4 bin hektarı, etkin kullanım alanıdır. Tarımsal araziler arazi fonunun % 44,94’lük kısmını işgal etmektedir. Ülkedeki tarımsal işletme ve kuruluşların sayısı, 150627’dir, sahip oldukları arazi alanı ise toplam 20174 bin hektardır; tarımsal arazi alanı 15483,4 bin hektar olup, 3708,8 bin hektarı sulanmaktadır.
2017 Özbekistan, Şubat 2017'de beş öncelikli alanı belirleyen 2017-2021 Ulusal Kalkınma Stratejisini kabul etmiştir.
2019 Özbekistan, bölgesel iş birliklerini artırmakta ve komşu ülkelerle ilişkilerini güçlendirmektedir. Özellikle Orta Asya ülkeleri ile yapılan ikili anlaşmalar, ekonomik ve siyasi iş birliğini pekiştirmekte özellikle Afganistan gibi bölgesel iş birliklerinde önemli sorumluluklar almaktadır. Bunun yanı sıra, Özbekistan, 14 Ekim 2019 tarihinde Türk Konseyi'ne katılarak uluslararası iş birliğini güçlendirmiştir.
2023 Yılında Türkiye ile Özbekistan arasındaki ticaret hacmi 3,12 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Ayrıca, özellikle tekstil ve gıda gibi rekabetçi sektörlerde, Özbekistan'da 1800'den fazla Türk firması faaliyet göstermektedir.
YARARLANDIĞIM KAYNAKLAR:
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2421112
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gttad/issue/71320/1115025
https://openaccess.firat.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11508/16103/186219.pdf?sequence=1
https://acikerisim.aku.edu.tr/xmlui/handle/11630/2972
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/530231
https://tdkturkdunyasi.gov.tr/tam-metin-pdf/415/tur
https://bilig.yesevi.edu.tr/yonetim/icerik/makaleler/3688-published.pdf
https://www.aybu.edu.tr/GetFile?id=799a09fe-1217-48f0-9d40-7df7224fcca1.pdf
https://katalog.marmara.edu.tr/veriler/yordambt/cokluortam/D/C/D/F/A/T0070677.pdf
Cem Cüneyd Canan