KIZILELMA "HEDEF TURAN" AMA NASIL? (XLI) (V)

13 Eylül 2024


ORENBURG OBLASTI (V)

1825 - Neplüyev Askerî Okulu’nun ana görevi, çok uluslu ORENBURG  bölgesinde hizmet vermek üzere sivil ve askerî yetkilileri eğitmek, Türkistan ile sınır bölgesinde doğu dillerini iyi bilen çevirmenlere olan ihtiyacı gidermektir. 1825’te açılan okul farklı isimler altında 1920 yılına kadar varlığını sürdürerek ORENBURG  bölgesindeki kültürel ve siyasi hayatta önemli bir rol oynamıştır.

1827 - Birinci Merkez Celaleddin Rumî Camii Yanan ahşap caminin yerine Ufa’da ilk merkez taş cami, 1827-1830’da ORENBURG  Dinî İdare’nin Müftüsü Abdüsselam Hazret Abdürrahîmov’un (1765-1840)352 talebi üzerine Ufa’lı hayırsever tüccar Mirza Tagiroviç Hazmitev’in desteğiyle tam 12 bin rubleye inşâ edildi. Cami, Tukayev caddesi üzerine inşâ edilmiştir. İnşa tarihi bilinmeyen ahşap cami yandıktan sonra cami inşa edilene kadar Müslümanlar cuma ve bayram namazlarını müftünün evinde kılıyorlardı.  1830-1840 yılları arasında caminin baş imam hatibi vefatına kadar imamlık yapan Müftü Abdüsselam Hazret Abdürrahîmov’du. 1840-1844 yılları arasında merhum müftünün Ahund unvanını alan oğlu Abdurrauf Hazret Abdüsselamov imam hatiplik görevini yapmıştır. Müslüman harbiye öğrencilerine yıllık 500 ruble maaş karşılığında İslâm dininin temel esaslarını öğretiyordu. 1844’te imamlık ve ahundluk görevlerinden alındı. 1881’de vefat etti, Orenburg’a gömüldü. Onun ölümünden sonra ahund Şerafeddin Hazret Süleymanov (1823-1888), 1844’ten başlayarak kırk yıldan fazla bir süre caminin imam hatipliğini yaptı.

1830 - Çarlık Hükümetinin Türkistan üzerine yoğunlaşmasında etkin faktörlerden birisi de İngiltere’nin Asya’daki faaliyetleri olarak nitelenebilir. 19. yüzyılın başında Rus askeri diplomatları gibi, İngilizler de Türkistan bölgesi ve çevresinde kendi ülkelerinin nüfuzunu güçlendirmek için faaliyetlerde bulunmaktaydılar. Türkistan’da İngiliz-Rus rekabetini inceleyen Haryukov, 1830’lu yılların başında İngiliz misyonerlerin ORENBURG ’da yerlilerin Hıristiyanlaştırılması amacıyla yerleşmiş olduklarını, ancak asıl amaçlarının Buhara ve Hive’yi Rusya aleyhine kışkırtmak olduğunu yazmaktadır.

1837-1846 -   ORENBURG  Kervansarayı; Başkurt-Mişer Ordusu’nun Komutanlığı ve ORENBURG’a Başkurtlar için atölye ve bir okula ev sahipliği yapmak üzere inşa edildi. Tarihi ve mimari kompleks Başkurt Ulusal Evi ve camiden oluştu. Mimar Alexander Bryullov'un orijinal projesi geleneksel Başkurt köyü stilizasyonu olarak tasarlandı: topluluğun merkezi baskın - sekizgen bir cami Başkurt göçebe yurt biçimlerini üretti.

1841 - Rusların Kazak, Kırgız ve Hanlıklar yönünde ilerlemesi Türkistan içindeki huzursuzluklarla da ilgiliydi. Hanlara veya Beye vergi vermek istemeyen bazı gruplar kaçarak Rusya tarafına sığınmakta ve Rusya’nın tabiiyetine girdiğini beyan etmekteydiler. Rusya ise bunları koruma altına almaktaydı. Hatta 1841 yılında Hive Hanlığı’na yapılan uyarıda, eğer Hanlık memurları Rusya himayesine girmiş Kazaklardan vergi almaya gelirse, idamla cezalandırılacakları bildirildi. Hive Hanlığı’ndan duyulan rahatsızlık, aynı gerekçe ile Hokand Hanlığı’ndan da duyulmaktaydı. Bu ve benzeri faaliyetler Rusya’nın bölgedeki etkinliğini artırıyordu. Yine bu dönemde kervanlara yapılan saldırılar Rusya’nın politik ve askeri müdahalesine imkân sağlıyordu. Semipalatinsk ve Taşkent arasında kervanlar gidip gelmekteydi. Semipalatinsk, çoğunluğu Türk gruplarına, üçte biri ise Ruslara aitti.

1844 - 14 Haziran 1844’te onaylanan kararnameye göre ORENBURG  Şehir yönetimi, bölgenin Kırgız imamlarına dinî ritüellerin yerine getirilmesi ve Kazakların itaat altında tutulması için aynı miktarda bir ücret verdi.

1844 - İkinci Merkez Kervan Saray Camii Cami 1844 yılında inşa edilmeye başlamış 1846 yılında ibadete açılmıştır. 1805 yılında merkezi yönetim Ufa’ya geçince ORENBURG   askeri üs merkezi haline gelmiştir. Ortaya Asya’ya giden yol üzerinde olduğundan Ruslar açısından buranın konumu önemliydi. Çok sayıda Müslümanın yaşaması sebebiyle önemli tarihi İslami eserlerin olduğu şehirlerdendir. Kervansay cami, bu eserlerin başında gelmektedir. 1836’da ORENBURG  valisi V. A. Perovskiy, tarafından şehirde Başkırt-Mişar ordusunun yönetimi için taş binalardan oluşan içinde cami, lojman, dükkân, atölyeler bulunan külliye inşâ ettirdi ve buraya da Kervan Saray adını verdi. İdari binasını 1838-1844 yılında inşâ ettirdi. Maliyeti 295.034 rubleyi geçmişti. Kervan Saray’ın inşaatı valinin olağanüstü haller için ayrılan askeri bütçeden finanse edildi.

1845 - Geçmişte ve bu yüzyılın başında bu bölge sınır savunma hattı olarak önem taşırdı çünkü Kırgız-Kazaklar kendi hanlarıyla yönetilirdi ve sadece adına göre Rus vatandaşı olarak sayılırdı. 1824 yılı han ordularının kaldırılmasıyla ve Kırgız, Sibirya, ORENBURG  (1845 yıl) bozkırlarında Rus yerleşimlerinin meydana gelmesi ile birlikte, bu çizgi depo olarak bir önem kazandı ancak Kırgız bozkırları fetih etmesinin her zamanlarında defansif anlamda gelişmeye devam etmişti.

1846 - İkinci Merkez Kervan Saray Caminin açılış töreni 1846 yılında gerçekleşmiştir.

1854 - XIX. yüzyılın 40’lı yılların sonlarında ve 50’li yılların başında Rus Hükûmeti Orta Asya’ya doğru, kademeli ve planlı bir hareketi başlamıştı. 1847 yılında Sır Derya ağzı ele geçirildi ve Aral Kalesi inşa edildi. 1853 yılı Çar’ın askerleri Hokand Hanlığı’nda bulunan ve stratejik önem taşıyan Ak-Mescit Kalesi’ni işgal etti. Ve Ruslar tarafından Kazalinskiy ve Sırdaryinskiy Kaleleri inşa edildi. Aral Denizi’nin kıyılarında güçlenme Rusya için daha fazla fırsat oldu ve ORENBURG  tarafından Orta Asya’ya doğru askerî saldırmaya iyi bir yol açtı. 60’larda Rus askerleri Hokand Hanlığı’nın topraklarını istila etmeye başladı ve batı Sibirya tarafından, Semipalatinsk’den başlanarak güneye doğru yöneldiler. 1847 yılında Semireçe’de Kopal tahkimatı ortaya çıktı. 1850-1854 yıllarında tüm Zailiyskiy bölgesi işgal edildi ve 1854 yılı Almatı köyünün yakınında Vernıy tahkimatı inşa edildi.

1857 - Baryantinskiy, 1857 yılında bir inceleme heyeti gönderilerek, Hazar Denizi ve Aral gölü arasında demiryolu yapımının araştırılmasını önermiştir. Ona göre, demiryolu Rusya’nın ürünlerinin Asya pazarına akışını artıracak, doğuda Rusya’nın politik varlığını güçlendirecek ve İngiltere’nin kendilerine karşı rekabetini zayıflatacaktır. Ayrıca Baryantinskiy, Hazar Denizi’nde donanmanın güçlendirilmesini, Aral Gölü’ne doğru bir yol açılmasını ve Sirderya boyunca Türkistan içlerine ilerlenmesini önermiştir. Çar II. Aleksandr, Türkistan’a Rusya’nın yerleşmesini sağlayacak Baryantiskiy’nin bu planını dikkate almış ve tartışılıp değerlendirilmesi için  Dışişleri, Savaş, Ulaşım Bakanları ve ORENBURG  Genel Vali’lerinden oluşan özel bir komiteye havale etmiştir. Komite, Ocak 1857 tarihinde planı desteklemiş, ancak, henüz yeni bitmiş savaş ertesinde uygulanmasının vakitsiz olduğunu belirtmiştir.

1858 - Buhara ve Hive bölgesine gönderilen heyetin amacı ise, büyük ölçüde Hanıkov heyeti ile benzer hedefleri içermekteydi. Türkistan hanlıklarında Rusya’nın politik ve ticari nüfuzunu artırmak, İngiltere’nin Rusya aleyhine güçlenecek nüfuzunu engellemekti. 1858 yılında ORENBURG ’dan yola çıkan bu heyetin başında N.P. İgnatiev bulunmaktaydı. İgnatiev, daha önce Londra’da Rusya’nın askeri ataşesi (temsilcisi) olarak görev yapmış, Türkistan’daki İngiliz ajanlarını yakından izleyen bir isimdi. Türkistan konusunda uzman bir diplomattı. İgnatiev, Hive ve Buhara’ya Rusya’nın politik nüfuzu ile beraber ekonomik gücünü de artıracak zemini oluşturma göreviyle gelmişti.

1858 - Nikolay İvanoviç İlminskiy 1822 yılında Rusya’nın Penza vilayetinde Hıristiyan ailede dünyaya gelmiş ve dindar olarak yetişmişti. 1846 yılında Kazan Dini Akademisi’nden mezun olduktan sonra aynı akademide “Müslümanlık Karşıtı Bölümü”nde (Protivomusulmanskoe otdeleniye) bölüm başkanı olarak çalıştı. Akademide Tatar ve Arap Dili derslerinin yanı sıra teoloji derslerine girdi (Geraci, 1995:140-175). 1847 yılında misyonerlik amacıyla kurulan Tercüme Komitesi’nin başkanlığına seçildi. Bu komitenin amacı Hıristiyanlıkla ilgili dini kitapları Rus olmayan halkların diline aktarmaktı. 1858’de İlminskiy ORENBURG  Bölge Komisyonluğu’na üye olarak seçildi. Bu döneme kadar misyonerlik faaliyetlerinde daha çok Tatarlar üzerinde duran İlminskiy, bundan sonra Kazaklara yönelmeye başladı.

1860 - Küçük Orda’da yeni bir yönetim düzeni kuruldu. Han’ın görevden alınmasıyla ORENBURG  Genel Valiliğine bağlı Kazaklar üç yönetim birimine parçalandı ve başlarına da Han sülalesinin önde gelenlerinden birer kişi atandı. Kuzeybatıdan güneydoğuya doğru üçe ayrılan Kazak bölgesinde, kabilelerin dağılım durumuna bakılmadı.

1861 - Rus sınır hattında bulunan Yes (Türkistan), Evliya  Ata ve Kazak stepleri güya Hokand Hanlığı’nın yönetimindeydi. Buralara fiilen yerleşmeye başlamış olan Rusya için, Taşkent’in veya herhangi bir bölgenin alınmasına gerekçe bulmak zor değildi. Çünkü Hokand veya Hive tarafından Kazak bölgelerine doğru yapılan seferler vardı. Hanlar vergi almaya çalışıyorlardı ve bu hareketler Rusya tarafından sınır ihlali olarak değerlendiriliyordu. Taşkent’in alınması fikrinde olan ORENBURG Genel Valisi Bezak’ı destekleyen D.İ. Milyutin 1861 yılında Savaş Bakanı oldu. Aynı yıl General İgnatev’de Asya Masası müdürü oldu. Bu üç kişinin fikrinin de aynı yönde olması Taşkent’e askeri seferi kaçınılmaz hale getirdi. Basın’da ise, Moskova ve Birjevie Vedomosti özellikle ticari gerekçelerle Buhara’nın işgalini öne çıkarıyordu.

1862 - Çarlık Rusyası’nın Türkistan’da Hâkimiyet Kurması nüfuslu (1862 yılı) bir yerleşim yeriydi. Batı Sibirya ile Kırgız bozkırı ve Batı Çin arasında cereyan eden alış-verişin merkeziydi. Zaman zaman şehirlerarasında gidip gelen kervanlara yerel halk veya gruplar tarafından saldırılar yapılmaktaydı. Dolayısıyla Rus birlikleri ticaretin güvenliğinin sağlanmasını gerekçe göstererek de Türkistan’daki iç bölgelere girmekteydi. Bu dönemde yerli Kazak gruplarının (ORENBURG  bölgesi ve Sibirya bölgesi kazakları) kendi aralarındaki mücadeleler, Rusya’nın tabiiyetine girmiş Kazak gruplarının, yerel otorite tarafından cezalandırılma teşebbüsü ve Rus kervanlarına saldırılması gibi gerekçeler Rus birliklerinin bölgeye seferlerinin başlıca gerekçeleri arasında yer aldı.

1864 - Rusya’nın Asya’ya doğru yayılma politikası sonraki dönem, 1864 yılı Novo Hokand hattını oluşturan Tokmak, Merke, Türkistan ve diğer şehirlerin işgali ile başladı. 

1865 - Rusya kendi iç politikasında da liberal reformları yapmaya çalışıyordu. Henüz kendi halkına istenilen özgürlük (ekonomik, siyasi) ortamını sağlayabilmiş durumda değildi. Çarlık Rusyası kuvvetleri, batı’da ORENBURG,  doğuda Sibirya üzerinden olmak üzere iki kol üzerinden Türkistan içlerine ilerlemeye devam ederek, 1865’te Hokand Hanlığının merkezi Taşkent’i aldılar. Hanlığa sadece Fergana vadisi kalacak şekilde iki taraf arasında barış yapıldı.

1865 - 07.02.1865 tarihinde Danıştay’ın aldığı bir kararla, Başkırt-Mişar ordusu dağıtıldı ve Başkırtların kontrolü ordudan sivil vatandaşlara devredilerek Kervan Saray binası İçişleri Bakanlığı’nın yönetimine geçmiştir. İl yetkililerinin emriyle, şehrin banliyölerinde, Eski ve Yeni mahallelerde yaşayan Müslümanlar, kalıcı cami cemaati oluşturulması için Birinci Merkez Camii’nden uzaklaştırılmıştır. Bunlar çoğunlukla işçi, küçük tüccar, zanaatkâr ve hamallardı.

1865 - Hükümet, Müslümanların konumunun güçlenmesinden endişe ediyor ve devlete daha sadık birini bu göreve atamaya çalışıyordu. Mahkeme-i Şer’iyye’nin başkanlığına 28 Nisan 1865’da Çar’ın fermanı ile dinî konulara vakıf olmayan Selim Gerey Tevkelev müftü olarak görevlendirilmiştir.

1865 - İslâm, Başkırdistan’ın Türk nüfusunun kitle bilincine, günlük yaşamına, yaşam biçimine 1865’ten önce, Ufa’nın eyaleti olan ORENBURG ’a ise 1865’ten sonra sıkı sıkıya girmiştir.

1865 - . XVIII. yüzyılın sonunda ORENBURG Dinî İdarenin kurulmasından sonra, İdil-Ural bölgesinde dinî kurumların ve din adamlarının konumları güçlendirildi. İslâm, Başkırdistan’ın Türk nüfusunun kitle bilincine, günlük yaşamına, yaşam biçimine 1865’ten önce, Ufa’nın eyaleti olan ORENBURG ’a ise 1865’ten sonra sıkı sıkıya girmiştir.

1868 - Taşkent’in alınması ile Türkistan’da Taşkent merkezli ayrı bir idare birimi oluşturuldu. Bu idare birimine dâhil edilmeyen Batı Sibirya ve ORENBURG Genel Valiliklerine bağlı Kazaklar yine eski idari statülerinde devam ettirildiler. 21 Ekim 1868 tarihinde Batı Sibirya ve ORENBURG Genel Valiliklerine bağlı Kazak bölgelerinde yeni idari düzenleme yapıldı. ORENBURG Askeri Valiliğine bağlı olan bölüm kendi içinde Ural ve Turgay Bölgelerine (Oblast), Batı Sibirya Genel Valiliği’ne bağlı olanlar ise Akmola ve Semipalatinsk (Cetitam) bölgelerine ayrıldı. Bölgelerdeki şehirlerde kurulacak idare sistemi Step Komisyonu’nun talimatı doğrultusunda belirlendi.

1868 - Yılında ilan edilen bir fermanla Kazakların yaşadığı Akmolla ve Yedi-Dam (Semipalat) bölgeleri Batı Sibirya Genel Adilbayev, Çarlık Döneminde Kazak Topraklarında Yürütülen Ruslaştırma Faaliyetleri valiliğine, Ural ve Torgay bölgeleri ise ORENBURG Genel Valiliği’ne başlanmış, daha sonra bütün Kazak topraklan Bozkır Genel Valiliği adı altında toplanmıştır.

1869 - Buhara ve Hokand tarafından askeri harekâtların devam ettiği sırada, 1869 yılında Kafkasya tarafından gelen Rus birlikleri de Hazar Denizi kıyısından Hive topraklarına çıktılar ve burada Krasnavodsk limanını kurdular. Ruslar, Türkmen kıyılarını İran sınırına kadar ele geçirdiler. Krasnovodsk, ORENBURG, Taşkent ve Mangışlak olmak üzere dört koldan Hive üzerine saldırdılar.

1869 - ’dan beri Kırgız-Kazaklar tek türlü Rus yönetimi kazandığı ve Rusya’nın iç bölgelerine başvurduğu zaman, o çizgi bir sınır olmaktan çıktı ve savunma pozisyon anlamını kaybetti buna rağmen Türkistan için depo olmaya devam etti. Üçüncü aşama Kırgız-Kazak bozkırlarında yaşayanların Rus vatandaşlığını kabul ettirmekle başlamıştır. Küçük Ordu topraklarında (Kırgız ORENBURG bozkırı) Rus kaleleri inşa edilmeye başlandı. Orta Ordusunda (Kırgız-Sibirya bozkırı) hemen Rus yerleşimleri inşa edildi. Son olarak, Rus etkisi dışında Büyük Ordu ise (Semireçinskiy, Zayliyskiy, ve Zaçuiskiy bölgeler) Ruslar tarafından ele geçirildi. 1869’da Ruslar bu bölgelerde aynı ordu düzenlemelerine giriştiler ve tek Rus yönetim sistemini kurdular. Orta yönde ilerlemenin dördüncü aşaması -XIX. yüzyılın ikinci yarısında Türkistan hanlıklarının işgalini kapsamaktaydı. Türkistan Hanlıklarına doğru planlı hareket Kırgız bozkırların güney kısmına 1847 yılında kale inşa edilmesiyle başlamıştır.

1876 - Rusya Orta Asya’ya ilerleme hareketindeki son adımı 1876 yılı Hokand Hanlığı’nı ele geçirip, Alay Vadisi’nden (şu anda Pamir Bölgesi) uzaklaştıktan sonra yapmıştı. Burada Orta Asya’nın sınırlarını genişleten ve daha önce yapılmış işgallerin güvenini sağlayan birçok seferler düzenlenmişti. Şimdiye kadar miras yoluyla Rusya’ya geçen Pamir sorusu Hokand Hanlığı’yla birlikte açık kalmıştı. Yüksek Alay ve Zaliy sınırları Rusya’yı güneyden güvenli bir şekilde koruyordu. İşte bu konuda araştırmacı Grulov, “Orta Asya uzun süredir İngilizlerin dikkatini çekmişti ve bu Rusya’nın ve İngiltere’nin asırlık bir rekabetidir.

1879 – ORENBURG valisinin, caminin devlet dairelerinin yerleşkesi olan külliyeden nakledilmesi, din adamlarına devlet bütçesinden maaş ödenmemesine yönelik girişimlerde bulunduysa da bu hususta başarılı olamadı. Cami cemaati din görevlisini savunmayı başardı ve imamları monarşinin düşüşüne kadar devlet desteğinden yararlandırdılar. 1881’de cami cemaati ayrıca hayır hizmetlerini yürütebilecekleri bir vakıf kurdular. Cami açıldıktan sonra külliyede faaliyet gösteren mektep açılmış, 1879’dan sonra ise bu mektep Kervan Saray medresesi olarak faaliyet göstermeye başlamıştı.

1880 - Müslümanlara karşı politikaları yine değişmiş din adamlarının faaliyetleri fiilen yasallaşmış ve bazı camiler açılmıştı. Rusların Müslümanlara karşı tavırları hiçbir zaman stabil olmamıştır. Sıkıştıklarında her zaman onlara hoşgörülü davranmışlardır. Bugün de ülkede aynısı yaşanmaktadır. Ukrayna savaşı başladığından beri Müslümanlara karşı tavırları olumlu yönde değişmiştir İkinci Merkez Camii, mahalleli tarafından 1880’lerde Ufa şehrinde Preobrajenskaya Caddesi’nde (Levanevskiy Caddesi) Nijegorodskaya Sloboda’da inşâ edildi. Bu dönemde, ORENBURG  Dinî İdarenin başkanı müftü Salimgari Tevkelev (1805- 1885) seçilmişti. Cami geleneksel mimari motiflere uygun şekilde köy camileri gibi ahşaptan inşâ edilmiş, ilk imam hatipliğine Zarif Galikev Hazret görevlendirilmiştir.

1885 - Dördüncü Merkez Camii Cami 1885 yılında yapılmıştır. XIX. asrın sonlarına doğru Rusya’nın farkı bölgelerinden büyük bir göçmen akını yaşanmaya başlamış ve şehir günden güne büyümeye, Berlinskiy ve Kargalinskaya yolları arasındaki Novaya Sloboda’nın kuzeyine doğru yeni yerleşim yeri kurulmaya başlamıştı. Novasrtoyka (Yeni Binalar) adı verilen bu bölgede Müslümanlara birçok arsa verildi. Onların talebi üzerine, 6 Kasım 1884’te ORENBURG Şehir Duması, onlara Nikolaevskaya Meydanı’nın kuzeydoğusunda arsa tahsis etmeye karar verdi ve ORENBURG Eyalet Hükümeti’nin 27.06.1885 tarihli kararnamesine göre, Dördüncü Merkez Camii’nin yapımına izin verildi.

1885 - ORENBURG için bir diğer önem arzeden 1885 yılında inşa edilen Üçüncü Merkez Camii’dir. 1838’de, şehri gecekondu binalardan kurtarmak ve tarihi kalenin kuzeyindeki göçmenleri yerleştirmek için yeni mahallenin inşaatı başladı. Kalenin kaldırılmasından, surların yıkılmasından ve 1864’te büyük bir şehir yangınından sonra, mahalle önemli ölçüde genişletilmiştir. 1860-1870’li yıllarda Tatar yerleşimciler, kuzey sınırı Kervan Saray camisinden daha da uzaklaşan Novaya Sloboda’da evler inşâ ediyorlardı. Talepleri üzerine, ORENBURG Şehir Duması, 1591 metrekarelik bir arsa tahsis etmek için 25.01.1879 tarihli bir genelge yayınladı. Eski adıyla Nijegorodskaya, günümüzde Tereşkova caddesinin başında, Konno-Sennaya meydanında yeni bir cami inşaatı için izin verildi. Yer seçimi büyük ölçüde, Rıbakovskaya Caddesi’nin güneyinde, modern Pobeda Caddesi ve Tereşkova Caddesi’nin üzerinde yer alan, o günlerde mezarlık için ayrılan eski Müslüman mezarlığı’nın yakınlığından kaynaklanıyordu.

1886 - Selim Gerey Tevkelev’den sonra Mahkeme-i Şer’iyye’nin başına 2 Ocak 1886 tarihli kararnameyle, Menzelinsky Bölgesinin beşinci sulh hâkimi, emekli ikinci teğmen Muhamedyar Sultanov atandı. Köken olarak, yeni müftü Ufa eyaletinin soylularındandı. M. Sultanov geleneksel İslâmi eğitimini aldıktan sonra Kazan Devlet Üniversitesi’ne kaydını yaptırmış, hastalıktan dolayı bitirememiş ve birinci sınıftan sonra okulu terk etmiştir. Göreve atandıktan sonra, Sultanov’un ilk icraatlarından biri, ORENBURG eyaletinin bütün köylerini ziyaret etmek ayrıca doğum kayıt defterlerinin denetimi yapmak için Din İşleri Departmanından izin istemek oldu. Müftü atandığı kurumun işlerine hâkim olmak ve mes’ul olduğu bölgeyi tanımak amacıyla Mahkeme-i Şer’iyye bölgesinin Müslümanları hakkında tam bilgi sahibi olması gerekiyordu.

1886 - ’da Türkistan kalıcı yönetim hükmünün kabulünden önce Rus yetkililerin faaliyetleri yerel tarihsel ve coğrafi koşullarını ana stratejik politika ilkelerini şehir dışında geliştirme temeli için olmuştu. 1886’daki hükümde yerel halkın ekonomik yaşamının her alanındaki hakları kesin şekilde belirlenmişti. O zamandan beri, Rusya İmparatorluğu’nun ekonomi politikasında yeni bir aşama başlıyor ve onun esas yöntemleri belirleniyor. Çarlığın ekonomi politikasının merkezi Türkistan bölgesinde arazi sorunu oldu– ilçeleri Rusya’ya birleştirdikçe, yerel halkın arazi haklarının belirlenmesi önemli görev oldu. Kırgızistan’ın Rusya’ya katılımından önce hükümet çevrelerinde göçmenlerin yerleşim ve çiftçilik sorusu tartışıldı. Bazıları yerleşik yaşam ve çiftçiliğe karşı çıktı, diğerleri tam tersine bu teklifi destekledi. Hükûmet bu soruya aktif olarak müdahale etmedi, ancak XIX. Yüzyılın 30-50’li yılları arasında Kırgızların topraklarına yerleşmesine karşı olan ORENBURG Genel Valisi P. G. Suhtele’nin pozisyonunu desteklemişti. Onun halefi V. A. Perovskiy de aynı bakış açısını paylaşıyordu. Tarımın yayılması ile birlikte imparatorluğa Kırgızistan’da Rus Çarlığı’nın Yayılmacılık Politikası faydalı olan Kırgızların sığır yetiştiriciliğinin gelişme oranlarının azalmasından korkmuştu.

1886 - Rus hükümeti müftünün bu isteğine temkinli davrandı. Müftüye cevap vermeden önce, hükümet Ortodoks rahiplerine danışmaya karar verdi. Bu nedenle ORENBURG il idaresine gönderilen dilekçeye “Ufa şehrinden ORENBURG  şehrine oradaki Müslümanları ziyaret etmek için gitmek isteyen ORENBURG müftüsü tarafından verilen dilekçe ile ilgili olarak ben, ORENBURG ve Ural Piskoposu Makariy Hazretleri ile görüşme yaptım, bu görüşme sonucunda kendisi, 14 Mart tarihli 40 sayılı yazısı ile buradaki Müslüman halkın Hristiyanlığı kabul eden kişilere karşı gösterdikleri fanatik tavırlarına göre, müftünün ORENBURG şehrine ve genel olarak bölgede seyahatini uygunsuz, sahte peygamber hayranlarının fanatizmini daha çok uyandıracağını düşündüğünü söyledi” diye bir cevap verilmiştir. Bu belge, Rus hükümetinin ve Ortodoks din adamlarının müftü M. Sultanov’un eylemleriyle ilgili endişelerini yansıtmaktadır. Bu nedenle bu kurum ne Müslümanlar ve ne de fanatik Ruslar tarafından hiçbir zaman beğenilmedi.

1887 - 21 Nisan 1887 tarihinde Dinî İşleri Departmanın müdür yardımcısı müftüye şöyle cevap verdi: “Majesteleri, sizden öncekilerin, görevinizin özel çıkarlarının gerektirmediği bu tür seyahate çıkmadıklarını dikkate alarak ve şu anki durumlar ışığında, belirtilen seyahat için izin vermemeyi uygun buldu”. Bütün bu baskılara rağmen daha sonraki dönemlerde Sultanov, ORENBURG ve Kazan Müslümanlarını ziyaret etmeyi başarmıştı. Müftü bu bölgelerdeki toplumu ziyaret ettikten sonra, Mahkeme-i Şer’iyye’deki çalışmasındaki bazı problemleri tespit edebilmiştir. O dönemdeki temel sorun, dinî eğitim kurumları üzerindeki kontrol eksikliğiydi. Bu sorunu çözmek için Sultanov birçok kez İçişleri Bakanlığına başvurmuş fakat Rus hükümeti müftülüğün yetkilerini genişletme yoluna gitmemiştir.

1887 – Müftünün seyahatleri hakkında, 19 Mart 1887’e ORENBURG valisi, M. R. Kantakuzine Speranski müftülükten sorumlu departmana rapor gönderiyor.

1887 - Beşinci Merkez Suleymaniye Camii Beşinci Merkez Süleymaniye Camii 1887 yılında inşa edilmiştir. Cami, ORENBURG ’un en önemli kültürel mimarilerinden ve çokça ziyaretçisi olan camilerinden biridir. Burada dini ibadetlerin yanında çeşitli dini içerikli kültürel faaliyetlerde düzenlenmektedir.

1888 - Mahkeme-i Şer’iyye’nin 1888 yılında yüzüncü yılı dolan kurumun yıldönümü kutlanması.

1889 - ’da Kur’an-ı Kerîm ve Elifba cüzlerinin Kazan baskısı revize edilmiştir. Sultanov ayrıca Müslümanları hac ibadeti ile ilgili çeşitli sorunlardan kurtarmaya çalışmıştır.

1890 - Hüseyniye Medresesi Hüseyniye Medresesi, Rusya’daki en eski dini eğitim kurumlarından biridir. ORENBURG ’da tüccar ve hayırsever Hüseyinov kardeşler Ahmet Bay, Gani Bay, Mahmut Bay’ın teşvikleri ve onların destekleriyle 1889-1890 yıllarında inşa edilen ve açılan yeni yönteme göre eğitim veren cedidçi medresedir.

1891 - Kazak grupları farklı Genel Valiliklere ayrılmıştı. Uezd statüsünde olan şehirlerde askeri ve idari yönetimin başı olarak bir yönetici (Naçalnik) atandı. Şehir yöneticisinin büyük ve küçük şeklinde iki yardımcısı vardı. Bunlardan ikincisi yerli halktan seçiliyordu. Uezd’ler, 1000 – 2000 hane arasında değişen Volost’lara, Volostlar da 100-200 hane arasında değişen aullara ayrıldı. Volostların ve Aulların başında bir yönetici (Aksakal) bulunuyordu. Bu yöneticiler halkın içinden seçiliyordu. Ancak, Aullarda her on hane, Volost’larda ise her elli hane adına bir kişi bu seçime katılıyordu. Bu sistemde, Han sülalesine ait birçok kişi yönetimin dışında kaldı ve boy sistemi yavaş yavaş kırılmaya çalışıldı. Yönetim hiyerarşisi içinde yargı ayrı tutuldu. Göçebelere, politik ve toplumsal suçlar dışında, kendi kurallarına göre yargılamalarına izin verildi. Bu bölgelerde yargıyı gerçekleştiren hâkim halk tarafından üç yıllığına seçilmekteydi. ORENBURG Genel Valiliği ve Batı Sibirya Genel Valiliğine bağlı olarak Kazaklar, iki idare biriminin yönetiminde 1891 yılına kadar bu şekilde devam ettiler.

1891 - Yılında ise bu Bozkır Genel Valiliği’ne dâhil edildiler.  Uezd: XIX. yüzyılda şehir anlamına gelen uezd, Çarlık Rusyası zamanında alt derecedeki taşra idare teşkilatıdır. İdari, adli ve mali kurumların en alt birimleri uezdlerde bulunmaktadır. Uezd’lerin zaman içinde gelişmesi ve genişlemesiyle beraber, kendilerine ait meclisleri de oluşmuştur. Çarlık Rusyası’nın Türkistan’da Hâkimiyet Kurması ORENBURG Valiliği sadece Kazakların idaresinden sorumlu değildi. Aynı zamanda, Çarlık Hükümetinin Batı Türkistan politikasının da belirlenmesinde etkiliydi. Türkistan’daki bağımsız devletlerle ilgili konular doğrudan ORENBURG Genel Valiliği üzerinden görüşülüyordu. Nitekim Rus yönetimi fırsat buldukça, güneye doğru toprak genişletmesine devam ediyordu. Bu genişleme dolayısıyla hem gruplarının, hem de güneydeki devletlerin sınırlarından toprak parçası alınarak yeni idare birimleri kuruldu. Bu çerçevede, 1865 yılında ORENBURG Genel Valiliğine bağlı, merkezi Taşkent olan, sınırları Isık gölünün batısından Ural nehrine kadar uzanan Sirderya nehrinin uzandığı coğrafyada Türkistan Bölgesi (Turkestanskaya Oblast) oluşturuldu. Bu yeni idari yapı ORENBURG Genel Valiliğine bağlıydı. Türkistan Bölgesi’ne ilk askeri Vali olarak M.G. Çernyayev atandı. Ancak yeni Valinin Türkistan’daki yönetimi ve bölgeye yaklaşımı Çarlık idaresini tatmin etmediğinden, yerine 1866 yılında geniş yetkilerle General D.İ. Romanovskiy tayin edildi. Bu sefer de, ORENBURG  Genel Valiliğinin içinde yeni bir valilik yönetimi kurulması, idarede sıkıntılara yol açtı. ORENBURG Genel Valisi ile Türkistan Bölgesi Valisi arasında kararlarda çelişkiler, uyuşmazlıklar ortaya çıktı. Çarlık Hükümeti, Türkistan Bölgesi’nin ORENBURG’dan ayrılması için çalışmalar başlattı. Çalışmalar sonucunda, 11 Temmuz 1867 tarihinde, yeni bir kanunla Türkistan Genel Valiliği oluşturularak, Türkistan ORENBURG’dan bağımsız hale getirildi. Türkistan Genel Valiliği, Sirderya, Yedisu ve Semerkant (1868‘den itibaren) bölgesini içine almaktaydı. Başka bir ifade ile Kazak Orda’larından, Buhara’dan ve Hokand’dan alınan araziler üzerinde kurulmuştu. İlk Genel Vali, 14 Haziran 1867 tarihinde bu göreve atanan General Konstantin Petroviç Kaufman (1867-1882) oldu. Kaufman 7 Kasım tarihinde Taşkent’e gelerek görevine başladı. Türkistan Genel Valiliği iki yönetim bölgesine ayrıldı: Yönetim şehri Taşkent olan Sirderya bölgesi ve Vernıy (bugünkü Almatı şehri) olan Semireçensk bölgesi (Yedisu). Türkistan’da yeni bir yönetim usulünün yerleşmesi için çalışmalara başlandı.

1892 - Altıncı Merkez Hüseyiniye Camii Cami 1892 yılında inşa edilmiştir. Bölgede nüfusun yoğunlaşması üzerine ORENBURG  lu tüccar Abdulgani Mukhammedgalieviç Hüseyinov yeni bir cami ve yanında yeni bir medrese inşa ettirme kararı aldı. O aynı zamanda Altıncı Merkez Camii’nin konumunun şehrin tarihi merkezinde olması gerektiğini önceden belirlemişti. 1890 yılında tüccar Abdulgani iki arsa satın aldı. ORENBURG eyalet hükümetinin 31 Aralık 1890 tarihli kararnamesi ile Altıncı Merkez Camii’nin inşâ edilmesine izin verildi. Mimari tasarım yalnızca Devlet İdaresi İnşaat Dairesi’nin 18.02.1892 tarihli tutanakları ile onaylandı ve iki inşaat sezonunda bina tamamen tamamlandı.

1893 - Müftü Sultanov 1893 yılında hacca giderken İstanbul’u ziyaret etmiş bu ziyareti sırasında Osmanlı Devleti Sultanı II. Abdulhamid tarafından kabul edilmiş ve Osmaniye ödülüne layık görülmüştü.

1894 - Yılında Türkiye’ye başlanan göçü durdurmak amacıyla fetva yayınlamıştı.

DEVAM EDECEK

Cem Cüneyd Canan

Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön