20 Mayıs 2008
Sözde soykırımı sadece 24 Nisanlarda yazıp çizmekle ve konuşmakla olmayacağını ben yazmışken, farklı gündemler nedeniyle Ocak 2008 den bu yana yazmam mümkün olmadı. Bu nedenle en azından Ocak ayından başlayarak, bu konuda neler olduğunu kısa başlıklarla hatırlamaya çalışalım.
- Mısır’ın Kahire, Opera binası karşısında bulunan ‘’Özgürlük Parkı’’n da Horenli Movses döneminde başlayan Ermeni ve Arap halklarının yüzlerce yıllık ilişkilerini sembolize eden ve Mısırlı Ermeni heykeltıraş Sargis Tosunyan’ın ‘’DOSTLUK’’ anıtının açılışı gerçekleştirildi.(2007)
- Kanada da Sözde ‘’Ermeni Soykırımı’’ nın okullarda ders olarak okutulması kararlaştırıldı. (Toronto’da) (Daha önce İsrail de de teklif edilmişti)
- ABD de Demokrat Partiden başkan adaylığı için yarışan Barack Obama, seçimi kazanması halinde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanıma sözü verdi.(Daha sonra da H.Cllinton aynı sözü verdi)
- Azeri-Ermeni cephe hattında Ermenistan’a bağlı güçlerin ateşkes ihlali sonucu İsmail Ağamemmedov adlı 19 yaşındaki Azeri askeri şehit edildi.
- Ermeni Asala Terör örgütü üyesi teröristlerin 26 yıl önce Kanada’da kurşunlayıp tekerlekli sandalyeye mahküm ettiği diplomatımız KANİ GÜNGÖR 30 Ocak 2008 günü hayata gözlerini kapadı.
- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan Devlet Başkanlığına seçilen Serj Serkisyan’a bir kutlama mesajı gönderdi.
- 26 Şubat 1992’de Hocalı katliamında hunharca katledilen TÜRKLER anıldı.
- Birleşmiş Milletler, Ermenistan’dan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkmasını istedi.
- ABD’nin bir yılı aşkın süredir boş bulunan Erivan Büyükelçiliğine Başkan George W Bush’un ABD’nin Kırgızistan Büyükelçisi Marie L. Yovonnovitch’i atayacağı açıklandı.
- Milli Eğitim Bakanlığı, 11.sınıf coğrafya kitabının 133. sayfasındaki Türkiye Haritasında AĞRI DAĞI’nın adını ARARAT olarak yazdı.
- BOĞAZLIYAN Kaymakamı KEMAL BEY anıldı.
- Serj Serkisyan göreve başladı.
- ABD Washington’da Ermeni Müzesi kurma hazırlıkları yapmaya başladı.
- Ermeni iddialarını desteklemek üzere, FRANSIZ MASONLAR Fransa Büyük Locası Büyük Üstadı, JEAN MİCHEL QUİLLARDET’in Ermeni Diasporasının 24.4.2008 de Paris’te düzenleyeceği etkinliklerde konuşma yapma kararı aldı. - Dışişleri Bakanımız Ali Babacan, Ermenistan Dışişleri Bakanını kutladı.
- Türkiye’nin SÜRYANİ soykırımını tanıması istendi.
- Soykırım YALANININ, mimarları bir daha açıklandı.
- TİMES Gazetesinde SOYKIRIM ilanı yayınlandı.
- Erivan’da TÜRK BAYRAĞI ÇİĞNENDİ
- 24 Nisan konuşmasında ABD Başkanı Bush soykırım demedi.
- İHD ‘’24 Nisan da ne oldu’’ paneli düzenledi.
- Ankara’dan TÜRK BAYRAĞININ çiğnenmesi hakkında kınama yayınlandı.
- Sözde Soykırım İSRAİL parlamentosunun gündeminde
- İsrail elçisi, Gazze ile 1915 Ermeni olayları arasında paralellik kurdu
Bütün bu başlıklardan sadece son iki başlık üzerinde biraz düşünerek bakalım neler bulacağız.
Genel anlamda, devlet politikası olarak İSRAİL, Ermeni iddialarına destek vermemektedir. Ermeni’lerin yürüttüğü bütün kampanyalarda, NAZİLERİN Yahudileri katletmesi ile bir benzerlik kurulmaya çalışılmakta, Yahudiler ise bu konuda Ermenilerin yanında yer almamaktadırlar.
Yahudi Lobisi, Türkiye’de yaşayan Yahudiler, Türkiye’den İSRAİL’ e göç eden Yahudiler, çok defa Türk Hükümetlerinden, Ermeni iddialarına karşı daha etkin olmuş, Ermeni iddiaları ve propagandalarına karşı çıkmışlardır. Bunu Türkleri ağır şekilde eleştiren MİCHAEL ARLEN’ in çektiği filmi gösterimden kaldırmaları gibi, örnekleye biliriz.
İSRAİL’ in bu tür bir siyaset gütmesinin en önemli nedeni; Araştırmacıların ve diğer ilgililerin, Yahudilerin uğradıkları HOLOKOST’ u hiçbir toplumla eşitlemek istememelerinden kaynaklanmaktadır. Ancak bu aynanın görünen yüzüdür. Sırlı kesimin arkasında olanları, muhtemelen olacakları, düşünmek bile istemiyorum. Umarım yanılırım…Bunu da biraz açarak devam edelim..
Her şeyden önce, olayların akışının orta noktasına BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ’ ni yerleştirerek, nelerin olabileceği değerlendirilmelidir. Hatırlarsak, daha 1900 ler de Yahudi Devletinin kurulmasına öncülük eden İNGİLTERE iken, daha sonra Yahudiler yüzlerini tamamen ABD’ye çevirmişlerdir. Bununla da yetinmeyerek, bu gün ORTADOĞU’ da, İSRAİL adeta küçük bir AMERİKA olmuştur. ABD menfaatlerinin savunucusu ve öncüsüdür. Bu tavrıyla, Müslüman ve Arap toplumları karşısında öncelikle kendi güvencesini sağlamayı amaçlamaktadır. Asıl hedefi ise, BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ dir.
İSRAİL, SOVYETLER BİRLİĞİNİN dağılmasından sonra, FAS’ ın başkenti RABAT’ ta yapılan zirve toplantısında kendi BÜYÜK ORTADOĞU STRATEJİSİNİ başlatmıştır. Hedeflerine kavuşuncaya kadar, yürüteceği SİYONİST politikalarla bir gün ABD ye dahi, yüz çevireceğinden şüphe duyulmamalıdır. TÜRKİYE bu hususu daima notlarının arasında tutmalıdır.
İSRAİL, Ermenilere karşı görünürken, Ermenistan’ ı ABD, RUSYA, İRAN ve FRANSA etkisinden çıkararak, İSRAİL üstünlüğünü sağlamaya çalışmaktadır. Bugün AZERBAYCAN ve GÜRCİSTAN da yaptıkları, KAFKASYA da soyunduğu ekonomik etkinlikler de, bütün bunların somut yansımasıdır. ÇEÇEN-RUS çatışmasını yönlendirmekte oynadıkları rol, Türkiye’ yi ÇEÇENLER den uzaklaştırmak ta gösterdikleri etkinlik de ayrıca irdelenmelidir. Hedeflerine yürüyen Yahudiler, dinlere ve din karşıtlığında da ayrıca sempatik gelecek yaklaşımlar sergileyerek, bölge de her kesimin sempatisini arkalarına almanın ince hesaplarını, ayrıca yapmaktadırlar.
İSRAİL’ in BOP de kendi çizdiği strateji ile ORTADOĞU da ABD ile birlikte sadece petrolün, enerji kaynaklarının kontrolünü değil, yarın petrol kadar hayati önemi olacak SUYUN kontrolünü de ele geçirmeyi hedeflemektedir. Bunların yanında ön planda somut olarak gördüğümüz TÜRKİYE-İSRAİL münasebetlerinde BOP birlikteliği önde tutulurken, her fırsat da ERMENİ-KÜRT kartlarını gerektiğinde yine aynı İSRAİL ortaya sürmekten kaçınmayacaktır. Hatırlayacak olursak, Türkiye’nin HAMASI davetinden sonra, İSRAİL zaten tavrını ortaya koymuştur.
Bütün bunları neden anlatıyoruz. Türkiye bugün işbirliği yaptığı İSRAİL in hareketlerini dikkatle izlemeli ve ona göre stratejiler geliştirmelidir. Şayet hafızamızı yoklayacak olursak; ABD de sık sık gündeme taşınan sözde soykırımın görüşülmesi konusunda bir ara Yahudi Lobilerinin ima yollu ‘’ama’’ dediklerini, kısa bir süre önce İsrail’in Ankara Büyükelçisi GABBY LEVY’nin basın toplantısında sözde soykırımla ilgili paralellik kurduğu da unutulmamalıdır. En önemlisi İSRAİL Parlamentosun da (Knesset) sözde soykırımın tanınması ile ilgili tasarının ortaya konduğu gibi. Bütün bu olumsuzlukları ilgililere anlatmak için bilmiyorum toplumca başka neler yapmalıyız.
Bir ÜLKE düşünün ki, bu gün (14 Mayıs 1948) kuruluş yıl dönümünü kutlarken, hala 60 yıllık inadından vazgeçmiyor. Birleşmiş Milletlerin kararlarının aksine hala KUDÜS ü başkent olarak kullanmaya çalışıyor. Emri-vakilerle Cumhurbaşkanlığını ve Parlamentosu nu DÜNYA nın tüm itirazlarına rağmen KUDÜS’ de tutuyor. Gazze ve Filistin için o kadar yazılacak şey var ki. Ne gözyaşları, ne de kalemlerle ifade edilebilir.
Siyasilerimizin İsrail’i ziyaretlerinde ise, Başbakan Ehud Olmert ve danışmanları Yoram Turbovicz ile Şalon Turgeman’a nın söylediklerini dinledikten sonra; ‘’İSRAİL’İN BÖLGEDE Kİ GÜVENLİK ENDİŞELERİNİ HEPİMİZİN ANLAMASI GEREKİR’’ denile biliniyor. Hamasi nutukları bir yana bırakarak sağduyulu davranmaları herhalde daha evla olacaktır. Yapacağımız, AKLI bir tasa doldurarak, en azından akademisyenler kadar çalışarak, İSRAİL’i dikkatle izlerken, şu SÖZDE ERMENİ YALANLARINA nokta koymayı sağlamış olmamızdır.
İnsan olarak hiçbir millete ve kültüre karşı değiliz. Sözümüz, bu ÜLKENİN geleceğinin SORUNSUZ yaşanmasını TASASIZ yaşamak isteyenleredir. Tabii ne kadar varsa…
KAYNAK:
Milliyet Gazetesi
İnternet, K.Adam
Turkish Weekly Dr.Sedat Laçiner
Eraren.org
Haaretz (İsrail) Gazetesi (NTVMSNBC.com)
2023 Aylık Dergi (Anıl Çeçen)
Zaman Gazetesi
Cem Cüneyd Canan