06 Haziran 2007
Mr. Bush,
17 Mayıs 2007 de yazdıklarıma henüz cevap alamadım. Bir gün yazacağınız umudumu kaybetmeden, bugün de olduğu gibi size zaman zaman yazmaya çalışacağım.Size yazmakla amaçladığım, sözde Ermeni soykırımı konusunda, bir türlü doğru bilgiye ulaşamadığınız düşüncesiyle, sizi bilgilendirmektir. Fakat, şu yakın günlerde yaşadıklarımız karşısında Türkiye’ den bazı tabloları aktararak, sizin bakışlarınızı anlamak istiyorum.
Siyaset alanımız, TBMM si Cumhurbaşkanı seçimini gerçekleştiremediği için olağanüstü hareketlenmiş bulunuyor. 22 Temmuz 2007 de yapacağımız milletvekili seçimlerimiz nedeniyle çok hareketli ve sıcak günler yaşayacağız. Sizin anlayacağınız, Sayın Başbakanımızı ‘’onun danışmanının size söylediği şekliyle’’ nasıl değerlendireceğimize karar vermiş olacağız….!
Diğer tarafta başkaca bir sıcaklık olarak yaşadıklarımızı da ; Irak sınırımızda olanlar, ona bağlı olarak ülkemiz genelinde terör örgütünün faaliyetlerinin artması olarak söyleyebilirim. Öyle ki, her gün kaybettiğimiz güvenlik güçlerimizin ŞEHİT cenazelerini kaldırırken, başkentimiz ANKARA da canlı bombanın yaptığı eylem sonucunda, altı günahsız vatandaşımız hayatını kaybederken, yüzden fazla vatandaşımız da muhtelif şekilde yaralanmış oldu. Taktir ederseniz, bu yaşadıklarımız bizleri son derece üzmektedir. Müttefikimiz olan bir ülkenin başkanı olarak sizinde üzülmüş olabileceğiniz düşünerek, insani görüşlerinizi de ayrıca almak istiyorum….!
Ankara’da vukuu bulan terör eyleminden kısa bir süre sonra Büyükelçiliğinizin alışılmışın dışında yapmış olduğu açıklamanın aceleciliğini anlamış değilim. Zamanlamasını da oldukça manidar buluyorum. ‘’ ABD Halkı adına bu akşam Ankara’da meydana gelen trajik olaydan dolayı duyduğumuz şok ve dehşeti ifade etmek isteriz. Bu hain suçun kurbanlarına sempati ve dayanışma duygularıyla yaklaşmakta ve her türlü yardımı sağlamaya hazır bulunmaktayız.’’
- Bu kadar hızlı bir açıklama müttefik oluşumuzun göstergesi midir….?
- Bu vahşi eylemim yapılacağını, sizin istihbarat elemanlarınız önceden biliyorlar mıydı…?
- PKK denilince ne anlıyorsunuz…?
- Sizin, terörle mücadele kararlılığınızı nasıl anlamalıyız…?
Hatırlarsanız, daha sonraki günlerde Terörle Mücadele Temsilcimiz E.General Edip Başer görevinden ayrıldı…! Bu göreve hükümetimiz Sayın Rafet Akgünay’ı atadı. Yani sizin Joseph Rolston’un muhatabını belirlemiş oldu. Bu nedenle Büyükelçiniz Ross Wilson, yeni temsilcimizi ziyaret ettikten hemen sonra ‘’ Bu son derece önemli konu ile birlikte çalışmak için sabırsızlanıyoruz.’’ İfadelerini kullandı.
- O güne kadar gösterilmeyen sabırsızlığı, nasıl açıklarsınız….?
- Kongre üyelerinizin, ülkemizde bulunmasıyla, Sayın Büyükelçiniz herhangi bir etki altında kalmış olabilir mi…?
- Kuzey Irak’ta kaç yeni devletçik yaratmayı düşünüyorsunuz…?
Mr.Bush,
Her dünya vatandaşı gibi, bende zaman buldukça sizi izliyorum. Bunun içinde ayrıca bir çaba gösterdiğimi söyleyemem. Bunu, bir gün bir gazete manşetinde, bir gün bir televizyon kanalında olduğu şeklinde açıklayabilirim. Yanlış hatırlamıyorsam, ABD kamuoyuna bir konuşmanızda; ‘’Irak’tan erken çekilmenin felakete yol açacağını’’ söylemiştiniz. Kısa bir süre önce ise, ‘’ Irak hükümetinin davetiyle buradayız. Irak bağımsız bir ülkedir. Bize gidin derlerse gideriz.’’ Dediniz.
- Sizi Irak’a hangi Irak hükümeti, neden, ne zaman ve hangi gerekçeyle davet etti…?
- Gerçekten, Irak gidin derse, gidecek misiniz….?
- Söylediklerinize siz inanıyor musunuz….?
- Irak’a getireceğiniz demokrasiyi nasıl tarif ediyorsunuz…?
Şayet bir gün cevap verecek olursanız, toplumda farklı değerlendirilen aşağıda ki ifadelerinizle özdeşleşmeyen, cevaplar olmasını dilerim…!
‘’ Irak’ta işler iyi gitmiyor galiba’’
‘’ Bizim üçüncü önceliğimiz, eğitime birinci önceliği vermektir.’’
‘’ Bu Perşembe günü, Reagan Havalimanının uçakları ve gişeleri havalanacaktır.’’
‘’ Bu sizin paranız. Bunu kazanmak için para ödediniz.’’
‘’ Görebildiğinizi düşündüğünüz şeylerin, görünmeyen yanlarını göremezsiniz.’’
‘’ Kendime özgü fikirlerim var. Güçlü fikirler. Ama bu fikirlerle her zaman aynı fikirde değilim.’’ (forumti.com’dan)
Şu sizin Dünya Bankasında olanlardan ise pek bir şey anlamış değilim. James Wolfensohn’un yerine Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz i getirişiniz, bir sevgilinin maaş konusu, yeni göreve Robert Zoellick seçmiş olmanız, onun bu görevi ne kadar sürdürecek olmasının net bilinmemesi.Anlaşılan sizde de yolunda gitmeyen bir takım işler var. Donanımınızla, basiretli bir şekilde bunların üstesinden geleceğinize inanıyorum…!
Mr.Bush,
Biz yine Türkiye’ye dönelim. Bir müttefik olarak, terör örgütü, sınır ötesi, sözde Ermeni soykırımı, Kıbrıs ve AB’ne katılmamız konusunda yıllardır konuşuyoruz. Ama sonuç… ! Sonuç sizce de malum değil mi …? Anlamakta zorlandığım o kadar çok konu var ki, hangisini yazacağımı bilemiyorum. Bilmem, size ilettiler mi…? Bizde bir tren kazası oldu.Devrilen vagonların içinden ABD menşei olan silahlar çıktı. Yine son günlerde yakalanan terör örgütü elemanlarının üzerinden de ABD menşei silahlar çıkıyor. Ama hiçbirini sahiplenen çıkmıyor. Nereden nereye gittiğini de kimse nedense bilmiyor…!
- Sizin, silah pazarlamacılarınız taktik bir hata içinde olabilirler mi…?
- Pentegon’un hazırladığı haritalarınız da, silah sevkiyatınız la ilgili güzergah hatası yapıyor olabilir misiniz…?
Bilderberg toplantısının burada yapılıyor olmasının tamamen tesadüften ibaret olduğunu özellikle belirtmeliyim. Başkaca enteresan bulacağınız bir hususu da yine sizinle paylaşmak isterim.Bu günlerde, sizin George Soros, Henry Kissinger, Rodrigo Rato ve birçok çok değerli (!) Amerikalı Türkiye de bulunmakta. Geçmişe baktığımızda, başta Kissinger ve Soros’un gittiği her yerde hiç de güzel şeylerin olmadığını bilmekteyiz. Sizce bunu nasıl yorumlamalıyız….! Şu ana kadar George Soros’un Türkiye de neler söylediğini öğrenemedim. Fakat Henry Kissinger, burada katıldığı bir konferans da ‘’ ABD’nin olası bir operasyona ilk tepkisi, büyük bir ihtimalle problemi anlamaya çalışmak olur. Ama böyle bir askeri harekatı bu aşamada istemez.. Çünkü ABD şu anda Irak’ın, Suriye ve İran sınırını güvence altına almaya çalışıyor.’’
- Bu konuşmayı nasıl yorumlayacağız…?
- Siz gerçekten problemi hala anlayamadınız mı …?
Yine Kissinger ‘’ ABD Dış politikasını yönetenler, neyin ne zaman uygun olacağını bilmeliler. Yönetenler tarihi kendi dönemlerinde bitirmeye çalışmamalı.’’ Diyor.
- Kuzey Irak probleminin bitirilmeyeceğini mi kastediyor…?
- Terörle daha çok yaşayacağımızı mı ima ediyor….?
- Uzun zaman burada kalacağınızın haberini mi veriyor…?
Mr.Bush,
Savaş uçaklarınızın hava sahamızı ihlal ettiklerini ve egemenlik alanımıza girdiklerini biliyorsunuzdur. Kusura bakmayın ama bu konuda sizi kınıyorum…Biz sizinle hakikaten stratejik ortak, dost ve müttefik değil miyiz…? Hedefleriniz doğrultusunda size hiç mi yardımcı olmadığımızı zannediyorsunuz..? Büyük Ortadoğu Projenizde üst düzeyde görevler mi almadık…! Bunun da ülkenize yakışmadığını söylemeliyim…. Aslında bu mektubumda sözde Ermeni soykırımı hakkında yazacaktım. 1919 Yılında İzmir Limanımıza demirleyen, Arizona, Dyer, Manley ve Englewood isimli savaş gemilerinizin neler yaptıklarını sizden öğrenmeye çalışacaktım. Fakat günlük konuların sıcaklığı bana bu imkanı vermedi.
Sizden cevap alacağımı umut ederek, insanların nasıl öldürüldüğünü, silahların ne zaman ve nasıl susacağını, değerlendireceğinize inanarak,bir süre sonra size, sözde müttefikimiz di dedirttirmeyeceğinizi ve TÜRK Milletinin ırk ve din nefreti taşımayan bir ULUS olduğunu hatırlatarak, ABD halkına, eşiniz Mis. Laura ve Size sağlıklı günler diliyorum.
Cem Cüneyd Canan