31 Temmuz 2016
Frau Angela Merkel,
Ülkem de, 15 Temmuz 2016 günü, içinde soysuz, kahpe ve hain PDY/FETÖ terör örgüne bağlı bir grup vatan-millet düşmanları darbe girişiminde bulundular. 238 vatandaşımız şehit olmuş, 2185 vatandaşımızda yaralanmıştır. Son derece vakur bir duruş sergileyerek, Halkın gücü karşısında tankın gücü hiçbir şey yapamamıştır. İman gücü, isyan gücünü yenmiştir. Buna rağmen üzüntülü günler yaşıyoruz.
Bahse konu darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğanı aradığınızı basından takip ettiğim kadarıyla biliyorum. Bu arada ülkenizde son bir hafta içinde yaşadığınız kanlı saldırılar nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Hayatını kaybeden Alman vatandaşlarınızın topraklarının bol olmasını, o menfur olayda yine hayatlarını kaybeden Türk kardeşlerimize ise Allahtan rahmet diliyorum. Ne acı tesadüftür ki, önceki mektubumda konu hakkındaki duyarsızlığınızı açık açık belirtmiştim.
Frau Angela Merkel,
Basın toplantınız da
.Bir ülkede böyle bir darbe denemesi varsa, elbette hukuk devletinin tüm imkânlarıyla darbecilerin üzerine gidilmesi doğru ve önemli. Beni kaygılandıran ve çok dikkatli izlediğim nokta ama hiç şüphesiz orantı prensibi, ölçülük prensibi, her hal ve şartta korunması. Endişem, çok sert gidilmesi ve orantı prensibinin aşılması, Türkiyedeki bu gelişmelerin orantı prensibine uyması, burada ÜÇ MİLYON TÜRK kökenli insanın yaşıyor olması nedeniyle de bizim için önem arz ediyor demişsiniz. Bilmelisiniz ki, bizim için daha çok önem arz ediyor.
Frau Angela Merkel,
Ama şimdi sormak istiyorum; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğanın mesajının Alman yerel makamları ve Anayasa Mahkemesi tarafından engellenmesinin gerçek sebebinin ve Türk Vatandaşlarımıza miting izni vermemenizi, hangi orantı ve ölçülük prensipleriniz içinde değerlendirelim?
Yine sormak istiyorum;
Öncelikle 2. Dünya Savaşında ALTI MİLYON insanı yok eden Almanlar, hangi orantı prensibini uygulamıştı? Başka soykırımlar yaratmak ve öne çıkarma gayretleriniz, hangi ölçülük prensibinizin içinde yer buluyor?
Tarih sayfalarında yerini almış Yahudiler gibi hem Tevratı hem Talmutu kabul eden Türklerin varlığını, onların Kırım Yarımadasının KIMÇAKLARI olduklarını, en yoğun dönemlerinde, ALMANLARIN işgaliyle KIYIMA uğradıklarında, hangi orantı prensibinizi uygulamıştınız? Dalmaçya bölgesi Hırvatları ile Zagreb Hırvatları, hangi körüklediğiniz prensibinizin kurbanları olmuşlardı?
Bu mektubum da size Ermenilerden bahsedeceğimi daha önce yazmıştım. Ermenilerin, AZERBAYCAN halkına karşı kullanılmasını I. Petronun başlattığını, Ermeni asıllı İsrael Orinin 1708de Büyükelçi olarak önce ŞEMAHIYA sonra İSFAHANA gittiğini, Papanın ve ALMAN İmparatorluğunun mektuplarını İSFAHAN Sarayına sunduğunu, sonrasında İsrael Orinin yapmış olduğu sabotaj eylemlerinin korkunçluğunu, buna neden olan Alman İmparatorluğunun yazdığı mektubun, sizce orantı prensibi ne idi?
Frau Angela Merkel,
Bilmem ki, Almanyada ırkçılığın ve Antisemitizmin (Yahudi düşmanlığı) tarihi 1880lere kadar gittiğine dair bir itirazınız olur mu? Bu konuda Hans. F. Günther tarafından 1887 yılında hazırlanan (Catechismofthe Anti-Semites / Antisemitizmin rehberi) adlı kitabı ve aynı şahısın daha sonraki yıllarda (1920) Nazilere temel kaynak ve doküman olan (Racial Handbook of the German People -Alman Ari ırkının el kitabı) adlı kitabını okudunuz mu? Hitler döneminde en saldırgan seviyeye ulaşan, Irkçı Aryan Teorisine göre Ermenilerin de Yahudiler gibi bir alt ırk grubunda değerlendirdiğinizi inkâr edebilir misiniz?
Ancak 1930dan sonra ne olduysa Hitler bu nefret ifadelerinden, keskin bir dönüş yapmış ve Ermeniler birden Alman arî ırkı ile akraba ve Arian ırkının güzide bir üyesi olarak değerlendirmiştir. Sonra Naziler ile Ermenilerin yakın birer dost ve müttefik oluşlarını, biz hangi prensipleriniz içinde değerlendirmeliyiz?
19051907 ve 1918 de Ermeniler, AZERBAYCANDA kanlı olayları gerçekleştirirken, AZERAYCANDA bulunan ALMANLAR, neden olaylara seyirci kalmışlardı? Neden, ALMANLARDA, Ermeni katliamına uğramıştı? Sibiryaya sürülüşünüz, Ermeniler tarafından, elinizden silahlarınızın alınışı da, hafıza kaybı prensibinizin kapsamında mı yer alıyor?
Goebbelsi
Alfred Rosenbergi
Dr. Artaşes Abegyanı
Konrad Adenauer Vakfını
Vartan Sarkisyanı
Karl Liebknecht,i
Eduard Bernsteini
Georg Ledebour,u
Georg Gradnaaueri
Philipp Scheidemannı
Matthias Erzbergeri
Amiral Canarisi
Kraiegs organisation Naher Osteni
Alman silahlı kuvvetleri Wehrmacht ve askeri istihbaratı olan Abwehri ve
Paul Rohrbachı ve Aryan Ermenilerin Nazi entelektüelleri ile işbirliği kitabını hatırlar mısınız?
Frau Angela Merkel,
Public Record Office, Foreign Office document: F.O 371/ 30031/ R5337, İngiltere raporunun içeriğini, Bernard Lewisin yazdıklarını, Namibyan yerlilerine (Herero ve Nama kabileleri) 1904-1907 yıllarında uyguladığınız vahşeti, 100.000 yerli halkı su kuyularında zehirlediğinizi, 2. Dünya Savaşı süresince Yahudileri, Polonyalıları, Çingeneleri, Komünistleri, Engellileri ve Muhalifleri canice yöntemlerle katleden WAFFEN-SSlerini, Yine 2. Dünya Savaşı süresince, Pariste öldürülen her Alman askeri karşılığında, sokaktan geçen rast gele 50 Fransızın orada duvara dizilip, Alman askerleri tarafından öldürüldüğünü, Ermenistanın ilk Başbakanı Kaçaznuninin 1 Mart 1920 de Budapeşte, Ermeni Kongresi nde söylediklerini, Birleşmiş Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri Sir Eric Drummondun ..Türkiyede
Türk Merkezi Hükümetinin tamamen kontrolü dışındaki başıbozuk çetecilerin gerçekleştirdiği katliamlar dediğinin nedenlerini, Alman Protestan misyoneri Johannes Lepsiusun temel suçlamalarını, Prof. Heath Lowrynin nasıl değerlendirmiş olduğunu, ne kadar bilirsiniz? Namibyada yaptığınız mezalimler hakkında hâla Alman Federal Parlamentosunun soykırımı hakkındaki sessizliğinin nedenini de mi ölçülük prensibi olarak kabul etmektesiniz?
Türk Kasabı ve Yahudi avcısı lakaplı Drastamat Kanayan ve Robert Steed Dunnın hazırladığı kapsamlı raporunu size hiç anlatan olmadı mı? (World Alive).
Drastamat Kanayanın kurduğu, 812. Ermeni Lejyonunu, 58. Panzer Kolordusu ile Alman ordusu Wehrmachtın Doğu lejyonu olan 19. Orduya katılışlarından, böylece Alman ordusundaki Ermeni nüfusun giderek 100 bine kadar ulaştığında, hangi orantı prensibiniz uygulanmaktaydı?
Osmanlı Topraklarında yaşayan toplam Ermeni sayısı 1914te en çok 1.280.000 iken bir kalemle parlamentonuz nasıl 1,5 milyon Ermeninin öldüğünü açıklayabiliyor? Ermeni Delegasyonu 1923 Lozan Konferansına sunduğu memorandumda, 760.000 Ermeninin hayatta olduğunu beyan etmiştir. ABD Senatosunun 22 Nisan 1922 tarihli ittifakla alınan kararında ise tüm Kafkaslar (Rusya, İran dahil toplam azami nüfus 2 milyondan) 1.414.000 kişinin hayatta olduğu yani kaybın yalnız 586.000 kişi (bütün sebeplerden dolayı tüm bölgede ölen) belgelidir. League of Nations 21.9.1929 tarihli Resmi Gazetesine göre, kendi topraklarına karşı düşman için savaşıp ölen Ermeni gönüllü toplamı 200.000dir. Bu sayıya, Ermenistan Daşnak Cumhuriyeti (28.5.1918-2.12.1920) idaresinde Ermenistanda açlık ve hastalıktan ölen Ermeni halkın sayısı 195.000dir. Diğer bir ifade ile Ermenilerin kendi zayiatları 395.000dir. Aynı süre içinde o bölgede yaşayan Türklerin % 77 si, Kürtlerin ise % 98i ölmüş veya öldürülmüştür. Siz, ölen ve öldürülen TÜRK MÜSLÜMAN olduğunda, hangi prensiplerinizle hareket edersiniz?
Tarihi nasıl çarpıttığınıza dair başka bir olayı hatırlatmak isterim. Alman basınının, 2005 yılı Nisan ayında yaptığına buyurun birlikte bakalım: 23 Nisan 1915 de İstanbulda GÜYA 2350 Ermeninin hapse atıldığını, daha sonra sınır dışı edildiklerini yaza bilmiştir. Hâlbuki söz konusu olayda, şüpheli sadece 235 Ermeni tutuklanmış ve Anadoluya gönderilmiştir. 90 yıl sonra olayı çarpıtan ALMAN BASINI, 235 rakamının sonuna bir SIFIR eklemeyi, hangi kafayla becermiştir?
Frau Angela Merkel,
Cumhurbaşkanınız Joachim Gauckun, 23 Nisan 2015 de, Alman Protestan Kilisesi, Alman Papazları Konferansı ve Almanya Ermeni Kilisesi Ruhani Başkanının katıldıkları ve Berlinde yapılan Ermenilerin, Süryanilerin ve Pontus Rumlarının soykırımını anmak için düzenlenen DİNİ TÖRENDEN sonra, neler söylediklerini hatırlıyor olmalısınız!
O, sözlerin üzerine, 2 Haziran 2016da Başbakanı olduğunuz ülkeniz tamamen ırkçılık kokan Almanya Parlamentosu Bundestag da alınan sözde Ermeni Soykırımını kararını da birlikte değerlendirecek olursak, buna devletinizin stratejik bir hamlesi olarak bakmamız, bizim haklı olduğumuzu göstermez mi?
Hukuk âlemin de düştüğünüz yadırganacak, sorgulanacak ve alay konusu olduğunuz durumunuzu, 1.5 milyon Ermeninin kitlesel öldürme niyeti saçmalığını bir kenara bırakarak; Anadolu ile Balkanlarda öldürülen TÜRK MÜSLÜMAN sayısına bakmanızı, ÖLÇÜLÜLÜK ve ORAN prensibinizi, tarihi gerçeklere göre uygulamanızı, 2 Haziran 2016 günü aldığınız haksız ve hukuksuz kararınızı bir an önce kaldırmanızı ve mektuplarıma cevap vermenizi bekliyorum!
Esen kalın Frau Angela Merkel,
Kaynak: (E) General Ali Erdinç
Ferruh Demirmen
Şükrü Server Aya
Sabir Şahtahtı
İlber Ortaylı
Cem Cüneyd Canan