ERMENİLERİN SÖYLEDİKLERİ KÜLLİYEN YALAN... YALAN... YALAN...

30 Nisan 2018


       Ermeni Diasporası, onun güdümünde varlığını sürdürmek için çırpınan Ermenistan, hayâsızca YALANLARI kendine sığınak yaparak, ağzından salyalar akıtarak; Osmanlı İmparatorluğu’nun 1915 yılında “sözde Ermeni Soykırımı” nı gerçekleştirmiş olduğunu bakın son dönemde nasıl ifade etmektedir: 

      “Osmanlı İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen Ermeni Soykırım birçok kanıt sayesinde ortaya çıkarılmış, tanıklar sayesinde onaylanmış ve birçok uluslararası organizasyon ve ülke tarafından kabul edilmiştir.1915 yılında Osmanlı tarafından planlanan ve plana uygun olarak uygulanana Ermeni soykırımı hakkında birçok belge bulunmaktadır.”

Külliyen YALAN… YALAN… YALAN…

      Var sayalım, sözde soykırım gerçekleştirilmiş olsun! Onların ifadesiyle birçok kanıt, tanık nerededir? Hangi merci, neye dayanarak, neleri, nasıl onaylamıştır? Uluslararası organizasyonlar hangi ölçülere dayanarak bunları kabul etmiştir? Sözde soykırımı YALANINA sarılan Ermeniler, bu kanıtları neden dünya kamuoyuna açıklamaktan çekinmektedirler? Var olduğu iddia edilen belgeler niçin yayınlanmamaktadır? Ermenistan ve konuyla güya ilgili olduklarını iddia eden devletler, ARŞİVLERİNİ, ARŞİV KATALOGLARINI neden açıklamamaktadırlar? Osmanlı İmparatorluğu’nun yaptığı iddia edilen PLAN nerededir? Nasıl ve nerede uygulanmıştır?

   Diaspora Ermenileri, bütün bunların cevabını YALANLARA sarılmadan açıklamak mecburiyetindedir. Bu Ermenistan Devleti için kaçınılmaz bir zorunluluktur.       

       Diğer taraftan, aynayı yüzümüze tutacak olursak; görülecektir ki devlet erkini elinde bulunduran iktidar da bu konuda duyarsızdır. Meselenin vahametini idrakten yoksun, hâlâ dolaylı olarak özür dilemenin peşindedir. Buna rağmen, bir avuç insan, tarihçi veya tarihle ilgilenenler, hiçbir karşılık beklemeden, TÜRK MİLLETİNİN onurlu bir mensubu olmanın aşkıyla didinmekte, VATAN sevgisinin yüklediği sorumlulukla, belgeler bulmakta, kitaplar yayınlamakta, ellerinden geldiğince ve de hiçbir karşılık beklemeksizin seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar.

      Gönül ister ki İLGİLİ olması gerekenler, hiç değilse İLGİLİLENENLERDEN yararlanarak, yeni bir yapılanmanın temelini atsınlar. Bunun için kaynak ayırsınlar. Bunu da yapamıyorlarsa; Genelkurmay Başkanlığı ATASE ARŞİVİ çalışma sisteminde olduğu gibi her ARŞİV de yeni bir birim kursunlar. Bu yöntemle, tasnifi yapılmamış belgelerin, eksiz tasnifini bir an önce tamamlasınlar.

      Yukarıda dile getirdiğim Ermeni YALANLARINA, Ermeniler dürüstçe son vermediği sürece, DEVLET ve MİLLET olarak üzerimize düşen sorumluluğu yeterince üstlenmediğimizde de bizler, aşağıda verdiğim, tarihi gerçeklerden uzak beyanat ve mesajları daha çok dinler, daha çok okuruz…

      Ermeniler ise maalesef sürüp giden YALANLARI ile sonsuza kadar ulaşamayacakları, boş ve mesnetsiz hayallerine ulaşırlar!

      Şimdi mesajları okuyup, sonrada düşünürmüş gibi yapalım!

       Emmanuel Macron; (Fransa)

       “24 Nisan 1915’de Konstantinopolis’te ve 20’nci yüzyılın ilk soykırımının başlangıcını gösteren 600 Ermeni entelektüel katliamını hatırlıyoruz.  Öldürülen adamları, sürgün, soğuk ve bitkinlikten sürgün yollarında son buldukları kadınları ve çocukları asla unutmayacağız.

       25 Mayıs 1915’te Fransa, Büyük Britanya ve Rusya ile birlikte, bu katliamları insanlık ve uygarlığa karşı bir suç olarak tanımlamıştı. Soykırımın hatırlanması ve onun derslerinin anlamı her birimizle ilgilidir.” (24 Nisan 2018)

       Bu Fransız zırvasının neresini düzelteyim?

       Donald Trump; (ABD)

       “Bugün 20. Yüzyılın en kötü kitlesel zulümlerinden biri olan Meds Yeghern’i anmaktayız. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında bir buçuk milyon Ermeni’nin öldürülmesi, katledilmesi veya ölümüne kadar yürümüştür. 1915’teki korkunç olayları hatırlarız ve kaybettiğimiz hayatlar ve acı çekenler için can atarız.

       Şiddeti sona erdirmek isteyen bireylerin cesaretini ve şiddeti sona erdirmeyi amaçlayan ABD’nin Osmanlı İmparatorluğu Büyükelçisi Henry Morgenthau da dahil olmak üzere, yardım edenlere ve yeniden inşa edilmesine yardım edenlerin cesaretini tanımak için bir anı da alıyoruz. Ermeni halkına yardım etmek için Yakın Doğu Rölyefiyle para topladı. Ermeni halkının direnişine derin saygı duyuyoruz, bu yüzden birçoğu Amerika’da yeni hayatlar kurdu ve ülkemize sayısız katkı yaptı.

       Acı çekenlerin anısını onurlandırdığımız gibi, bir tür vahşetlerin tekrar edilmemesini sağlama taahhüdümüzü de yansıtıyoruz. Daha hoşgörülü bir gelecek yaratmak için gerekli bir adım olarak geçmişin acı verici unsurlarını kabul etmenin ve hesaba katmanın öneminin altını çiziyoruz.

       Bu ciddi günde, tüm dünyadaki Ermeni halkı ile birlikte kaybettiklerinin anısını onurlandırmak ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için birlikte çalışmayı taahhüt ediyoruz.” (24 Nisan 2018)

       Ben, bu akıl hastasına fazlaca bir şey söylemek istemiyor, Ms. İvanka’ya selamlarımı iletiyorum…!

       Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın 25 Nisan 2018/119 sayılı Açıklaması;

       “ABD Başkanı Donald Trump tarafından 1915 olayları hakkında, 24 Nisan 21-018 tarihinde yapılan yazılı açıklamada yer alan yanlış ifadeleri ve sübjektif tarih yorumunu reddediyoruz. ABD Yönetimi’nden beklentimiz Osmanlı’nın tüm milletlerinin büyük acılar yaşadığı bu dönemi adil bir yaklaşımla değerlendirebilmesidir. Bu çerçevede, Başkan Trump’a aynı dönemde Ermeni isyancıların yer aldığı olaylar nedeniyle katledilen 500 binden fazla Müslümanın bulunduğunu hatırlatırız.

       Türkiye bir Ortak Tarih Komisyonu kurulması yoluyla tarihin bu acılı döneminin aydınlatılmasını önermeye devam etmekte olup, arşivlerini araştırmacıların istifadesine açmıştır. Öte yandan I. Dünya Savaşı şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri bu yıl da 24 Nisan günü, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nde düzenlenen dini törenle hak ettikleri saygıya ve 800 yıllık Türk-Ermeni dostluğuna uygun biçimde anılmışlardır. ABD Yönetimine, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söz konusu törene ilettiği ve Türkiye’nin bu hassas konuya ilişkin yaklaşımını yansıtan, Osmanlı Ermenileri ’nin torunlarına muhatap 24 Nisan 2018 tarihli mesajını dikkate almalarını tavsiye ederiz.

       Tüm bu hususlarla birlikte, ABD Başkanı tarafından yapılan açıklamanın bu konudaki uluslararası hukuki normlar içerisinde kalmasının ve asılsız soykırım iddialarının dile getirilmemiş olmasının aklı-selime uygun bir hareket tarzı teşkil ettiğini düşünüyoruz.”

       Herhalde, dünyada bizim dışişleri kadar munis, tarih bilgisi fevkalade ve uluslararası diplomatik dili, bu kadar başarıyla kullana bilen başkaca bir ülke olduğunu sanmıyorum!

       CUMHURBAŞKANI R.TAYYİP ERDOĞAN’IN İSTANBUL ERMENİ PARİKHANESİ’NDE YAPILAN DİNİ TÖRENE GÖNDERDİĞİ MESAJ;

       “Sayın Aram Ateşyan, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili,

      Çok değerli Ermeni vatandaşlarım, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın zor ve sıkıntılı şartlarında vefat eden Osmanlı Ermenilerini anmak üzere, bugün İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin çatısı altında toplanmış bulunuyorsunuz. Hayatlarını kaybeden Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla yâd ediyor; çocuklarına ve torunlarına içten taziyelerimi sunuyorum.

       Bu vesileyle, aynı dönemde salgın hastalıklar, göçler, savaş ve çatışmalar sebebiyle yitirdiğimiz milyonlarca Osmanlı vatandaşına da Cenâb-ı Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum.

       Biz tarih boyunca acıları ayrıştıran, birbiriyle yarıştıran değil, daima paylaşan bir millet olduk. Kendi topraklarımızda yaşayan insanlarımızın yanı sıra Endülüs’ten Afrika’ya, Güney Asya’dan Avrupa’ya kadar başı dara düşen herkesin yardımına koştuk. Bunu yaparken de hiç kimsenin inancına, diline, dinine, etnik ve kültürel aidiyetine bakmadık. Bugün de ülke olarak bu mirasımızı muhafaza ederek, kardeşliği, empatiyi, barış ve huzuru güçlendirmeye çalışıyoruz.

      Ermeni vatandaşlarımızın tarihte yaşadığı acılara ortak olmak, bu acıları paylaşmak, Türk Milleti’nin vicdani ve ahlâkî duruşunun gereğidir. İnşallah önümüzdeki dönemde de sizlerin acılarınıza ortak olmaya, sıkıntı ve sorunlarınıza çözüm bulmaya devam edeceğiz.

       Ne suretle olursa olsun tek bir vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, inancından, dininden ve meşrebinden dolayı farklı muamele görmesine müsaade etmeyeceğiz. Ermeni vatandaşlarımızın da kültürümüze, beşeri, siyasi ve ticari hayatımıza yaptıkları katkıları artırarak sürdüreceklerine inanıyorum.

       Sizlerden bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ortak geçmişimizi çarpıtarak tarihten kin, nefret ve husumet çıkarmaya tevessül edenlere fırsat vermemenizi istirham ediyorum.

       Bu düşüncelerle Birinci Dünya Savaşı’nda yitirdiğimiz Osmanlı Ermenilerini tekrar saygıyla yâd ediyorum. Anma merasimine iştirak eden tüm vatandaşlarıma selam ve hürmetlerimi sunuyorum.” (24 Nisan 2018)

      Bir cumhurbaşkanı mesajı hakkında yorum yapılmaz. Böyle bir haddimiz de olamaz. Ancak mesajı okuyunca, 1963’ler, 1964’ler Türkçe Öğretmenlerim; Fevzi Çimen, İhsan Çaycı’yı şükranla yâd etmeye, mecbur olduğumu düşündüm. Yaşıyorlarsa uzun ve sağlıklı ömürler, vefat etmiş iseler, Allah’tan rahmet diliyorum.

      Ve tekrar ifade etmeliyim ki Ermenilerin söyledikleri Külliyen Yalan... Yalan... Yalan...

Cem Cüneyd Canan

Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön