13 Ocak 2008
Önceki yıllarda yazdıklarıma bakınca, Kürtler hakkında çok da fazla yazmadığımı görüyorum. Şu PKK belası olmasa belki hiçbir zaman yazmamış olacaktım. İşin içine birde Ermenilerle işbirliğine girmek niyeti ortada dururken, yazmamak olamazdı.
29 Kasım 2007 de ‘’Ermeniler ve Kürtler’’ başlıklı yazımda, özellikle BİRLİKTE YAŞAMAK derken, Ermenilerin dümen suyunda giden Kürtlerin yanlış yaptıklarını anlatmaya çalıştım. Ermenilerin Kürtleri nasıl katlettiklerini olayları yer ve zaman göstererek verdim. Sözümün BİRLİKTE YAŞADIĞIMIZ insanlara olmadığını, hayal peşinde koşan marjinal gruplar ve diaspora yanlılıları olduğunu özellikle vurguladım. Niyetimiz üzümü beraberce yemek, bağcıyı dövmek değildir. Niyetimiz BİRLİTE YAŞAMAKTIR. Dedim.
19 Aralık 2007 Tarihli yazımda da, yine Ermenilerin, Kürtlere neler yaptığının örneklerini verdim. Kürtlerin geçmişte Ermenilerin yaptıklarına karşın, onlarla nasıl birlikte olmaya çalıştıklarının anlaşılmaz olduğunu yazdım. Yararlandığım kaynağı da gösterdim.
2008 Yılının ilk yazısında yine Ermeni ve Kürtlerle ilgili farklı bir çalışmayı aktaracağım. Bu defa 2000 li yıllarda ve Ermenistan’da Ermenilerin Kürtlere neler yapmakta olduklarını da birlikte öğrenmiş olacağız.
Asam, Ermeni Araştırmaları Enstitüsü Uzmanı Sayın Yıldız Deveci Bozkuş’un ‘’ERMENİSTAN’IN DEMOGRAFİK YAPISI ve ERMENİSTAN’DA AZINLIKLAR’’ başlıklı makalesinin bir bölümünü (Kürtler) sizlerle paylaşmak istiyorum. Söz konusu makalede Ermenistan’ın demografik yapısı anlatılırken, Azeri Türkler, Yezidiler, Asuriler, Yunanlılar, Gürcüler, Yahudiler, Kürtler, Almanlar, Polonyalılar, Ruslar, Ukraynalılar, Molokanlar ve diğer etnik grupların varlığı da açıklanmaktadır.
‘’KÜRTLER’’
‘’Kafkasya’da Kürtler 10. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanmış ve bu dönemde Kürtlerin Kafkasya’ya verimli toprakları keşfetmek amacıyla göç ettikleri kaydedilmiştir.’’ Sayın Yıldız Deveci Bozkuş yazısısın da bu ifadeyi, Lokman I.Meho’nun ‘’The Kurds and Kurdistan; A General Background’’ adlı kaynaktan aldığı belirmektedir. Devamla da, ‘’Günümüzde Ermenistan’da daha çok Azerbaycan’la sınır olan bölgelerde Kürtler yaşamakta ve Karabağ savaşıyla birlikte ülkedeki Azeri Türk nüfusu gibi Kürtlerin de nüfusu hızla azalma göstermektedir. Her ne kadar Ermeni kaynakları söz konusu azalmayı, Kürtlerle Azeriler arasında yapılan evlilikler ve kültürel benzerlikler nedeniyle yapılan göçlere bağlasa da, aslında bu azalmanın Karabağ savaşıyla doğrudan bağlantılı olduğu bilinmektedir.’’
‘’ Günümüzde Ermenistan’da özellikle Kürt entelektüellerinin daha çok şehirlerde yaşadığı diğer Kürt nüfusunun ise köylerde yaşamlarını sürdürdüğü bilinmektedir. Köylerde yaşayan Kürt nüfus Ermenistan’daki diğer bir çok etnik grup gibi tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta, şehirdeki entelektüeller ise daha çok mühendis, avukat, doktor ve çeşitli bilim alanların da görev almaktadırlar.’’
‘’Sovyet döneminden itibaren yayınlamaya başladıkları ‘’Ria Taza’’- ‘’Yeni Yol’’ isimli bir gazetelerinin yanı sıra, Kürtçe yayın yapan bir radyoları da bulunan Ermenistan’ daki Kürtlerin temel sorunları arasında eğitim ilk sırada yer almaktadır.’’
‘’ Ermenistan’daki bazı otoritelerin buradaki Kürt azınlığın Türkiye’yi desteklediği iddiasıyla zaman zaman Kürt azınlığa kötü muamelelerde bulunduğu ve burada zaten zor koşullar altında yaşamaya çalışan Kürt nüfusunun hayatlarının daha da zorlaştırıldığı bilinmektedir. Öyleki ekonomik durumu iyi olan birçok Kürt azınlığın söz konusu baskılar nedeniyle Ermenistan’ı terk ettiği, kalan nüfusun ise ekonomik nedenlerle herhangi bir yere gidemedikleri ve köylerde yaşadıkları görülmektedir.’’
‘’ Ermenistan’da diğer birçok azınlık topluluğu gibi, kendilerine ait okulları olmayan Kürt azınlığın Ermeniceyi zorunlu ders olarak aldığı ve sadece bazı okullarda seçmeli ders olarak Kürtçenin Kırmanci lehçesini öğrenebildiği anlaşılmaktadır.’’ ‘’Ermenistan’ın Karabağ’ı işgaliyle başlayan süreçte 1990’lı yıllarda bazı Ermeni milliyetçileri ülkedeki Yezidi Kürt ve Müslüman Kürt nüfusunun birbirinden farklı olduğu iddiasını ortaya atmış ve bu yolla iki topluluk arasında problem yaşanmasına neden olmuştur. Bilinçli olarak yapılan bu ayrıştırmaya diğer etnik gruplarda da rastlamak mümkündür. Söz konusu iddiayla birlikte Ermenistan’da yaşayan Müslüman Kürtlerle Yezidi Kürtler arasında çekişmeler yaşanmış ve bu sorun daha ileri boyutlara götürülmüştür. Öyleki artık ‘’Ermenistan’da yaşayan tüm Müslüman Kürtlerin 1915-1918 yılları arasında Türklerle işbirliği yaptığı ve Ermenilere soykırım uyguladığı’’ konuları gündeme getirilmiş ve bu nedenle Yezidi Kürtlerin Müslüman Kürtlerden ayrıştırılması gereği üzerinde durulmaya başlanmıştır.’’
‘’Bu iddialarla birlikte toplumda giderek Müslüman Kürtlere yönelik nefret artmış ve Yezidi Kürtlerin Müslüman Kürtlerden net bir şekilde ayrıştırılması sağlanmış ve burada yaşayan Müslüman Kürtler sürgün edilmeye başlanmıştır. Ülkede Müslüman Kürt nüfusunun yok edilmesinin ardından şimdi de hedef tahtasında Yezidi Kürtler görülmektedir.’’ Demektedir.
Yukarıda sadece bir bölümünü aktarmaya çalıştığım makalede de, 21. Yüzyılda da Ermenilerin Kürtlere neler yaptığını görmekteyiz. Artık bırakalım şu etnik kimliklerle insanları ayrıştırmayı. BİRLİKTE YAŞAMANIN sihrinden yararlanalım. Diyarbakır’da 5 kişinin öldüğü, 68 kişinin yaralandığı PKK terör örgütünün yaptığı kahpeliği lanetlerken, insanların hunharca öldürülmesine izin vermeyelim. Kim ne istiyor, kim ne diyorsa DEMOKRASİNİN kuralları içinde kalarak yapalım.
2005 de bir yazımda Kürtler ne istiyor derken, yazımı ‘’YAPACAĞIMIZ TEK ŞEY BERABERCE YAŞAYARAK, ÜRETMEK, EKONOMİK OLARAK YÜKSELMEK, GELECEK NESİLLERİMİZE İŞ ALANLARI YARATMAK ve REFAH İÇİNDE YAŞAMAKTIR.’’ Diyerek bitirmiştim. Aynı dileklerimi tekrar ederken, birlikte yaşayacağımız bu CENNET VATANDA herkese sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum.
KAYNAK: Ermeni Araştırmaları Dergisi
2006, Sayı 23-24
Cem Cüneyd Canan