KIZILELMA "HEDEF TURAN" AMA NASIL? (XXII)

07 Temmuz 2023


 

                                                          Top. Nüfus                                Türk Nüfus                            km2

KaliningradOblastı                      

            453.461            

10.000                    

15.100   

    KALİNİNGRAD OBLAST'I  

Kaliningrad bölgesinin idari merkezi olan kuzeybatı Rusya'da bir şehirdir. Rusya’nın diğer bölgeleriyle sınırlarının olmaması açısından benzersizdir. Sadece Polonya ve Litvanya’ya komşudur ve Baltık Denizi ile sınırı vardır. Oblast Pregolya Nehri ve kollarının havzasındadır. Kıyılar boyunca, Baltık Denizi’nden uzun kum havuzlarıyla ayrılan büyük tatlı su ve Frisches, Kurisches Lagünü vardır. Bölge, inişli çıkışlı tepeler ve bataklık ovalardan oluşur.

      Şehrin tarihi, 1255 yılında, Teutonic Order şövalyeleri bir tepe üzerine kale koyup Königsberg (Kraliyet Dağı) olarak adlandırıldığında başlamıştır. Şehir, İlk defa Yedi Yıl Savaşındaki zaferden sonra, 1758'de Rusya'ya, bununla birlikte, 1762'de topraklar Prusya krallığına geri verilmiştir.

      Königsberg, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, 1945 Potsdam Konferansı sonucunda, Alman topraklarının bir kısmının SSCB'ye devredildi, 1946'da tekrar Rus toprağı oldu. O zaman, Sovyet partisi lideri Mihail İvanoviç Kalinin onuruna yeni bir isim, Kaliningrad, ortaya çıktı. Sahil kasabası Kaliningrad'ın denize doğrudan erişimi yoktur, şehir Pregoli Nehri'nin Kaliningrad Körfezi'ne birleştiği yerdedir, ancak burada, Rus donanması ve Baltık filosunun merkezi büyük bir liman bulunmaktadır. Alman Doğu Prusyası’nın kuzey kesimi üzerinde oluşturulan, Rusya ile kara bağlantısı olmayan Kaliningrad Oblastı, her ikisi de Nato ve AB üyesi olan Litvanya ve Polonya ile çevrilidir. Kaliningrad Oblastı-İstanbul karayolu ile 2639, havayolu ile 1632 km. dir. 1991Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle dış bölgede kalmıştır.

        1991’de SSCB’nin dağılmasından sonra da Kaliningrad Rusya Federasyonu’na bağlı otonom bir vilayet statüsünde varlığını sürdürmektedir. Siyasi statüsünün yanı sıra bölge ticari ilişkilerinde de özel bir statüye sahiptir.

        1996 Federal Yasası ile Rusya resmi olarak Kaliningrad’ı özel ekonomik bölge tayin etmiş ve bu bölgedeki ithalat-ihracat mevzuatlarına düzenlemeler getirmiştir. Gümrük vergisinden muaf olma ya da verginin en aza indirilmesi gibi düzenlemeler, bölgenin Rusya’nın ekonomik politikalarından ayrı olarak özel bir ticari statü elde etmesini sağlamıştır.

      1999 da Özellikle Kaliningrad’ın ticaret ve yatırım konusundaki sıkıntısı Almanya’nın bölgeye ilgisini arttırmış ve sıkı bağlar kurulmasına yol açmıştır. Zaten Kaliningrad Nüfusunun yüzde 80’i Alman dır. Bölgenin komşu ülkeler ile ticareti azalmaktadır. Buna örnek olarak 1997 yılında 235 milyon dolar olan toplam Litvanya-Kaliningrad ticareti, 1999 yılına gelindiğinde 75 milyon dolara düşmüştür. Bu da Almanya’nın, Kaliningrad için ekonomik bakımdan ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

      Avrupa ile Rusya arasında son dönemde bölge için bir dizi görüşmeler yapılmıştır. Baltık ülkelerinin birliğe üye olduğu son dönemde bu süreç hızlanmıştır. 2000 yılında Rusya’nın girişimleri ile Danimarka’da bölge devletleri ile birlikte bir “Hükümetler Arası Konferans“ düzenlenmiştir. Bundan bir ay sonra düzenlenen AB’nin Feira Zirvesi’nde öneriler taşımacılık koridorunun modernizasyonu, enerji nakil ve doğalgaz hatlarının yenilenmesi, çevrenin korunması, Kaliningrad Bölgesi’nin “Avrupa Eğitim Alanı Kuşağına“ dâhil edilmesi, sosyal güvenlik şartlarının geliştirilmesi, sınır güvenliği ve kontrol tekniklerinin iyileştirilmesi ve sınırı aşan konularda iş birliğine gidilmesi“ şeklinde olmuştur

      Bundan sonraki dönemde ise 2002 yılında bazı gelişmeler meydana gelmiştir. Haziran 2002’de Moskova’da yapılan AB-Rusya zirvesinde AB, Rusya’ya bazı ticari tavizler vermesine rağmen Kaliningrad statüsü ya da açılması düşünülen koridor için söz vermemiştir. Bu konu ileriki sürece bırakılmıştır.

      1 Haziran 2003 tarihinde St. Petersburg’ta düzenlenen AB-Rusya zirvesinde, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile benzer mesajlar vererek “Kaliningrad’da yaşayan Rusların vizesiz anavatana gidebilmeleri ve AB ülkelerine vize almadan seyahat edebilmeleri“ konusunu dile getirmiştir. Fakat teknik yetersizlikler ve görüş birliği sağlanamaması AB-Rusya zirvesinden çıkabilecek kesin bir sonucu engellemiştir. 4 Temmuz 2003 tarihinde ise Litvanya “Transit Kolaylık Belgesi“ uygulaması ile yeni döneme bir nevi hazırlık yapmıştır. Fakat Rusya’nın teknik yetersizlikleri ciddi sorunlar doğurmuştur.

      Avrupa Birliği’nin 1990 sonrası doğuya doğru genişleme stratejisi ve bunun sonucunda 1 Mayıs 2004’te 10 yeni ülkeyi (üç Baltık ülkesi Letonya, Litvanya, Estonya) içine alması Kaliningrad sorununu fiilen doğuran sebeptir. Çünkü birliğe giren Letonya, Litvanya, Estonya ve Polonya, Kaliningrad’ın bir bakıma her tarafını sarmış ve bölgenin Avrupa’nın karnında bıçak gibi kalmasına yol açmış, bölgeyi hem coğrafi hem de siyasi olarak ikiye bölmüştür.

      Avrupa’yı destekleyen diğer bir durumda bölge ülkeleri olan Litvanya ve Polonya’nın AB ile daha yoğun ekonomik ilişki içine girmek istemeleridir. Çünkü birliğe Mayıs 2004’te üye olan bu devletler Rusya’nın etkisinden büyük oranda çıkmışlardır. Bu da Avrupa’nın elini sorunun çözümü konusunda güçlendirmektedir.

      Haziran 2005’ten itibaren Kaliningrad’lıların Schengen’e tabi olmadan Litvanya üzerinden Rusya’ya vize ile gidebilme olanağının sağlanmış olmasıdır. Bu uygulama ve pratiklik açısından gayet olumlu bir gelişmedir. Fakat Rusya’nın doğudaki bu son kalesinde daha ne kadar direneceği merak konusudur. 3 Temmuz 2005’te Kaliningrad da bir araya gelen Putin, Chirac ve Schröder konuyu tekrar masaya yatırmıştır. Putin, Avrupalı dostlarına Avrupa’nın Rusya aleyhine genişlemesinden duyduğu endişeyi aktarırken, Fransa ve Almanya liderleri ise bunun AB’nin iç sorunu olduğunu Rusya’nın taraf olmadığını Putin’e anlatmaya çalışmıştır.

      2011’de çıkan Şengen alanındaki geçiş düzenlemeleri (local border traffic regime) ile ilgili AB komisyon raporunda da belirtildiği gibi, 2003 itibariyle AB’ye yeni üyelerin katılımının bir sonucu olarak, Kaliningrad’ın özel statüsüne ilişkin yeni düzenlemelerin gerekliliği çağrısı yapılmıştır.

      Rusya’nın izole haldeki dış bölgesi Kaliningrad Oblastı ile Belarus arasında bulunan yaklaşık 100 kilometrelik engebeli ve dağlık bir araziden oluşan Suwalki Koridoru, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) üyesi Polonya ve Litvanya sınırları arasında bulunmaktadır. “Suwalki Boşluğu” olarak da bilinen geçit, Rusya’nın müttefiki Belarus ve Kaliningrad’ı birbirinden ayırdığı için Baltık Bölgesi’nin güvenliği konusunda büyük önem taşımaktadır. Polonya ve Orta Avrupa’dan Baltık ülkelerine, karayolu ve demiryoluyla ulaşmanın tek yolu olan bu koridor, söz konusu özelliğiyle üç Baltık ülkesi; Litvanya, Estonya ve Letonya’nın Avrupa bağlantısını oluşturmaktadır. Koridor, herhangi bir saldırı durumunda bu üç ülkenin NATO’nun ana topraklarına erişimini engelleyerek Baltık Bölgesi’nin savunmasız kalmasına neden olabilir.

      2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı uluslararası hukuka aykırı bir biçimde ilhak etmesinin ardından geçidin savunmasızlığı bölge ülkeleri tarafından gündeme getirilmiştir. Zira koridorun ele geçirilmesi durumunda Kaliningrad ve müttefiki Belarus’u birbirine bağlayacak bu koridoru, Baltık ülkelerinin işgalinin anahtarı haline gelebilir.

      ABD dâhil 29 üye ülkeyle NATO, Rusya’dan çok daha fazla askeri güce sahiptir. Ancak NATO’nun asker ve tank rezervlerinin çoğu, Amerikan kuvvetleri söz konusu olduğunda, Suwalki Koridoru’ndan binlerce mil uzaktadır. Öte yandan Rusya, tatbikatlardan sonra Suwalki Geçidi’nin etrafında; yani Belarus ve Kaliningrad’da gelişmiş savaş uçakları ve nükleer silahlar da dâhil olmak üzere kalıcı olarak konuşlanmış yığınaklarını artırmıştır.

      Bu nedenle Batılı kuvvetler, Polonya-Litvanya sınırında Rusya’nın askeri varlığına yanıt verebilir. Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinin ardından NATO, Moskova’yı caydırmak için Polonya ve üç Baltık ülkesinde küçük, çok uluslu savaş birimleri kurmuştur. Fakat bu kuvvetler, NATO’nun kalıcı olarak Baltık ve Polonya’ya asker gönderme kabiliyetini engelleyen 1997 yılında imzalanan NATO-Rusya Kurucu Senedi’nin şartlarını ihlal etmeyecek şekilde tasarlanmış olması sebebiyle Rus birliklerine karşı yeterli önleyiciliğe sahip değildir.

      Fakat bugün Kaliningrad’ın AB için bir güvenlik sorunu teşkil ettiği gerekçesi ile endişeler artmaktadır. Bölgeye tanınan vize ayrıcalığı nedeniyle kontrolsüz geçişlerin olması, bölgenin AB ülkelerinin kendi aralarındaki geçiş kolaylığını engelliyor olması ve en önemlisi Rusya’nın bölgeye İskender füzelerini yerleştirmiş olması, Kaliningrad’ı AB için daha fazla tedirginlik yaratan bir unsura dönüştürmüştür. NATO 2016 Varşova Zirvesinin ardından Polonya ve ABD üst düzey yetkililerinden gelen açıklamalar bunun en açık göstergesidir. Polonya’nın Kaliningrad sınırındaki geçiş kolaylığı düzenlemesini askıya alması ise bu durumun eylemsel bir yansımasıdır.

      Rusya’nın S-400 ve İskender füzelerini Kaliningrad’a yerleştirmesine tepki olarak NATO Varşova Zirvesinde düzenlenen bir basın toplantısında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, konvansiyonel ve nükleer başlık taşıyabilen bu füzelerin NATO sınırlarında olmasının bölge güvenliği için büyük bir tehlike olarak görüldüğünü ifade etmiştir. Radara yakalanması oldukça güç, uzun menzilli ve hız kapasitesi yüksek olan bu füzelerin Kaliningrad’a yerleştirilmesi taraflar arasında gerginliğe yol açmıştır.

      NATO’nun 2016’da Romanya’daki füze savunma sistemini aktif hale getirmiş olması ve bu füze savunma sistemini Polonya’ya da yerleştireceğini açıklaması Rusya tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Bunun üzerine Rusya, NATO’nun Avrupa’da kurduğu hava savunma sistemleri ve Baltık denizindeki etkinliğini artırma çabalarının Rusya’nın ulusal güvenliğini tehdit ettiğini ve bu yüzden batıdaki sınırlarında istikrarı sağlamak adına savunma sistemlerinin artırdığı ve füzeleri yerleştirdiğini açıklamıştır. 

       Mayıs 2016’da, Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Amerikan füze savunma sistemlerinin Polonya’ ya yerleştirileceği açıklamasının üzerine karşı bir hamle geleceğini belirtmesi ise, S-400 ve İskender füzelerinin Kaliningrad’a konuşlandırılmasının aslında bir sürpriz olmadığının göstergesidir. Dolayısıyla, Rusya, bu bölgenin, NATO’nun Doğu Avrupa’daki varlığına karşın caydırıcı bir güç aracı olarak kullanılacağını öne sürmüştür. NATO ve NATO’nun Rusya sınırına en yakın donanmalarına sahip olan İngiltere’nin Doğu Avrupa’ya silah ve asker konuşlandırması durumu aradaki gerginliği daha fazla artırmaktadır. Karşılıklı atılan bu adımlar, Kaliningrad’ın ilerde bir karşılaşma alanı olma ihtimalini artırmaktadır.  Bölgenin bugün NATO, AB ve Rusya tarafları arasında bu şekilde bir kutuplaşmaya yol açması, Kaliningrad’ın bölgede herhangi bir karşılaşma durumunda da belirleyici bir nokta olacağına işaret etmektedir. Böyle bir olasılığı gündemde tutan tarihi bir emsal de, tarihi açıdan paralellik kurulabilecek olan Danzig koridoru olgusudur. 

      Bu kapsamda Belarus ve Rus orduları, 2021 yılının Eylül ayında 12.000 asker ve 950 aracın katıldığı “Zapad” askeri tatbikatını gerçekleştirmiştir. Bahse konu olan tatbikat sırasında Rus ve Belarus birliklerinin Belarus’tan başlattıkları saldırıları Kaliningrad yönünde sürdürerek Suwalki Koridoru’nu kapatma pratiği yaptığı gözlemlenmiştir. Bu bağlamda Putin’in eski Sovyet bölgelerini geri alma arzusuyla Ukrayna’da başlattığı harekât, Baltık ülkeleri üzerindeki baskının artmasına yol açabilir. 

      Rusya’nın koridorun kontrolünü ele geçirmeye yönelik olası hamlesi, NATO topraklarına bir saldırı anlamını taşıyacağı ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) askeri tepkisini çekeceği düşünüldüğünde, pek mümkün görünmese de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgali, böyle bir ihtimalin göz ardı edilmemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Çünkü Rusya, defalarca Ukrayna’nın işgal edilmeyeceğini açıklamış olmasına rağmen 24 Şubat 2022 tarihinde başlatılan operasyonlar vesilesiyle bu sözünde samimi olmadığını göstermiştir. Dolayısıyla Putin’in Belarus çevresine yığdığı askeri varlıklara odaklanılması elzemdir.

      Kaliningrad’da Filozofların şehri Dünyanın en büyük düşünürlerinden Immanuel Kant, Konigsberg'de doğdu ve yaşadı. Mezarı XIV yüzyılın katedralinin duvarlarında bulunur, burada ayrıca organ konserlerinin yapıldığı Kant Müzesi ve konser salonu da bulunmaktadır. İlginçtir ki, filozof tam da kentin Rus İmparatorluğuna geçtiği ilk zamanlarda yaşadı. Onun için İmparatoriçe Elizabeth'i almaya yemin etti. Eyalet tekrar Prusya'ya bağlandığında, Kant yeminini bozmak istemedi, bu yüzden ölümüne kadar bir Rus vatandaşı olarak kaldı. Kültürel şehir Kaliningrad'da düzenli olarak uluslararası müzik etkinlikleri düzenlendi. Bunlara ek olarak uluslararası etkinlikler: M. Tariverdiyeva, "Kaliningrad Sity Caz" caz festivali, rock festivali "Kaliningrad In Rock" ve diğerleri eklendi. Her sonbaharda “Baltık Mevsimi” sanat festivali gerçekleşir - Rusya'nın dört bir yanından gelen tiyatro toplulukları en iyi performanslarını sunarlar.

      Kehribar şehri Kentin sembollerinden biri, kırmızı tuğlalı kuledeki ünlü amber müzesidir ve bir zamanlar kentin savunma sistemine dâhil edilmiştir. Müze koleksiyonu, farklı tonlarda, şekillerde ve boyutlarda "güneşli" taşlar sunar. En "ciddi" sergilenen taş 4 kilogramdan daha ağırdır. Burada dünyanın en büyük amber mozaiği "Rus" yer alıyor. O, 70 kilogramdan daha ağır ve neredeyse 3.000 parçadan oluşuyor. Akademik gelenekli şehir Kaliningrad'da 20'den fazla yükseköğretim kurumu var. En büyüğü - I. Kant adındaki BFÜ Binalarının bir parçası bir zamanlar, Konigsberg'deki Albertina Üniversitesi'ne aitti ve çalışmalarına 1544'te başladı. Kentin üniversitelerini ayrıca askeri denizciler, balıkçılık uzmanları, avukatlar ve diğerleri hazırlar. Ne bakılabilir Balıklı köy Ne yazık ki, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Kaliningrad'ın tarihi merkezi ağır hasar gördü. Ancak günümüzde birçok bina restore ediliyor. Örneğin, 2007 yılında, Balıklı Köyü, Alman tarzı biçiminde bir ticaret ve el sanatları bölgesi olarak yeniden inşa edildi.

      Tarihi hayvanat bahçesi Kaliningrad Hayvanat Bahçesi, Rusya'nın en büyük ve en eskilerinden biri olan Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği'ne dâhil edilmiştir. 1896'da Alman girişimci Hermann Klass tarafından açıldı. Dünya okyanusu müzesi "Sergiler" in bir parçası olan benzersiz bir sergi kompleksi su üzerindedir: tarihi filonun Dolgu boyunca uzanan gerçek gemiler (araştırma ve askeri), müze içi sergiler. Kompleksin ikinci kısmı - Karada, burada egzotik balıklı akvaryumlar, deniz kabuğu koleksiyonlar, mercanlar ve büyük bir ispermeçet balinasının iskeletini görebilirsiniz. Kraliyet kapıları Dünya Okyanus Müzesi'nin yakınında bulunan imaj, Konigsberg'in 750. yıldönümünde şehrin sembolü olarak seçildi. Bugün, burada kentin gelişimini ve kökenini anlatan «Büyük Elçilik» sergisi var. Kapının ziyaretçileri, şehir anahtarlarının bekçisi tarafından karşılanmaktadır - Prusya kedisi, onu rastgele okşamak, gelenekseldir.

     Nüfusun; %84,4' ünü Ruslar, %4' ünü Ukraynalılar, %3,8' ini Beyaz Ruslar, %0,7' sini Ermeniler, %0,5' ini Tatarlar, %0,5' ini Litvanlar, %0,4' ünü etnik Almanlar, %0,3' ünü Polonyalılar ve geri kalan %2,4' ünü diğer milletlerden insanlar oluşturmaktadır.


YARARLANILAN KAYNAKLAR:

https://studyinrussia.ru/tr/life-in-russia/discover-russia/towns/kaliningrad/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kaliningrad_Oblast%C4%B1

https://tasam.org/tr-TR/Icerik/291/1990_sonrasi_ab-rusya_iliskilerinde_kaliningrad_sorunu

https://avim.org.tr/tr/Yorum/BALTIKLARDA-BIR-RUS-TOPRAGI-KALININGRAD

https://www.ankasam.org/baltiklarin-anahtari-suwalki-koridoru/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kaliningrad

 

  

 

 

Cem Cüneyd Canan

Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön