29 Aralık 2005
Geride bıraktığınız yıl için, bir değerlendirme yapmanız istenseydi, sizler neler söyler, neler yazardınız. Yeniden başlayacağınız bir yıl için ne gibi temenniler de bulunur, neleri ön görürdünüz. Seçtiğiniz konular Dünya’da yaşanan tabii afetler mi olurdu, sizi mutluluklara kavuşturan bir toruna kavuşmanın yüreğinizdeki coşkusunu mu dile getirirdiniz, bilemiyorum. Bir haftadır düşünüyorum. Yapmamız gerekenleri, yaşanan olumsuzlukları, az da olsa elde ettiklerimizi, her geçen gün kaybolan değerlerimizi, güzel Türkçe’mizin nasıl perişan edildiğini ve diğerlerini nasıl yazsam. Gelecek yeni yıl için neler söylesem. Yazacaklarım için kaynak gösterecek olsam, hangi kitapları karıştırsam diye düşüncelerim devam edip gidiyordu. Dün bu düşüncelerin tamamından vazgeçtim. Doğrusu okuduğum köşe yazılarından biri, beni bambaşka dünyalara götürdü. Bütün değerlerimiz adına, kaybettiğini bulan çocuklar gibi sevindim. Dürüstlüğe hasret kaldığımız, daha ileri giderek dürüstlüğün enayilik sayıldığı bir dönem de bu yazı, tekrar söylüyorum, beni geçmiş yıllara götürdü. Uzatmadan köşe yazısını sizlerle beraber okuyalım…
‘’ BABADAN OĞULA KALAN EN ONURLU ARMAĞAN ‘’
‘’Paris Büyükelçimiz Osman Korutürk, 1996 yılının ekim ayında büyükelçi olmuş ve Tahran’a atanmıştı. Görevine başladıktan bir süre sonra İranlılar kendisine bir belge getirip verdiler. Belgeyi verirken de şöyle dediler: ‘’Sayın büyükelçi bu belge sizin için büyük bir onurdur. Onun için bunu size takdim etmek istedik.’’ Şimdi belgenin öyküsünü ve içeriğini anlatmaya çalışalım. Amerikalılara ait olan belge, Türkiye’nin 6. Cumhurbaşkanı rahmetli FAHRİ KORUTÜRK’ ün 1960-1964 yılları arasında bulunduğu Moskova Büyükelçiliği’yle ilgili.
Bu belge İranlıların eline 1979 yılında Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’nin işgalinde geçmiş. Belge, Amerikalıların Sovyetler Birliği ile ilgili toparladıkları bazı bilgileri içeriyor. Bu bilgiler arasında en ilginci Moskova’da görev yapan yabancı büyükelçilerle ilgili olanı. Belgede Moskova’da görev yapan büyükelçilerin tümünün maaşlarını karaborsada bozdurduğu belirtiliyor. Sonrada şu önemli nokta özellikle vurgulanıyor:
‘’ANCAK…SADECE TÜRK BÜYÜKELÇİSİ FAHRİ KORUTÜRK MAAŞINI ISRARLA ve DEVAMLI OLARAK SOVYET RUSYA MERKEZ BANKASI’INDA BOZDURUYOR.’’
Bilindiği gibi 1960-64 yılları arasında Sovyet Rusya’da dolar çok değerli. O yıllarda bir dolar karaborsada resmi kurun 30-40 misli. O nedenle Amerikan büyükelçisi dahil herkes maaşını karaborsada bozduruyor. Bunu yapmayan tek kişi de Türk Büyükelçisi… Bu durum Amerikalıların dikkatini çekiyor ve bunu raporlarına yazıyorlar. İşte Tahran’daki Amerikan Büyükelçiliği’nde işgalci HUMEYNİ yanlılarının eline geçen belge bu. Aradan yıllar geçtikten sonra FAHRİ KORUTÜRK’ün oğlu Osman Korutürk Tahran Büyükelçisi olunca İranlılar bu belgeyi kendisine ‘’ Bu sizin için büyük bir onurdur’’ diye armağan ediyorlar. Büyükelçi OSMAN KORUTÜRK’de bu belgeyi büyük bir mutlulukla alıyor ve babasıyla bir kez daha iftihar ediyor…… Yukarıdaki öyküyü özellikle anlattım. Türkiye’de yolsuzlukların, hırsızlıkların, talanın, dolanın insanların paçalarından akar hale geldiği bir dönemde bu tip onurlu davranışlara ne kadar hasret kaldığımızı vurgulamak istedim. Bugün çevrenize bakın, en üstten en alta kadar hangi taşı kaldırsanız kaldırın mide bulandırıcı pis kokular duyuyorsunuz. İhaleler, alımlar, satımlar, komisyonlar, rüşvetler vs. Kapıkule’de olanları hep birlikte gazetelerde okuyoruz. Çok sayıda görevli rüşvet aldığı için tutuklandı. Ne değişecek ? Kısa bir süre sonra aynı düzen yeniden geri gelecek. Geri kalmışlıktan kurtulamadan, refah düzeyini yükseltmeden, gelir dağılımını adil bir hale getirmeden yolsuzluk ve rüşveti azaltmak mümkün değildir. Türkiye’de hangi yönetim iktidara gelirse gelsin durum değişmez. Sadece talancılar değişir. Hepsi o kadar.’’
Evet, öncelikle Sayın Tufan TÜRENÇ’e tüm Erzincanlılar adına teşekkür ediyorum. Sonra taktirden yoksun olanlara, KEMAHLININ - ERZİNCANLININ nasıl dürüstlük simgesi olabildiğini, yüksek ahlakını, Devlet terbiyesinin ve erdemli olabilmenin ne olduğunu herkesin taktirlerine sunuyorum.
Sağlıklı, mutluluklarla dolu başarılı yeni yıllar diliyorum.
Kaynak: 28.12.2005 Tarihli Hürriyet Gazetesi, Sn.Tufan Türenç’in Köşe Yazısı
Cem Cüneyd Canan