26 Mayıs 2015
7 Haziran 2105 seçimlerine kadar, yazmak içimden gelmiyordu. Bugün gazetelere bakınca, duramadım. Haber başlığı; “Esenler’e 12 milyarlık ‘Baba’ proje.” Haber, “SEKİZ MİLYON METREKARE ASKERİ ALAN Esenler Belediyesi’ne devredildi” şeklinde başlıyor, imza töreninde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı da; “Baba proje” demiş, “Mega proje ve oldukça zor bir proje olacak. 2 ağaç dikmeye benzemiyor. Alın teri ve emek istiyor” demiş. Türkiye’yi parsel parsel satmak ne zor işmiş ki, alın teri ve emek istiyor muş! Belediye Başkanı ’da Kentsel dönüşümden bahsetmiş.
İşte size, on iki yıldır, AKEPE’nin YAP-SATCI Müteahhitçe, ülke yönetme zihniyeti. Ve geldiğimiz nokta.
Öncelikle bir hakkı teslim etmek durumundayız. AKEPE’nin çıkarmış olduğu KENTSEL DÖNÜŞÜM KANUNU çok doğru, yerinde ve zamanında çıkarılmış kanundur. Zira yaklaşık Türkiye’de yapılaşma 2. Dünya savaşından sonra her geçen yıl artarak günümüze gelinmiştir. Kaba bir hesapla bina stokumuzun ortalama yaşı 40 civarındadır. Yine teknik rakamlara girmeden, bina stokumuz neredeyse teknik/ekonomik ömrünü tamamlamış demektir. Bunun yenilenmesi, üstüne üstlük DEPREM riski, MÜTEAHHİTLERİN bilgisizliği, aç gözlülüğü, belediyelerle herkesçe bilinen RÜŞVET ilişkileri, imar aykırılıkları, MİMARLARIN, MÜHENDİSLERİN meslekleri ve kendilerine olmayan SAYGILARI bugün sekiz-on yaşındaki binaları dahi aynı grup içine almamızı gerektirecek sonucu doğurmuştur.
Belediye-Müteahhit-Mimar-Mühendis ve imza atan Bürokrat BEŞLİSİ, proje, plan ve imar kanunu tanımamış, ülkeyi bu duruma taşımıştır. Bunları belediye başkanlığı yapanlar herhalde çok iyi bilirler! (istisnaları ayrı tutarak)
Kentsel Dönüşüm de asıl yapılması gereken; bir bölgeyi, bir mahalleyi, bir semti yeniden 100 yıl sonrasına göre PLANLAYARAK yerinde DÖNÜŞTÜRMEK olmalıdır. Bakıyorsunuz, bir inşaat başlamış, KENTSEL DÖNÜŞÜM Kanundan yararlanarak devam ediyor. Sağın da ve solunda ise 40-50 yıllık binalar duruyor. Bu uygulama ile o sokağın yenilenmesi herhalde ya 25-30 yıl devam edecek veya bir depremle birlikte yenisi de dâhil binlerce cana mal olacak. Yap-sat zihniyetiyle bu işler, daha doğrusu bu hükümet bu DEVLETİ böyle yönetiyor. Herkes, İstanbul’a göçü durdurmak, hatta tersine çevirmek için kafa yorarken, Akepe, ambalajlayarak tersini yapıyor.
Sonra, “ KANDIRILDIK “ diyor.
Sadece bunlar mı;
Savaş gerekçesi,
Angajman kuralları,
EGE ADALARININ İŞGALİ (Sanırsınız ki Balkan Savaşları'ndayız)
Toplu Açılışlar!
Yaş Kararlarını İmzalamamak. (Sonra Kumpas kuruldu demek.)
Ne istediler ise vermek. (Acaba ne istemişler!)
Apo ile görüşen şerefsizdir,
Hortumlarını kesmek. (Nereye bağlandığını söylemeden)
Çözümün ne olduğunu halkından saklamak. (El yordamıyla bulacaklarını sanmışlardı!)
Şehit Olan Pilotlar
Şehit Olan Kaptan,
Kefen, İdam, Darbe, Vesayet
Patates 5.- TL.
2002’de 1 kişi akşam yemeği, 30.-TL. Bugün 125.-TL.
Onlar ve biz ayırımı,
Kur’an’ı Kerimi seçim meydanlarında kullanmak,
Kutu, Kasa, Sıfırlama, Çikolata, Saat meselesi,
Hukuku içinden çıkılmaz hale getirmek,
Yola beraber çıktığı insanları PARALELCİ diye suçlamak,
Milli Kültürü, Milli Kimliğin kodları ile oynamak,
13 yıldır yapmadıklarını, yapacağız diye anlatmak,
Ve kısacası;
Aldatmak ve aldanmak,
İslamiyet de buna münafıklık mı denir? Düşünmek lâzım!
Şimdi siz bu AKEPE’ye mi oy vereceksiniz?
Cem Cüneyd Canan