Mr. DONALT JOHN TRUMP

04 Nisan 2018


    Mr.Donald J. Trump, 

      ABD Başkanlarına hitaben yazdığım mektupların bir benzerini de size yazıyorum. Biraz vaktinizi alacak, bir o kadar tarihimiz/tarihinizle ilgili olacağı için umarım sıkılmazsınız. Öncelikle, olayları yorumlamanız hep tartışılırken, ülkenizde 24 Mart 2018 günü gerçekleştirilen ve yüz binlerce ABD vatandaşının katıldığı “Marc For Our Lives” gösterisini nasıl değerlendireceğinizi doğrusu çok merak ediyorum!

      George Clooney, Jennifer Hudson, Sofia Vergara, Julie Bowen, Ariana Grande, Miley Cyrus, Demi Lovato ve en önemlisi İNSAN HAKLARI hukukçunuz Amal Clooney’in katılımları, daima tartışılır olan bakış açınızı ne kadar değiştirecek? Zira konu halkınızın yüce güvenliği ve silah olunca, ilgi duymaktan kendimi alamıyorum!

      Dilerim ki, kıtanızın keşfi ile başlayan, Kızılderililere SOYKIRIMI uygulamanız ile devam eden, VAHŞET, KAN ve GÖZYAŞLARI üzerine kurulmuş Birleşik Devletlerinizin, Vietnam, Küba, Panama, Hawai, Japonya, Filipinler, Libya, Irak, Bosna, Sudan, Sırbistan, Afganistan, Haiti, Suriye gibi ülkelerde yaptıklarınızı düşünecek olursanız, neden kendimi alamadığıma hak vereceğinize inanmak istiyorum…

      Tarihimiz/tarihiniz konumuza gelirsek; Size TÜRK tarihini uzun uzun yazacak değilim. UYGURLAR, GÖKTÜRKLER, SELÇUKLULAR desem de anlayacağınızı hiç sanmıyorum…  OSMANLI İMPARATORLUĞU hakkında ki muhtemel bilgi düzeyiniz hakkında da birtakım tereddütlerim bulunmaktadır. Neden diyecek olursanız;

      1492 yılında Kristof  Kolomb, Atlantik Okyanusu’nu aşarak Kuzey Amerika’ya ulaştığında,  OSMANLI İMPARATORLUĞU yükselme devrini yaşıyor, imparatorluğu SEKİZİNCİ padişah II. Sultan Bayezid yönetiyordu. İzninizle, o dönem hakkında da birazcık tarihi hatırlamanıza yardımcı olmak istersem;

      Katoliklik ve Protestanlığın manevi dünyanızda nasıl yer aldığını bilmem mümkün değil. Protestanlığınız doğrultusunda ne kadar Avenjelik olduğunuz, yaptıklarınıza bakınca da bir kanaat oluşturmuyor! Ya Katoliklere bakışınız! Ben sizi yine tarihe, 1400 lerin Katolik dünyasına götüreyim… O günlerin, Katolik İspanya Krallığı’n da neler yaşandığına birlikte bakalım…  Bugün ülkenizde her şeye hakîm oldukları ifade edilen YAHUDİ LOBİSİ’NİN, o günlerde İspanya Krallığında devletin en kilit noktalarını ele geçirmiş olduğunu hiç değerlendirdiniz mi? Endülüs Devletini yıkan, Engizisyon Mahkemelerini kuran, Yahudileri İspanya’dan sürgüne gönderen yönetim kadrosunun çoğunluğunu DÖNME YAHUDİLERİN oluşturduğunu, takvimlerin ise 1452-1492 yıllarını gösterdiğini de birlikte düşünebilir misiniz?

      Kristof Kolomb’un, ülkeniz topraklarına doğru, yola çıktığı o yolculuğunu, O’nun seyahat finansmanını sağlayanın ALAZAR GOLUFF isimli Yahudi olduğunu, vaftiz olduktan sonra GABRİEL SANCHEZ olarak ismini değiştirdiğini söylersem, herhalde yadırgamazsınız! Yahudiler İspanya’dan sürülürken, Roma Papalık Makamı ’nın, İspanyollardan  Engizisyon Mahkemelerinin kurulmasını istediğini, 1 Kasım 1478 de “Exigit Sincere Devotionis” kararnamesini çıkardığını, ilgili kararnamenin uygulanmasını, iç bir kararname ile Kral Fernando-Kraliçe İsabella’nın da 27 Eylül 1480 de sürgünün uygulanmasını istediklerini, ayrıca hatırlatmak isterim.

      24 Kasım 1484 de Thomas Torquemada’nın önderliğinde alınan kararlar ile Valladolid, Sevilla, Jaen, Avila, Cordoba, Villareal, ve Aragon-Zaragoza da ENGİZİSYON Mahkemeleri kurularak, 1492 de sonuçlanan YAHUDİ SÜRGÜNÜ başlatıldı. (31 Mart 1492 Elhamra Kararnamesi)  İşin garip olan tarafı ise örgütleme başkanı Thomas Torquemada başta olmak üzere, sürgün organizasyonunu gerçekleştiren üyelerin çoğu da DÖNME YAHUDİ idi.

      OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN 1699 KARLOFÇA ANTLAŞMASI ile başlayan GERİLEME devri içerisinde de, ta ki 1789 yılında OSMANLI tahtına III. SULTAN SELİM HAN geçinceye kadar, tarihimiz/tarihinizde AMERİKA ile konuşulacak, tartışılacak bir konu da bulunmamaktadır. Bulunmamaktadır, çünkü 1783 Versay Antlaşması ile İngiltere’nin Amerikan kolonilerinin bağımsızlığını tanımasına kadar Amerika isimli bir devleti, Osmanlı İmparatorluğu tanımıyordu.

      Mesela,  Osmanlı İmparatorluğu, henüz ABD diye bir ülkeyi tanımazken,  Akdeniz’de esir alınan korsan gemilerinizin serbest bırakılması için dönemin Cezayir Beyi ile diğer taraftan söz konusu sözleşmeyi, (haraç ödemenizle ilgili) ilk devlet başkanınız George Washington’un imzalaması ise çok daha uzun olduğu için başka bir mektubun konusuna bırakalım!

      Ayrıca, 1803 de Louisiana bölgesini Fransızlardan, 1819 da Florida’yı İspanyollardan, 1845 de Teksas bölgesini Meksika’dan, 1848 de Kaliforniya’yı yine Meksika’dan, 1846 da Oregon’u İspanya’dan, 1867 de Alaska bölgesini Rusya’dan,  1917 de Virgin Adalarını, Danimarka’dan parayla satın almanızın, sizde nasıl bir VATAN duygusu oluşturduğunu da merak etmekteyim…

      Mr. Donald J. Trump,

      Yahudiler, Yahudi Lobisi’ni size anlatacak değilim. Ancak bizim ERMENİ Diasporası dediğimiz, sizin ERMENİ LOBİSİ olarak adlandırdığınız bir meseleye değinmek istiyorum. Her ne kadar ERMENİLER, YAHUDİLERİ hiç sevmeseler de, her konuda onları taklit etmek konusunda son derece mahir olduklarını da değerlendirmek için başka bir zamana bırakalım…

      ABD’ye ilk Ermeni göçünün başlaması, onların yerleştiği bölgeler, nüfusları, öne çıkan Ermeni simaları, faaliyet gösteren kuruluşları, bu kuruluşların sayıları, amaçları, siyasi etkinliklerde yer almaları, yayın organları, kiliseleri, ABD Kongresi üzerindeki etkinlikleri, SAHTE BELGE ÜRETME ve TARİHİ ÇARPITMA konusundaki benzersiz becerileri, kısacası ERMENİ LOBİSİ’NİN devam eden faaliyetleri hakkında neler düşünmektesiniz? Bu bir çıkar ilişkisi midir? Bu bir azınlığı, ülkeniz menfaatleri doğrultusunda kullanmak becerisi midir? Bunlar değil ise, nedir?

      Ermenileri en iyi tanıyan millet, TÜRK MİLLETİ dir. Yüzyıllardır devam eden Türk-Ermeni dostluğu bugünde sıcaklığını korumaktadır. Millet olarak bu dostluktan ayrı tuttuğumuz YALANLARDAN kendilerine özellikle maddi menfaat sağlayan açık ve örtülü koruyup/kolladığınız DİASPORA Ermenileridir.  Size buradan, uzun uzun Ermeni Tarihini yazmak istemiyorum. Ermenilerin Birleşik Devletlere göçleri, misyonerlerinizle yakınlıkları, ticari ilişkileri, ithalat ve ihracatta yer alan TÜRK ve AMERİKAN ürünlerini de anlatmayacağım. Neden dini alanda, bir topluluğun mezhebini değiştirmek için uğraş verdiğinize de değinmeyeceğim. Yukarıda ifade etmeğe çalıştığım, İSPANYA/YAHUDİ meselesi tarih sayfalarında yer alırken, Orada ve benzeri yerlerde özellikle ABD’nin gerçekleştirdiği/gerçekleştirmekte olduğu SOYKIRIMLARIN, hiç konu edilmezken, neden ve nasıl sadece SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMINI değerlendirmektesiniz?

      Dünyada, gerçekten ERMENİ SORUNU ve SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI hiç yaşanmamıştır. Kast edilen, şayet I. Dünya Savaşı’na giden süreçte çıkarılan isyanlar ise, burada ABD’nin, İngiltere, Fransa ve Rusya’nın üstlendiği rol unutulmamalıdır. Özellikle günümüzde Ermeni iddialarının arkasında gizlenmiş ABD rolünün göz ardı edilmeden nasıl değerlendirmemizi düşünüyorsunuz?  Hıristiyanların, IX.-X. Yüzyıllarda ve sonrasında ERMENİLERE karşı uyguladığı, yasaklar, sürgünler ve SOYKIRIMLAR değerlendirildiğinde insanın üzülmemesi mümkün değil…

            Mr. Donald J. Trump,

      İzninizle, ERMENİ DİASPORASI’NIN yıllardır başvurdukları YALANLARINI birazcık olsun anlayacağınıza inanarak, bir-kaç belgeyi bilgilerinize sunmak istiyorum;

      “31 Mart 1921 Lord Curzon’dan, İngiltere’nin Washington Büyükelçisi Sir A. Geddes’e (Şifreli Telgraf, F.O. 371/6500/E. 3552-Dağıtım Yapılamaz, Londra, 31.3.1921. No.176 )”

“(Malta’da tutuklu Türkler aleyhinde delil hakkında)

Majesteleri Hükümetinin eli altında, Malta’da, Ermeni kırımına katılmaktan sanık bir miktar tutuklu Türk var. Kurbanların kaybolması, dağılması ve başka nedenler yüzünden, suç delillerini ortaya çıkarmakta büyük güçlüklerle karşılaşılıyor. Amerikan hükümetinin elinde, kovuşturmaya yarayacak deliller bulunup bulunmadığının öğrenilmesini rica ederim.”

Washington Büyükelçisi Sir A. Geddes de, yine “Dağıtım Yapılmaz”  kayıtlı (Şifreli Telgraf, F.O. 371/6503/E.6311, Washington, 2.6.1921, No. 374)

“Amerikan Dışişleri Bakanlığında birçok soruşturma yaptım. Bana bugün bildirildiğine göre, Amerikalıların elinde, Ermeni sürgünü ve kırımı ile ilgili birçok belge vardır; ancak bu belgeler, olaylara karışmış kişilerle ilgili olmaktan ziyade, suçların işlenişi ile ilgilidir. Majesteleri Hükümeti (İngiltere) arzu ederse, kaynağı açıklanmamak kaydıyla, bu belgeler Büyükelçiliğimiz emrine verilecektir. Anlatılanlara bakarak, bu belgelerin, Malta’da tutuklu Türklerin kovuşturulmasında delil olarak işe yarayabileceklerinden kuşkuluyum.”

“İngiltere’nin Washington Büyükelçiliğinden” (F.O. 371/6504/E. 8519-Craigie’den Curzon’a, yazı, Washington 13.7.1921, No. 722)

“Ermeni kırımından ötürü yargılanmak üzere Malta’da tutuklu Türkler ile ilgili olarak, çalışma arkadaşlarımdan biri dün, 12 Temmuz günü, Amerikan Dışişleri Bakanlığına gitti. Son savaşta Ermenistan’da yapılan zulümlerle ilgili Amerikan konsolosları raporlarını gözden geçirmesine izin verildi. Bu raporlar, Majesteleri Hükümetinin amacına en çok yarayacak diye Amerikan Dışişleri seçilmişti. Üzülerek arz edeyim ki, bu belgelerin içinde yargılanmak üzere Malta’da tutuklu bulunan Türkler aleyhinde delil olarak kullanılabilecek hiçbir şey yoktur. Gözden geçirilen raporlarda, söz konusu Türk görevlilerinden yalnız iki kişinin –Sabit Bey ile Süleyman Faik Paşa’nın- adları anılmaktaysa da, bunlar hakkında yazılanlar da raporları kaleme alanların kişisel düşüncelerini aşmıyor ve suç delili olabilecek hiçbir somut fiil gösterilmiyor.

Şunu da eklemekle onur kazanırım ki, Amerikan Dışişleri yetkilileri konuşma sırasında, verecekleri bilgilerin hiçbirinin bir hukuk mahkemesi önünde kullanılmaması arzusunda bulunmuşlardır. Bu bakımdan ve Amerikan Dışişlerinin elindeki belgelerde hiçbir şekilde Türkler aleyhinde delil bulunamadığından (…) korkarım ki, bu konuda yeniden Amerikan hükümetine başvurulmasından herhangi bir şey elde etme umudu yoktur.”

      Mr. Donald J. Trump,

      Yukarıda ki belgeler son derece açık değil mi?  Daha da açıklığa kavuşturulması için yine yukarıdaki belgelerde ifade edilen “Amerikalıların elinde, Ermeni sürgünü ve kırımı ile ilgili birçok belge vardır; ancak bu belgeler, olaylara karışmış kişilerle ilgili olmaktan ziyade, suçların işlenişi ile ilgilidir.” Ve “Son savaşta Ermenistan’da yapılan zulümlerle ilgili Amerikan konsolosları raporlarını gözden geçirmesine izin verildi.” ifadelerinden hareketle söz konusu BELGELERİ ve RAPORLARIN tamamını, Dışişleri Bakanlığınız kanalıyla, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile paylaşır mısınız?

       Bana, Ülkeniz eyaletlerinin Sözde Ermeni Soykırımı’nın tanınmasındaki, sosyal, siyasi ve tarihi gerekçelerini nasıl açıklarsınız? Siz, Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA),  Amerika Ermeni Ulusal Komitesi Doğu Bölgesi (ANCA-ER), Amerika Ermeni Ulusal Komitesi Batı Bölgesi (ANCA-WR), Amerikan Ermeni Asamblesi (AAA), Türkiye Araştırma Enstitüsü (RIT), Ulusal Ermeni Araştırmaları ve Araştırma Derneği (NAASR), Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Çalışması Enstitüsü (ISHR), Ermeni Devrimci Federasyonu (ARF-Taşnaklar-), Ermeni Gençlik Federasyonu (AYF-YOARE), Sosyal Demokrat Hınçak Partisi (SDHP), Helenik Amerikan Liderlik Konseyi (HALC), KCK, PKK, PYD, YPG, SDG, vd. ile ilişkilerinizle, ülkenizin milli değerlerine, sosyal ve ekonomik hayatına neler katmaktasınız? Bu örgütleri, örgüt liderlerini, günü geldiğinde tıpkı Afganistan da yaptığınız gibi yok mu edeceksiniz?

      Mr. Donald J. Trump,

      Yukarıda, YAHUDİ, DÖNME YAHUDİLİK derken, size Henry Morgenthau’unun hikâyesini yazacaktım… Robert Koleji anlatacaktım… 29 Eylül 1915 tarihli The New York Timesi’in attığı “Bernstorf Şimdi Diyor ki-ERMENİLERİN KENDİ HATALARI- Türkler Aleyhinde İsyana Kalkışarak Kendilerine Karşılık Verilmesine Sebep Oldular…” başlığını yorumlayacaktım… Ancak, gördüğünüz gibi mektubum çok uzadı. Sizin fazla zamanınızı almak istemiyorum! 24 Nisan 2018 günü yapacağınız muhtemel konuşmanızda  ERMENİ YALANLARININ maşası olmayacağınıza, gönülden inanmak istiyorum…! Umarım yanılmam…

      Eşiniz Ms. Melania Trump ve size sağlıklı günler dilerim.

      Saygılarımla,

 KAYNAK:

-Salim Meriç

Büyük Yahudi Göçünün Gerçek Hikâyesi,

-Şükrü Server Aya

Soykırım Tacirleri ve Gerçekler,

-Bilal Şimşir

Malta Sürgünleri,

-Açık Kaynaklar,

 

 

Cem Cüneyd Canan

Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön