KIZILELMA "HEDEF TURAN" AMA NASIL? (XXXIV) (2)

24 Mart 2024


Eğitim ve Bilim

      Moskova Rusya'nın önemli kültür merkezlerden, ülkenin ilk yükseköğretim kurulunun (Slav-Yunan-Latin Akademisi)  kurulması itibarıyla, şehirde önemli ölçüde öğretim kurumları artar. Günümüzde şehirde 124 yükseköğretim kurulu faaliyette, bunların arasında Rusya'nın en eski ve en çok tanınan Moskova Devlet Üniversitesi, Lomonosov inisiyatifine göre 1755 yılında kurulmuştur.

      Moskova'nın Yükseköğretim Kurumları; Moskova Devlet Üniversitesi, Bauman Moskova Devlet Teknik Üniversitesi, Plehov Rusya Ekonomik Akademi, Devlet Yönetim Üniversitesi, Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi, Moskova Havacılık Yüksek Okulu, Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi, Gubkin Petrol ve Gaz Rusya Devlet Üniversitesi, Rusya Devlet Beşeri Üniversitesi, O. E. Kutafin Moskova Devlet Hukuk Akademisi, Devlet Üniversitesi - Ekonomi Yüksek Okulu,  Moskova Devlet Dilbilimsel Üniversitesi, Gerasimov Sinematografi Enstitüsü.

      Moskova'da birçok eğitim kurumu faaliyettedir. Lise, gymnasium, yatılı okullar dâhil olmak üzere 1,800'den fazla öğretim kurumu, 400'e yakın kütüphane, bunların yanında Rusya'nın en eski halk kitaplığı MDÜ Bilimsel Kütüphanesi ve ülkenin en büyük kitap deposu Rusya Devlet (Lenin) Kütüphanesi bulunmaktadır. ([6])

      Siyasal Yapı Rusya, başkanlık sistemiyle idare edilen, kendi anayasaları ile yasama ve yürütme organlarına sahip 21 cumhuriyet, 9 eyalet (Kray), 46 bölge (Oblast), 2 federal statüye sahip şehir (Moskova ve St. Petersburg). 5 özerk bölgeden (Avtonomnaya Oblast/Avtonomnıy Okrug) oluşan, 83 idari birimli bir federasyondur. ([7])

      “Türkçe yer adları Rusya’nın ana toponomik tabakalarından biridir. Türkçe kökenli yer adların geniş yayılım alanı ve karmaşık yapısı dilbilim açısından araştırılması gereken bir konudur. Bunlar zengin kelime hazinesine ve evrensel tipolojiye sahiptir. Bu durum uzun bir süre boyunca farklı etnik ve kültürel faktörlerin etkisi altında gelişmiştir. Rusya'nın Türkçe kökenli yer adlarının oluşumunda coğrafi ve etnik-dilsel faktörler dışında diğer Türk soylu halklarla temasların etkisini de görmek mümkündür.

      Farklı diller arasındaki sözlüksel düzeyde etkileşim ulusal dillerin sözvarlığı tarihinde özel bir yere sahiptir. Antik dönemde başlayan ve XVII. yüzyıla kadar süren Rusça sözvarlığının evriminde, Türk dilli halklarla ilişkiler ve Doğu dillerinden alıntılar önemli bir yer tutmaktadır. "Kiev Knezliği’nin kuruluşundan çok önce Doğu Slavları çeşitli Doğu ve Türk kabileleri ile yan yana yaşıyordu. Bu bağlantılar ve ilişkiler insan kökeninde ve kültüründe, mimarisinde ve süslemesinde, ev eşyaları kullanımında, yaşam tarzlarında ve geleneklerinde, hatta sözvarlığında izler bırakmıştır. Başta Türkçe kaynaklılar olmak üzere, birçok Doğu kökenli alıntı Slav vakayinamelerinde, İgor Destanı’nda ve diğer yazılı yapıtlarda, hayvancılık (özellikle atçılık ve küçükbaş hayvancılık) ve kuşçuluk terimlerinde, soyadlarında ve takma adlarda, yer adlarında, akarsu adlarında vs. görülmektedir".

      “Rusçadaki Türkçe yer adların incelenmesine yönelik çalışmaların gündemde olmasını açıklamaktadır. Belirtmemiz gerekiyor ki, bazı araştırmacılar Arap, Fars, Moğol ve diğer yabancı kökenli kelimeleri Türkçe kökenli kelimeler olarak nitelendirirken, aynı zamanda bu kavrama farklı yaklaşmak gerektiğini açıkça belirtmekteler. Şöyle ki, V. D. Arakin, Türkçe kökenli kelimelerin sınırlarını daha iyi tanımlamak için Türkçeden alınmış sözcüklerin iki gruba ayrılmasını öngörür:

1) Türk dili ailesine ait olan ezeli Türkçe kökenli kelimeler.

 2) Türk dili ailesine ait olmayan, yani Türkçeye başka dillerden (Fars, Arap, Moğol vs.) gelmiş sözcükler.

A.D. Efendieva Türkçe kökenli kelimelerin kadrosunu şöyle sınıflar:

1) Ezeli Türkçe olanlar, Türk kökenli ve Türk dilli halklarla temas sonucunda Arapçadan, Farsçadan, Moğolcadan geçen kelimeler,

 2) Kökleri klasik antik dillere dayanan, fakat Türk dilleri aracılığıyla Rusçaya geçenler,

 3) Batı Avrupa veya Slav dillerinden Rusçaya geçenler.

      Prof. Dr. N. K. Dmitriyev’e göre ezeli Türkçe kökenli kelimeler ezeli Türk kökenli ve alıntı sözcükler olarak ikiye ayrılıyor. Bütün bu unsurlar Türkoloji çalışmalarında dikkate alınır. Fakat Türk-Slav alanındaki araştırmalarda benzer sınıflandırmalar gereksiz bulunuyor; çünkü Rusçanın dağarcığındaki bütün Türkçe kökenli kelimeler, tarihleri ne olursa olsun, Türk dillerinden geçmiştir. "Doğu Dilleri" teriminin bir dizi farklı sisteme ait dilleri bir araya getirdiği biliniyor. Bunların arasında Türk, Moğol, Arap, Fars dilleri yer almaktadır.

      Araştırılan dönemde Türk dili ailesine Çuvaş, Başkurt, Tatar (Volga bölgesi Tatar Dilli, Kasimov bölgesi Tatar dilli), Kırım Tatar dilli, Sibirya Tatar dilli, Nogay Türkçesi, Karakalpak Türkçesi, Karaim Türkçesi, Kumuk Türkçesi, Karaçay-Balkar Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Özbek Türkçesi, Uygur Türkçesi, Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Yakut Türkçesi, Altay Türkçesi dâhildir. Türk dillerinde Doğu kökenli sözcüklerin sayısı bir hayli çoktur. Bunlardan çoğu dini ve bilimsel terminolojiyi içeren Arapça kökenli kelimeler ve Fars dilinden alınmış sözcüklerdir. Türk dilinde Arap ve Fars alıntı sözcükler bilginlerin çalışmalarında incelenmiştir. Bu şekilde Oryantalizmler, Doğu kökenli alıntılar, sözcükler, sözlüksel unsurlar, Rusçaya Doğu dillerinden veya bu diller aracılığıyla geçmiş sözcüklerdir. Araştırılan dönemde sosyal ilişkilerin geniş olması tipik bir durumdur.

      Ayrıca yer adbilimi devletin ulusal ideoloji sisteminin önemli bir bölümüdür. Yer adları doğru ve hedefe yönelik kullanıldığında, bir ulusun birliğini korumasında etkili bir araç haline gelmektedir. Bu süreçte bu sözcüklerin, ulusun bilincinde farklı bölgelere yerleşmeye hak kazandıklarına, bu bölgeyi koruma altına almalarına ve kendi haklarını savunmalarına dair bir görüş oluşturmaktadır. Moskova'daki birçok yer adının Türkçe kökenli isimlerden, açık, doğrudan veya dolaylı şekilde yansıtılan çeşitli olaylardan esinlendiği görülmektedir. Birçok sarayın, köyün ve "Sloboda" dediğimiz yerleşimlerin isimleri yer adları grubuna girmektedir. Bunun sebebi Moskova'nın Müslüman ülkelerden gelen göçmenlere, vaftiz olanlar da dâhil olmak üzere, ev sahipliği yapmasıdır. Bilim adamlarına göre Türk-Müslüman nüfusla ilgili olmayan eski yer adları arasında Çin Mahallesi, Arbat Caddesi ve Moskova Kremlini yer almaktadır. Taganka: Taganskaya Sloboda, modern Taganskaya sokağı, meydan, metro istasyonu ve çıkmaz sokak. XVI yy’dan beri bilinmektedir. Taganka kelimesi Tatar Türkçesindeki tagan kelimesinden gelir. Dal’in sözlüğüne göre tagan "altında ateşi yakılan yuvarlak veya uzun saplı demir çember; üçayaklı sehpa”; Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’ne bakıldığında ise "saplı yağ tavası" anlamına gelmektedir. Göçebe halkların arasında tağan “ısıtıcı, soba” olarak kullanılmaktaydı.

      Bolvanovka: Taganskaja sloboda yerleşimi Bolvanovka denen yerde bulunmaktadır. Bu ismi XIV–XV yy’dan Yukarı Bolvanovka ve Nikolo Bolvanovsky sokak isimlerinde görmek mümkündür. Bir rivayete göre Bolvanovka yer adının kökeni bolvan (Altınorda balbalları veya Altınorda hanlarının resimleri anlamına gelir) kelimesinden gelmektedir. B. Tülpakov’a göre Bolvanovka kelimesi Baltık kökenli bolvas “hediye, haraç, rüşvet” kelimesinden gelmektedir. Zamoskvoreçye yerleşiminde aynı adı taşıyan bir yerleşim vardır. Krutitsy alanı: Bugün Krutitsy Val, Krutitskaya sokağı, rıhtım ve diğer sokaklar. Altınorda ile yakından ilgilidir. Burası XIII. yüzyılın sonlarında Saray başpiskoposlarının kaldığı yer olarak düzenlenmiştir. XV. yüzyılın ortasında Saray denilen yerden Podonskaya ve Sarskaya piskoposlukları buraya taşındı ve taşındıktan sonra Podonskaya ve Krutitskaya olarak ad aldılar. Krutitskoye yerleşimin etrafında hala bunun izlerini taşıyan yer adlarına rastlanılabilir.

      Örneğin Sara, Moskova nehrinin sol kolu (şimdi Sarinskiy geçişi), Podonskiy uçurumu, Arbatetskaya sokağının güneyinde Moskova nehrinin Podon kolu (o zamanlarda Podonskiy geçidi). Mius (Miusskaya alanı): Moskova'nın en gizemli isimlerinden biri ve şehrin merkezinde, kuzeybatı kesiminde, "Novoslobodskaya" metro istasyonuna yakın bir yerde bulunmaktadır. Bu yer adının kökeni hakkında çeşitli teoriler vardır. Bunlardan biri Türkçe mius "köşe" kelimesinden geldiğidir. XVII. yüzyıldan itibaren Basmannaya Sloboda (şimdi Basmannaya çıkmazı) olarak biliniyor. O bölgede metal işleriyle uğraşan ustalar yaşardı ve onlara "basmaniki" deniliyordu ve bu bölgenin adı öylece Basmanaya olarak anılmaya başlamıştı. Eski Türkçede basma kelimesi "baskı" anlamına gelir. Barashevskaya yerleşiminde (şimdi Barashevskiy geçidi) "baraş" denilen insanların yaşadığı yer, etimolojik ve semantik anlamda Moskova ve Altınorda’nın işbirliğinden doğan bir üründür. "Baraş" denilen insanların görevi hükümdar ve şehzadelerin dinlenmesi için tasarlanmış çadırları kurmaktı. Barashevskaya ve Basman yerleşimlerinin arasında Romodanovskaya yerleşimi bulunuyordu. Kolpaçnaya yerleşiminde (bugün Kolpaçniy geçidi), kapak (kap, Tatar kökenli bir kelime) üreten ustalar yaşardı.

      XVII. yüzyıldan itibaren Kazeyevo adına rastlanıyor (şimdi Kuzey Bulvarı ve Yurlovskiy geçidi olarak biliniyor) ve Türk kökenli bir kelime olup, benzer kelimelere genellikle Tatar dilinde sık rastlanmaktadır. Moskova Çevresinde Bulunan Türk-Müslüman Yerleşimlerle Bağlantılı Yer Adları XV. yüzyılda kurulmuş olan Izmaylovo köyünün adını Han sülalesinden Altınordalı cengâver Şay’ın torunu ve Izmaylov soyunun kurucusu olan İzmayil Prokopyeviç isminden aldığı sanılmaktadır. Soylu ailelerin arma kitabında ("Obşiy Gerbovik dvoryanskih rodov") XIV. yüzyılda hanın boyundan Büyük Kinyaz Ryazanskiy’nin yanına dürüst ve cesur olan Şay adlı bir erin geldiği kaydedilmiştir. İzmaylov yer adı eski bir Arap özel adından türemiştir. İsmail ismi İslam’ın hâkim olduğu ülkelerde hayli meşhurdur ve “Allah’ı işitmek” anlamına gelir. Izmaylov köyünün etrafında orayı kuran göçmenlerin izlerini taşıyan eski yerleşimler bulunmaktadır:

      XVII. yüzyılın başında kurulan Alamovka, Kalganovskaya Sloboda ve diğerleri. XVI yüzyıldan beri var olan Gireyev köyü adını bir rivayete göre Kırım hanedan soyu Gireylerden almıştır. Bu köyün yanında XIX. yüzyılda Novogireevo adını taşıyan yeni bir köy daha kurulmuştur. İzmailovo’nun kuzeybatısındaki Çerkizovo köyü (Serkizovo) XIV. yüzyılın ortasında Dimitry Donskoy yönetiminde Moskova'ya giden Serkiz adındaki Büyük Orda prensi onuruna adlandırılmıştır. Kendisi soylu Starkov sülalesinin kurucusu olarak biliniyor. Prens Serkiz Moskova çevresinde, Çerkizovo köyü de dâhil olmak üzere, birkaç köye sahipti. Şu an eskiden bir köy olan Molzhaninovskiy semtinden geçen Leningrad karayolu bulunmaktadır. Bolşoy Cherkizovskiy sokağının kuzeyinde, daha önce Alimovo denilen, Bogorodskoe semti bulunmaktadır. Alimovo, Tatar adı Alım’dan (Âlim) gelmektedir. Tahmini olarak bu yer adı XIV. yüzyılın Altınorda yerlileri ile ilişkilidir. XVII. yüzyılın sonunda burada bir şapel inşa edildi ve bu bölge Bogorodskoe olarak adlandırılmaya başladı, ama hala Alimova sokağı ve geçidi varlığını sürdürmektir.

    Tatarovskaya Poyma ve Krılatskoye’de bulunan Tatarovo bölgesinin 1417 yılına ait bir manevi tasdiknameye (Büyük Prens Vasiliy Dmitriyeviç Diploması olarak biliniyor) Kırım asıllı Tatara ait olduğu düşünülüyor. XV. yüzyılın başında Moskova'ya gelen ve ilk sahibi olan Tatar Karamışın’ın adını taşıyan Karamışevo köyü aynı yüzyılda kurulmuştur. Moskova'nın güneybatısında yer alan Aminyevo köyünün (şimdi Aminevskoe karayolu) kurucuları soylu Aminyev ailesidir. Altınorda’nın büyükelçisi Amin (1348) bu ailenin üyelerinden biriydi. Teplıye Stanı XIV. yüzyıldan beri bilinen ve adı Altınorda’yla bağlantılı olan bir yerdir. Bu adın burada Moskova'ya girmeden önce Altınorda askerlerinin veya habercilerinin durakladığından ya da Altınorda’ya giden yolun hizmetinde bulunan insanların yerleşme yeri olduğundan kaynaklandığı düşünülüyor. Daha önce bu yer Voztsy olarak biliniyordu. Kanıtlara göre Mişar Tatarların yaşadığı Nijniy Novgorod bölgesinde aynı isimde (Teplıye Stanı) bir köy daha bulunuyordu. O bölgede (şimdi Seçenovo olarak biliniyor) Altınorda devletine ait altın sikke ile birçok hazineler bulunmuştur. Zamoskvoreçye bölgesi yer adları açısından araştırma için birçok kaynağa sahiptir. Zamoskvoreçye bölgesinde Türk-Müslüman mirasının yer adları ve topografyaya yansıdığını görmek mümkündür. O zamanda mevcut olan Tatar sokak ve geçitlerine, Tatar yerleşimin yanında bulunan Bolşaya ve Malaya Ordınka gibi, Altınorda yolunun anısına adlar verilmiştir. Bu yol Moskova nehri boyunca ilerleyip, Tatarca balçık (balçık, kil, ıslak çamur) kelimesinden gelen Balçuga bölgesinin yakınlarından geçiyordu. Ordınka’nın her iki tarafında iki yer vardı: Tolmaçi veya Tolmatskaya Sloboda (şimdi Bolşoy ve Malıy Tolmaçyevskiy pereulok) ve Starıye Tolmaçi (günümüzde Starıy Tolmaçyevskiy pereulok). Kadashevo köyü Zamoskvoreçye bölgesinde bulunuyordu ve iki farklı rivayete göre bu yer adının kökeninde Türkler vardır. Ordınskaya (Orda) yolu boyunca Ordıntsı olarak adlandırılan iki alan vardı. Şu an biri Ordınskiye geçidi, diğeri ise Ordınskiy çıkmazı olarak adlandırılıyor. Bolşaya Tatarskaya (Büyük Tatar Caddesi) Tatar mahallesinin ana caddesiydi ve 1917 Şubat Devrimi’nden önce Tatarskaya olarak biliniyordu. Malıy Tatarskiy geçidi XVII-XVIII. yüzyıllarda Tatar yerleşiminin güney sınırını oluşturuyor ve Şubat Devrimi’nden önce Tatarskiy olarak adlandırılıyordu. Tatarskaya (Şubat Devrimi’nden önce Malaya Tatarskaya) ve Bolşaya Tatarskaya sokakları Ordınskaya yolunun bir kısmını oluşturuyordu ve daha sonra Nogayskiy Dvor, Tatarskaya Sloboda yolun bir uzantısı haline geldi. Belgelere göre bir yer adı olarak Bolşoy Tatarskiy geçidi (Büyük Tatar geçidi) XVIII. yüzyıldan itibaren Tatar hamamlarıyla biliniyordu. Günümüzdeki tarihçilerin verilerine göre bu hamamlar Moskova nehri üzerindeydi ve tarihsel verileri karşılaştırırsak, o zamanlarda Vodootvodnıy kanalına doğru, Bolşaya Tatarskaya sokağı ve Bolşoy Tatarskiy geçidinin köşesinde bulunduklarını söyleyebiliriz.

      Çoğu Zamoskvoreçye bölgesinde bulunan zanaat yerleşimleri olan Monetchiki (sikke ustaları), Kojevniki (debbağlar), Konühi (seyisler), Kuznetsı (demirciler), Ovchinniki (dericiler) ve diğerleri Türk-Müslüman nüfus ile ilgiliydi. Ordınskaya Yolu Boyunca Bulunan Yer Adları Bugün Sadovoye Koltso etrafında bulunan alan eskiden Ordınskaya yoluydu. Bu yol boyunca XVII. yüzyıl öncesinde çıkan bazı isimler Türkçe kelimelerden gelir. Ancak, Moskova yer adlarını araştıran birçok modern bilim adamı diğer görüşleri tercih etmektedir. O zamanlarda Moskova’nın siyasi ve sosyal hayatında Orda yolu çok önemli bir rol oynardı. Bu yüzden bu yer adlarının oluşumunda Türklerin rolü dikkatle incelenmelidir. Nagatino (Nogatino) yer adının kökeni bilinmemektedir. Bir varsayıma göre nogat kelimesinden geldiği tahmin ediliyor. Eski Rusya’da nogat kelimesi parça parça kesilmiş Arap gümüş dirhemi için kullanılıyordu (Arapça nukud ‘para’). Diğer varsayıma göre ise takma adı Nogata olan birinden ortaya çıkmıştır. Ayrıca, Nagaevo veya Nagaeva yakası gibi yer adlarıyla bir analoji çizersek ve bu kelimenin Nogaylardan geldiğini düşünürsek, bu yer adının da Türk kökenli olduğunu varsayabiliriz. Bu varsayımı güçlü kılan şey, 1270- 1299 yıllarında Altınorda'da büyük bir nüfuz kazanmış olan Berke Han'ın başkomutanı Nogay Han adında bir komutanın olması ve onun Kırım’ın batısında Aksu ile Özü nehirleri arasındaki sahada Kıpçakların önderi olarak tarihe geçmesidir.

      Saburovo bölgesi: Saburov soyadından geldiği sanılmaktadır. Ancak bu konu ile ilgili bir belge bulunamamıştır. Bu kelimenin Tatarca kökenli olduğu tahmin ediliyor. Chertanovka (bölge ve nehir): Tatarca çurtan (çortan) kelimesinden gelmektedir ve turna balığı anlamına gelir. Rus dilbilimci ve toponomist G. Smolitskaya bu yer adının yabancı bir dilden geldiğini doğrulamaktadır. Biryulyovo: Eski Tatarca birelyay, şimdiki birelgen kelimesinden gelmektedir ve "verilen, vermek" olarak çevrilir. Moskova TEM otoyolunun bitiminde Tarıçevo, Bulatnikovo, Izmaylovo ve diğer yerleşimler bulunmaktadır. Bu alandaki yerleşimler resmi tamamlamaktadır. Araştırılan kaynaklar Doğu kökenli alıntıların Ortaçağ Rus diline, gramerine uyum sağlaması ile ilgili ilginç sonuçlar ortaya koymuştur. Yabancı alıntıların eski Rus sözcüklerin gramer göstergelerini belli bir düzen içinde kabul ettiği görülüyor. XV-XVII. yüzyıllara ait farklı türdeki yazılı yapıtların sözvarlığının araştırılması sonucunda Doğu kökenli alıntıların sözcük türetmedeki çeşitli olasılıkları detaylı olarak incelenmiştir. Oryantalizmlerin sözcük türetme aktivitesinin farklı derecelerde olması, alıntı söz biriminin özgünlüğüyle ve alıcı dille uyumluluğuyla bağlantılıdır ve bu husus araştırmada özellikle dikkate alınmıştır. Yapılan araştırma sonucunda iki veya üç eklemeden oluşan söz birim türetme kümelerinin geniş bir sözsel alana ve biçimbilim çeşitliğine sahip olduğu görülmektedir. Rus dilinde uzun bir geçmişe sahip olan, nesne, olgu ve gerçekleri adlandıran ve Rus halkının yaşamında farklı alanlarda ayrılmaz öznitelik kazanan alıntılar (elmas, altın, kap, braga, harç, vs.) söz birim türetme kümelerinin bir zirvesidir.” ([8])

(6) https://tr.wikipedia.org/wiki/Moskova

(7) file:///D:/Users/Admin/Desktop/Rusya.pdf

(8) file:///D:/Users/Admin/Desktop/MOSKOVANINTRKEKKENLYERADLARI.pdf

 

 

 

Cem Cüneyd Canan

Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön