ERMENİLERE ANLATILACAK TARİH

07 Kasım 2006


Sözlükler,
‘’İşe yaramaz diye bir kenara atılmış nesne’’ ‘’Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün ‘’

Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan olayları zaman ve yer göstererek anlatan; bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç sorunlarını inceleyen bilim.’’
‘’Evrensel Tarihin herhangi bir bölümünü ele alan anlatı’’
‘’Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı’’
‘’Toplumların, milletlerin başından geçen olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bunların sebep ve sonuçlarını, birbiriyle olan ilişki ve bağlantılarını inceleyen ilim ‘’e ve bilime TARİH dendiğini söylüyor.

Aynı Sözlükler,
‘’ Tarihi konular üzerinde araştırmalar yapan, tarih kitapları yazan kimse’’ diye TARİHÇİYİ,
‘’ Tarihi konularda incelemeler yapma işi’’ şeklinde de TARİHÇİLİĞİN ne olduğunu bizlere açıklıyor.
Bizim neslin, Fransız Kültür Emperyalizmi etkisinde yetişmiş olması nedeniyle, Fransızların da TARİHİ ve TARİHÇİYİ nasıl anladıklarına bakalım;

HİSTOİRE : Tarih, Hikaye, Masal, Yalan, Uydurma Hikaye, Yapılan Güçlükler, Gösterişler
HİSTORİETTE : Küçük, önemsiz hikaye
HİSTORİOQROPHE : Zamanın tarihini yazmakla görevlendirilen kimse, vakanüvis
HİSTORİQUE : Tarihe ait, tarihe uygun, bir olayın hikayesi, tarihi, şeklinde anlıyorlar.

Bir süredir, yurt içi ve yurtdışında eş zamanlı olarak bazı diaspora düşüncesini savunmaya çalışan Ermeniler, nedense TARİH-TARİHÇİLİK ve TARİHÇİNİN ne olduğunu anlatmaya , bu yetmezmiş gibi Türk Edebiyatını da yok saymaya çalışmaktadırlar.Bunun nereye bağlanacağını bekleyip göreceğiz. ..Bu yazılanların, söylenenlerin tesadüf olmadığını zannediyorum. Hani, insan bir yerinden kaşınmaya başlayınca, diğer tarafları da kaşınır ya, herhalde bu da böyle bir kaşınma hali olacak… !

Ermeni diasporasının , görüşlerini savunduğunu ifade etmekten pekte kaçınmayan bir Ermeni’nin kendi bakışına konuyu yaslamak için Tarih ve Tarihçiyi farklı anlatmaya çalışmasını anlamak mümkün değil. Hepten yok ve ret etmek başka, eksikliklerini söylemek başka olsa gerek. Kısmen haklı olsa da, tenkitlerinde somut örnekleri ortaya koymalı, konuyu işine geldiği gibi değerlendirmemeliydi, diye de düşünüyorum…

Ermenilerin, kendi bakış açıları içinde, ele aldıkları sözde soykırımı savunurken, MİLLİYETÇİ düşünceye karşı çıkmaları, Tarihimizi tenkit ederken RESMİ TARİH diyerek, eksik ve yanlış olduğunu vurgulamaları, tarihi dayanaklarımızı ise RESMİ İDEOLOJİ olarak küçümsemeleriyle buradan varılmak istenen maksadın gayet açık sadece art niyet olduğunu anlıyorum. Siz hangi ülkede farklı bir tarih, farklı bir ideoloji olduğunu duydunuz.Amerika da, İngiltere de, İtalya da, Fransa da, Almanya da var mı böyle bir şey söyler mi siniz…? Tabii bu arada RESMİ TARİH sözlerine katılanların, bu düşünceyi onaylayanlarında, kendilerini ayrıca sorgulamaları gerekmektedir.

TÜRK MİLLETİNİN, bu topraklarda hiçbir zaman inkar etmediği ve etmeyeceği iki TARİH yazılmıştır. Birincisi, OSMANLI TARİHİ, ikincisi TÜRKİYE CUMHURİYET TARİHİDİR. Türk Milleti de bu TARİHLERİN günahı ile de, sevabı ile de arkasındadır.

Milli Eğitim Bakanlığının, öğrenim çağındaki öğrencilere bir müfredat içinde vermiş olduğu TARİH kitaplarında, kin gütmeyen, düşman yaratmayan bir anlayış sergilenerek, öğrencilere tarih bilinci verilmeye çalışılmaktadır. Aksi düşünülmüş olsa idi, Kazım Karabekir Paşanın Erivan’a girişini her TARİHÇİ eksiksiz yazabilirdi. Burada yapılan farklı bir tarih yaratmak değildir.Bu barışı hedefleyen bir Devletin açık iyi niyetinin somut göstergesidir.

Ermeni ve entelektüel kimliği ile bir gazete de yazan Etyen Mahçupyan bir süredir yazılarında ağırlıklı olarak TARİH-TARİHÇİ-RESMİ TARİH-RESMİ İDEOLOJİ diye bir şeyleri anlatmaya çalışmaktadır. Etyen Mahçupyan samimi değildir. Zira Ermeni diasporasının düşüncelerini paylaşmaktadır.Bunu görmek için, aşağıda onun tırnak içinde söylediklerine ve bizim cevaplarımıza beraberce bakalım:

- ‘’Türkiye’nin gerçeklikle pek bağlantısı olmayan TARİHİ ‘’ Gerçek Tarihi Vardır….
- ‘’Türkiye’nin bulunduğu nokta yaşanmışlıktan ‘’ Koparılmamıştır….
- ‘’Osmanlıdan gelen sürekliliğin üzeri olabildiğince’’ Hiç örtülmemiştir…..
- ‘’Türk Milleti tarihin ne olduğunu da, kendi tarihini de’’ İyi Bilmektedir…..
- ‘’Tarihçilerin tarih olarak aktardıkları masal’’ Tarihin Kendisidir……
- ‘’Türk Tarihi sadece anekdotlara, kişilerin karakter gücüne’’ Dayanmamaktadır…
- ‘’Türk Tarihinde, çelişkiler, tutarsızlıklar, silikleşme’’ Yoktur……
- ‘’Tarih, Türkiye’nin toplum ve devlet olarak en sıkıntılı alanlarından’’ Biri Değildir….
- ‘’Cumhuriyet kendisini, Osmanlıdan kopuş olarak’’ Sunmamıştır……..
- ‘’Kurtuluş Savaşı Yunanlılara karşı’’ Değil..Emperyalist Güçlere Karşı Yapılmıştır….
- ‘’Geçmişin nasıl tarih olduğunu ‘’ Ermenilerden başka Herkes Bilmektedir….
- ‘’Türk Tarih tezi, bilim dışı ‘’ Değildir…..
- ‘’Türk Tarihi ideolojik çabaların, toplum tarih algısı şirazesinden’’ Çıkarılmamıştır…….
- ‘’Türk Tarihi ideolojik çabaların, toplum tarih algısı dejenere’’ Edilmemiştir….
- ‘’Belgelerde okuduklarının yaşanmışlık olduğunu düşünen acizler’’ Ermenilerdir…
- ‘’Tarihin geçmişte yaşananların anlaşılması olduğunu’’ Sadece Ermeniler Bilmemektedirler…
- ‘’Türkiye kendisini ‘resmi tarih’ söylemine mahkum’’ Etmemiştir….
- ‘’Resmi tarihin takipçileri ‘niçin’ sorusunu ele alacak olgunlukta’’ Olmuşlardır….
- ‘’Resmi Tarihin takipçileri ‘niçin’ sorusunu ele alacak cesarette’’ Olmuşlardır…
- ‘’Türkiye’de tarih ideolojik bir bataklık gibi ‘’ Hiçbir Zaman Olmamıştır….
-‘’ Milliyetçilik, üzerinden şirazesini oynattığı ‘’ Hiç kimseyi yutmamıştır…..
VE
- Türk Milleti ‘’Hayali bir Mustafa Kemal’’ ÜRETMEMİŞTİR
- ‘’Mustafa Kemal kadın elbisesi’’ Hiçbir zaman GİYMEMİŞTİR.
-

Etyen Mahçupyan’ın söylediklerine karşılığını anlarsa, (!) kısa kısa verdik. Mahçupyan’ın söylediklerinin aslında düşünmeyede zararı yok..! Endişem, manevi alemde ayırımcılığı körükleyen bir gazetenin genç okurlarının, biraz daha Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşmalarıdır. ...Olsa olsa, keskin sirke küpüne zarar verir. Bir de, Etyen Mahçupyan’a, birileri, bu yazdıklarının benzerini Ermenistan da Ermenistan için yazabilir mi…? Diye sormalıdır. Köpeksiz köyde değneksiz dolaşmak çok kolay, bir de bunları KÖPEKLİ köylerde yazsanıza…!

Mahçupyan , tarih ve tarihçilere nedense belden aşağıya vurmaktadır. Halbuki ‘’…….Çünkü Ermenistan kendi geleceğinin Türkiye ile ortak olduğunu idrak etmiş durumda ve ilişkileri zedeleyecek adımlar atılmasını onaylamıyor.’’ Derken; Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan’ın ‘’Haçlı ordularının Kilikya Ermeni Krallığınca misafir edildiğini’’ ‘’Geçmişimizi hatırlamak ancak onun tarafından sınırlandırılmamak, bizim sorumluluğumuzdur; zira gelecek bizimdir.’’ Dediğini nedense okuyamıyor, daha doğrusu okumak istemiyor. Buradaki çarpıklığı, tarihi çarpıklık olarak görmüyor.

Ermenilerin yanlış yolda gittiğini, Ermenistan Ermenilerinin % 62 si söylemektedir. İlişkilerin zedelenmemesinden bahseden Mahçupyan, Ermenistan Ermenilerinin % 80 nin hala Türkiye’ yi düşman gördüklerini de çarpıtmış olmaktadır. Bu arada yine Ermenistan Ermenilerinin sadece % 4 nün de soykırımın tanınmasını istediklerini yazmadan geçmeyelim…

Sözde Ermeni soykırımı, olsa olsa bazılarına söylem, bazılarına da ‘’ninni’’ veya ‘’masal’’ olur….!

BBC’nin Avrupa Editörü Mark Mardell sözde Ermeni soykırımı ile ilgili, Türkiye de yaptığı çalışmadan sonra; ‘’Tarihsel suç ilginç bir konu. İngilizlerin Afrika’da yaptıklarından suçluluk taşımalı mıyım..? Eğer ben ve hükümetim bu yükü taşıyacaksak 1. Elizabeth’in Katoliklere yaptıklarından, ya da, 1. Mart’nin Protestanlara yaptıklarından dolayı aynı suçluluğu hissetmeli miyiz.? Türkiye hakkında fazla tartışma yapmayacağım. Ancak bu İngiltere’de olsaydı, sanırım problem belli bir kesimin milliyetçilik söylemleri olurdu.’’ Diyor.

Etyen Mahçupyan bütün dünyadaki benzeri olayları kronolojik bir sıraya koyarak alt alta yazmalı,bunların içerisine ERMENİ TEHCİRİNİ de eklemelidir. Dünya bütün olanlara soykırım diyecekse bizde diyelim.

Ayrıca, tarihçilerimizin ‘’kavramak acizliğini’’ de Dr.Halil İnalcık’a, Bilal Şimşir’e, Prof.Dr.İlber Oltaylı’ya, Prof.Dr.Mim Kemal Öke’ye, Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu’na sorarak, anlamsız ve yersiz merakını giderirken, TÜRK TARİHİ ni de yeniden öğrenmek fırsatını bulacağını umuyorum.

Bu haftayı da, Tarihi bilenlerin anlamlı bulacağı, Ayşe Kulin’in aşağıdaki satırlarıyla noktalayalım. ‘’…Biz Türkler ve ( Madem kimliklerinin vurgulanmasında ısrarcılar) Kürtler, Ermenilerin çoğuna hak etmedikleri ezayı reva görmüştük, Ermeniler de bugün, nedense Kürtleri bağışlayarak, yalnızca bize, hak etmediğimiz bir cezayı reva görmektedirler. ‘’ İşte size Ermenilerin anlayacağı TARİH……


KAYNAKLAR:
27.5.2005 Tarihli USAK Yayınları
Osmanlıca-Türkçe Sözlük M.Nihat Özön 1971.S.754
Grand Dietionnaire A.Rıza Yalt 1971 S.558
Türk Dil Kurumu Sözlüğü S.1419
Misalli By.Türkçe Sözlük. S. 3033
İksaren Bülten 2.11.2006
3.11.2006 Hürriyet Gazetesi
29.9./23.10./30.10/3.11.2006 Zaman Gazeteleri

 

 

 

 

 

 

 

 

Cem Cüneyd Canan

Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön