18 Eylül 2005
Değerli hemşerimiz, Sanayi ve Ticaret ‘ Bakanı Sayın Ali Çoşkun ‘’Anadolu İş Adamları Derneği’’nin düzenlediği ‘’2006 ya Doğru Ekonomik Gelişmelerin Seyri’’ konulu toplantıda bakalım neler söylemiş.
- Türk ekonomisinin krizleri geride bırakarak, dar boğazları aştığını ve düzlüğe çıktığını belirterek, ‘’ şimdi hedef sürdürülebilir büyüme’’ demişler...
- Teknolojinin öncülüğünde ekonomik ve bölgesel güç dengelerinin hayata geçtiğini, bu durumun ‘’ global market’’ diye adlandırılan küreselleşme sürecini başlattığını, anlatmışlar...
- Bu noktaya doğru giderken artık ‘’devlet desteğiyle ayakta durayım’’ prensipleriyle yaşamanın mümkün olmadığını, ‘’Dünya da ki bu gelişmeyi ve dönemin çılgın bir rekabet çağına dönüşmekte olduğunu içimize sindirmemiz gerekir, şeklinde ifade etmişler...
- Gerek yatırım da gerek üretimde ekonominin itici gücü olan özel sektörün önünü açtıklarını, belirtmişler...
- Şimdi hedef, sürdürülebilir büyümedir. Çünkü ekonomilerde istikrarı, güveni, yatırımcının önünü görmesini sağlayan da budur, demişler...
Sanayi ve bağlı ticaret dünyasın da Sayın Bakanın söylediklerinin bir bölümüne katılmamız mümkünken, bir bölümüne katılmamız maalesef mümkün değil. Her nedense millet olarak bir bütünün tamamını gerçek değeri üzerinden değerlendiremiyoruz. Alışa geldiğimiz politikacı kimliğinin dışında, her kesimle iç içe olan, renkli kişiliği ile tanıdığımız Sayın Bakanın geniş bir perspektiften değerlendirmeler yapabilecekken, nasıl oluyor da aynanın bir tarafını hala fulü görebiliyor. Bura da edindiğim kanaat ; demek ki Sayın Çoşkun da bilinen politikacı abasını giyinmiş bulunmaktadır.
Bu gün Ülkemiz de kanunların izin verdiği ölçüler içinde çalışan factoring firmalarının mevcudiyetini hepimiz bilmekteyiz. Her sektörde olduğu gibi, bu sektörde de gayri yasal çok sayıda firmanın da faaliyet gösterdiğini tahmin etmekteyiz. Bu sektör de yaptırılacak kapsamlı bir araştırmayla, Türk Ekonomisinin krizleri ne kadar geride bıraktığını, ne derece dar boğazların aşıldığını, düzlüğe nasıl çıkıldığını,’global market’’ adlı küreselleşme sürecinin neresin de olunduğunu, özel sektörün önünün nasıl aşıldığını, bunlara bağlı istikrar ve güvenin neresinde olduğumuzu, şayet görmek isterlerse görecekler, hedefledikleri sürdürülebilir büyümenin de yapay olduğunu sonuç da anlayacaklardır.
Ekonomik ve mali disiplin, piyasaların da zaten istediği bir sistemdir. Ancak, aynanın fulü dediğimiz bölümünde, yansıtılanın dışın da aşırı acı vardır. Borçlanmalar tefeciler kanalıyla çığ gibi büyümekte, tüccar ve sanayici varlıklarını satarak gizli iflas yaşamaktadır. Kayıtlı olmayan sistem, Sayın Bakanın masasının üzerine gelmemekte, faizlerin düşük olması nedeniyle bu olumsuzluk , biraz acı ve uzun süreli yaşanmaktadır. Bu hastalığının sonu üzüntü ve göz yaşı ile dolacaktır. Başta Sayın Başbakan, bakanlarımız ve Sayın Çoşkun’un evet efendim,doğru efendim, işler çok iyi efendim şeklinde aldıkları cevaplar maalesef doğru değildir.
Sayın Bakanımızın, bakanlığı ile ilgili olmasa da, birde çiftçimizin nereye gittiğine bakmamız gerekiyor. Sayın Ali Çoşkun, Ali Ağabeyimiz, ‘’artık devlet desteğiyle ayakta durayım prensipleriyle mümkün değildir’’ derken, dünya ülkelerinin tarıma ayırdıkları ikaynakların hangi oranlarda (subvanse) olduğunu bilmeyen yoktur. Biz de ise bırakın subvanseyi , ilaç, enerji, gübre ve taşıma giderlerinin hangi yükleri getirdiğini, acaba kimler nasıl hesap ediyorlar…?
Hani bir ata sözümüz vardır, ‘’Halep ordaysa, arşın da burada’’
Mesela Halep yerine ERZİNCAN’a giderek, domates, biber, salatalık, kavun, karpuz, kayısı, elma, üzüm, fasulye, kuş burnu, buğday, arpa, yulaf, soğan, un, bulgur, gendime, beyaz peynir ve diğerlerinin fiyatlarını tespit ederek, ARŞININ neresin de olunduğunu göre bilirler.
Bu kadar düşük, maliyetinin altın da ki, fiyatlarla bu üreticilerimiz acaba hayatlarını nasıl devam ettireceklerse, o vakit bizde çiftçimizin nereye gittiğini göreceğiz. Sayın Bakanımız da, sürülemeyen tarlalarda, hedefledikleri sürdürülebilir büyümeyi göreceklerdir.
Halen Fulü gördükleri ayna, Erzincan Buğday Meydanın da, Erzincan Sebze ve Meyve Halin de halen durmaktadır.
Bense, sonun da yanılmış olmayı o kadar isterim ki……!
Cem Cüneyd Canan