BARACK HÜSEYİN OBAMA (2)

21 Haziran 2009


Mr.Obama,

Geçen hafta yazdıklarımdan sonra, Kahire konuşmanız içerisinde önemli bulunan noktaların yanında, Müslümanları selamlamanız çok ses getirdi.Sizin mi ..? Ses gelen mahfillerin mi, samimiyetini başkalarının yorumuna bırakarak; Ben kaldığım yerden,Türkiye konuşmanızı değerlendirmeye devam edeceğim. Mektubumun uzunluğu konusunda anlayış göstereceğinize inanıyorum.

Konuşmanızda;

‘’Ayrıca, hukukun üstünlüğüne olan taahhüt adaletin insanlara ulaştırılması anlamında atılabilecek en önemli bir adımdır ve ‘’ ( buraya kadar olan düşüncenize sanırım yeryüzünde katılmayan çok az insan vardır.) ‘ ’azınlık hakları sayesinde halk her türlü katkıdan her bireyiyle yararlanma fırsatı bulacaktır. Bunu, ben, geldiğim ülkenin Başkanı sıfatıyla söylüyorum. Benim gibi, benim ten rengime sahip birinin oy hakkına bile sahip olmadığı bir ülkeden bahsediyorum. Nerede kalmış ki Başkan olması! Ama bu kapasiteyi özellikle vurguluyorum ki değişim hepimizin yapabileceği bir şey. Önümüzdeki her zorluk, bizim açımızdan, eğer demokratik kökenlerimize sadık kalırsak daha kolay aşılabilir’’diyorsunuz.

Benim ülkemde, bizim azınlık olarak kabullendiğimiz gayrimüslimlerle herhangi bir problemimiz olmamıştır. Burada konuşmanızın akışı içindeki problemi kast ediyor, sıfır problem olamamıştır da demiyorum. Bırakın Osmanlı dönemini, Cumhuriyet dönemimizde TBMM de görev yapan gayrimüslim milletvekillerimiz olmuştur. Halen muhtelif siyasi partilerimiz içerisinde değişik organlarda ve kademelerde görev yapan yurttaşlarımız bulunmaktadır. Bunların içerisinde Ermenilerinde bulunduğuna özellikle dikkatinizi yoğunlaştırmanızı dilerim. Sizin değişim dediğinizi ise bizler CUMHURİYETİ kurarken gerçekleştirdik.

Bu nedenlerle, Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden bugüne kadar, tek bir insan oy kullanmaktan mahrum bırakılmamış, rengine göre ayırıma tabii tutulmamış ve tutulmamaktadır. Şayet dilinizin altında Kürtleri kast ediyorsanız, burada da yanıldığınızı veya yanıltıldığınızı söylemeliyim. Bugün Türkiye’yi yöneten iktidar partisi ve diğer siyasi partilerimizin milletvekillerinin neredeyse yarıya yakınını Kürt etnik kökenine mensup yurttaşlarımız teşkil etmektedir.
Bizim, Türk Milleti olarak, hangi etnik kökenden olursak olalım, bir ayırıma tabii tutulmuyoruz. Ancak gerek ekonomik nedenlerimiz, gerek kültürel değerlerimizin zenginliği, siyasilerimizin ve bürokratlarımızın zaman, zaman yetersizliği veya imkanları her bölgeye eşit dağıtmamış olması hepimizi halen rahatsız eden bir husustur. Bu nedenlerle ülkenizle kıyaslamanıza katılmam mümkün değildir. Tek, tek saymayalım. Sizin ülkeniz de bütün etnik unsurların kendi kültürünü kendi dilini, kendi yerel parlamentosunu kurmasına, bilmem ne dersiniz..!

Türkiye’de DEMOKRASİ vardır. Demokrasimizin belki de eksik ve gerekli olgunluğa ulaşamamasıdır tenkit edilecek olan. Ben sizin iyi niyetli olduğunuza gönülden inanmak istiyorum. Siz Amerika olarak ‘’One nation-Standard ‘’ diyorsunuz…Bizde..’’TEK MİLLET TEK BAYRAK’’ diyoruz. Sizin dilinize yüklenen anlamla, benim dilime yüklenen anlam acaba neden farklı yorumlanır. Diğer bir bakışla, siz, ‘’I am proud to be an American’’ diyorsunuz. Bizim dilimizde de ‘’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’ sloganımız var. Dilerseniz bunu burada, dil bilimcilerine bırakalım, samimiyetlerimizin değerlendirmesini onlar yapsınlar. Bu sizin BAŞKAN olarak nutuk atmanızla, benim sade bir vatandaş olarak hezeyanlarımı, tartışmakla olmayacak.

Mr.Obama,

Konuşmanızın bu bölümümde; ‘’Tarih her zaman trajik gerçeklerle dolu ama geçmiş eğer çözümlenemezse omzumuzda büyük bir ağırlık oluşturur. Her ülkenin bu anlamda geçmişiyle barışması ve daha iyi bir geleceğe yönlenmesi gerekmektedir.’’

‘’Bu Mecliste konuşurken tabii ki 1915 yılında yaşanan kötü olayları da gündeme getirmek lazım. Bunlar benim çözeceğim değil, Ermenilerin ve Türklerin birlikte çözeceği sorunlardır ve Türk ve Ermeni halkları dürüst, açık ve yapıcı bir şekilde bu süreci ele almalıdırlar. Zaten, bu anlamda, Ermeni ve Türk liderlerinin attıkları cesur adımları gördük. Bu anlamda, açılan (herhalde açılacak demek istiyorsunuz) sınırlar Türk ve Ermeni halklarının tekrardan daha barışçıl ve refah içerisinde bir geleceğe adım atmalarını sağlayacaktır. Amerika Birleşik Devletleri bu anlamda ilişkilerin normalleşmesini iki ülke adına da desteklemektedir, bu amaca yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini düşünmektedir.’’

‘’Türkiye, bölgede normal ve barışçıl ilişkilere sahip olan, güney Kafkas bölgesinde böyle ilişkiler sürdüren tek ülkedir ve bunun ileriye yönelmesinde sizler çok önemli role sahipsiniz. Karadağ (herhalde Karabağ demek istiyorsunuz) bölgesinde süren çatışmanın gereğinden uzun sürmesi anlamında da yapılabilecek şeyler var.’’

Mr.Obama,

TBMM de yapmış olduğunuz konuşmanızın bu bölümüne izninizle, ülkenize döndükten sonra 24 Nisan 2009 da yapmış olduğunuz konuşmada ki, şu ifadelerinizi de buraya ekleyelim.
‘’Her yıl, Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde 1,5 milyon Ermeni’nin katledilmesi ve ölüme yürümesini anıyoruz.’’dediniz.

İşte böylece ABD Başkanı olarak dünya kamuoyuna YALAN söylediniz. Bugün sahip olduğunuz Hıristiyan kimliğiniz, çocukluğunuz da ailenizin sahip olduğu Müslüman kimliği ile, YALANIN ne kadar büyük günah olduğunu biliyor olmalısınız. Neden yalan olduğuna gelince; Söz konusu tarihlerde, Osmanlı İmparatorluğu’ n da yaşayan Ermeni nüfusu hakkında kimlerin, ne şekilde bilgi verdiklerini, aşağıda dikkatinize sunuyorum.

RAVENSTEİN (1877) 700.000
LUDOVİC de CONSTENSON (1901 ) 1.383.779
CHRİSTOPHER WALKER (1915 ) 1.500.000
CLAİR PRİCE (1923 ) 1.500.000
ALEXANDER POWEL (1923 ) 1.500.000
LYNCH (1901 ) 1.325.246
VİTAL CUİNET (1892 ) 1.475.011
OSMANLI RESMİ KAYITLARI (1914 ) 1.229.007
FELİX WEBER (1896 ) 1.000.000
LUDOVİC de CONSTENSON (1913 ) 1.400.000
DANİEL PANZAC (1914 ) 1.600.000
JUSTİN McCARTHY (1914 ) 1.698.303
STANFORD J. SHAW (1914 ) 1.294.851
DAVİD MAGİE (1914 ) 1.479.000
JOHANNES LEPSİUS (1919 ) 1.845.450
ERMENİ PATRİKHANESİ (1913 ) 1.915.651
--------------
22.846.298


Söz konusu tarihlerde OSMANLI İMPARATORLUĞU nüfus işleri ile ilgili devlet birimimiz olan ‘’İstatistik Umumi İdaresi’’ nin MÜDÜRÜ Osmanlı vatandaşı olan kişinin MIĞIRDIÇ SINABYAN isimli ERMENİ olduğunun, ayrıca değerlendirmeniz gereken önemli bir husus olduğunu da hatırlatmak isterim.
Onun, görev yaptığı yıllarda ki; 1897- 1903 da yapılan nüfus sayımlarında tespit edilen ERMENİ nüfus, 1897 da, 1.042.374
1903- 1906 da 1.050.523 dir. Bilmem, size başka bir değerlendirme kapısı açmış ola bildim mi..?
Dostunuz İngiltere, Goschen vasıtasıyla, Doğu’daki İngiliz konsolosluklarına ‘’İki buçuk milyon (Ermeni) iddiası ne derece doğru, araştırın’’ talimatını veriyor. Konsolosluklar, hazırladıkları raporlarında ‘’Ermeni nüfusu en fazla 1.400.000’’ Goschen büyük şüpheye düşüyor. Aradaki bir milyon fazlayı İngiltere Hükümeti olarak ERMENİ PATRİĞİNE soruyor. Ermeni Patriği mektubunda ‘’Çünkü biz Ermeni nüfusu bazı yerlerde iki defa saydık. Mesela, Sivas vilayetinde saydığımız Ermenileri bir de Erzurum vilayetinde saydığımız Ermeniler arasına soktuk. Üstelik biz göçebe Müslümanları da saymadık, yalnız yerleşik halkı saydık.’’ Diyor.

Mr.Obama,

Şimdi en basit yöntemle yukarıda verilen bilgilere gelin en ihtiyatlı bakışla yaklaşalım. Size aktarmaya çalıştığım kaynakları, dönemleri içinde değerlendirelim. Bilinen bir sistemi uygulayarak, verilen rakamların toplamı olan 26.339.193’ ü on dokuza bölelim. Karşımıza 1.386.273 çıktığını göreceksiniz. Yine ihtiyatla yaklaşarak, % 10 artı, % 10 eksi olanı alalım. Karşımıza, 1.524.900 ile 1.247.646 gibi, bizi tarihin doğrusuna taşıyacak nüfusa ulaşmış olacağız. Bu gerçekler ortada dururken, sizin 1.5 milyon ERMENİNİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YALAN ve YANLIŞ ifadenizi hangi gerekçe, hangi kaynağa dayanarak, hangi arşiv bilgilerinden yararlanarak, kullandığınızı anlamış değilim. Lütfen insafla, tamamen tarafsız davranarak, bu rakama nasıl ulaştığınızı söyler mi siniz.

Bir an benim taraflı düşündüğümü, bilgi kaynaklarımın yanlış olduğunu kabul edelim. Ve tekrar sorayım… Siz hangi bilginizle, hangi kaynağa dayanarak ANADOLU’DA 1.5 milyon ERMENİNİN öldürüldüğünü söyleyebiliyorsunuz. Ben, benim ÜLKEM, benim ÜLKEMİN insanı DÜNYANIN süper gücü olduğu kulaklarımıza fısıldanan ABD nin hangi bilgiyle bu rakamı ifade ettiğini gerçekten çok merak ediyoruz.

Neden YALAN söylediğinizi hatırlatmakla kalmayarak, sizin kaynaklarınızdan, size, bazı bilgileri hatırlatmak isterim ki;

Dönemin Teksas Eyalet Demokrat Milletvekili EDDİE BERNİCE JOHNSON ‘’1915 olayları soykırım değil, toplumlararası savaştır.’’ ‘’Bu savaşında ötesinde ERMENİLERİN kendi devletleri OSMANLI İMPARATORLUĞU na karşı İHANETTİR.’’ İfadelerini nerede, ne zaman, hangi gerekçelerle söylemiştir…?

Mr.Obama,
Söylediğiniz YALAN ‘I bizim yeni tabirimizle kanıtlamak, eski tabirimizle ispat etmek üzere, yine sizin ülkenizin kaynaklarından yararlanarak bir belgeyi taktirlerinize sunuyorum..

Mersin KOSOLUNUZUN 30 Ağustos 1915 de yazdığı ve 22 Eylül 1915 de Büyükelçiliğinizin, ÜLKENİZE gönderdiği belgenin metnini değerlendireceğinizi beklediğimi özellikle vurgulayarak aynen aktarıyorum.

‘’Asaletli Morgenthau Cenapları’na
Efendim,
Geçen hafta Adana’ya gittim ve teb’id edilen Ermenilerin ne azim miktara baliğ olduğunu bizzat müşahede ettim. Tarsus’dan Adana’ya kadar bütün hat güzergahı şimalden gelenlerle beraber metrüd Ermenilerle dolu.
Bunlardan birkaç binide bilet alacak kadar para tedarik ederek tren ile seyahatlerine devam etmektedirler. Bunların ma’ruz kaldıkları sefalet ve mezahimi ta’dat etmek bi-lüzumdur. Fakat, diğer cihetden hükümet bu işi son derece intizam ile idare etmekde ve kat’iyyen şiddet ve intizamsızlığa mahal vermemektedir.
Seferberliğe hazırlanmaları için de hükümet lüzumu kadar bilet verdi. Muhtac bulunanlara muavenet edilmektedir. Bittab’ kısm-ı a’zamı hükümetin bu muavenitine mazhar olamamaktadırlar. Adana’da Amerikan Hastanesi’nin doktorları matrüd Ermeni hastalarına bakmaktadırlar ve vali buna müsaade eylemektedir.
Edward Nathan ‘’

Kaldı ki, savaş döneminde Büyükelçiniz olan, Mr.Morgenthau İstanbul dışına adımını dahi atmamış, raporlarının içeriği, Ermeni tercüman ve misyonerlerden edindiği, sağlıksız ve taraflı bilgilerden oluşmuştur.

Mr. Obama,
Size buna benzer binlerce belge sunabilirim. Buna rağmen sizden siyasi normalleşme politikalarınızı değiştirmenizi isteyecek değilim.
Ancak, SOYKIRIMI YAPMAMIŞ bir milleti, şaibeleriniz altında bırakmayacağınızı, TARİHİ gerçekleri görebilmek erdemini göstereceğinizi, bu doğrultuda YALAN söyleyerek 1,5 milyon Ermeni’nin öldürülmüş olduğu açıklamanızı, düzelteceğinize inanmak istiyorum.

Şayet, benim sade vatandaş olarak verdiğim bilgilerde bir eksiklik, bir yanlışlık ve art niyetli bir yönlendirme içinde olduğumu düşünüyorsanız; lütfen kanaatlerinizin ve konuşmalarınızda ifade ettiğiniz bütün VURGULARINIZIN kaynağını bize açıklar mı sınız.

Biz, millet olarak çektiğimiz karşılıklı acıların, OSMANLI İMPARATORLUĞU döneminde Ermeni Tehcirinin ne kadar trajik olduğunu hepimiz kabul ediyoruz. Bütün itirazım ve itirazlarımız bu YALANLARIN her kesim tarafından insaftan uzak kullanılmasıdır. DOST ve MÜTTEFİK, bir yerde de STRAJETİK ORTAK isek bunun gereği doğrultusunda lütfen ya YALAN söylemeyin, ya da, tekrar soruyorum; kanaatlerinizi oluşturan bütün bilgi kaynaklarınızı bize açıklayın.

Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Orta Doğu, İsrail, Filistin, İran, Irak, Afganistan, Pakistan hakkında ki, ve de,’’ Nato müttefiki sıfatıyla’’PKK, Irak’ın Kürt liderleri, El Kaide, İran’ın nükleer silah konularında söylediklerinizi ise, farklı bir zamanda fırsat bulduğum takdirde yine değerlendirmeğe çalışacağım.

Mr. Obama,
Nasıl bir DOSTLUK ise, ben bu dostluktan doğrusu bir şey anlamıyorum. Siz benim ülkem de birlik mesajları vermeğe uğraş gösterirken, aynı tarihlerde sizin ülkenizin bir eyalet parlamentosu yine ERMENİ SOYKIRIMINI tanıma kararı alabiliyor. Siz bu çelişkiyi bilmem nasıl izah edeceksiniz.
Bütün sorduklarıma, kaynaklarınızla birlikte cevap vermeniz, beni son derece memnun edeceği gibi, sizi de olumsuz bir sıfattan kurtaracak, bu da şüphe ile baktığımız DOSTLUĞUMUZU derinleştirecektir. Tabii, TBMM de yaptığınız konuşmanızın, büyük bir bölümüne ben katılmasam da, SAMİMİ iseniz, TARİHE ışık tutma ayrıcalığını yine size bırakarak, DOĞRULARLA, sorunların ne kadar kısa sürede çözülebileceğini, kendi BAŞKANLIK döneminizde, görebileceğinize de inanmanızı ümitle bekliyorum.

Eşiniz, Mrs.Michelle’e, sevgili kızlarınız Malia ile Sasha’a, size ve ABD halkına sağlıklı günler diliyorum.



KAYNAK: - Amerikalı 70 Akademisyenin 19 Mayıs 1985 de ABD Temsilciler Meclisinin
192 sayılı kararının yanıltıcı/yanlış olduğunu açıklayan bildirisi
-Prof.Dr. MÜMTAZ SOYSAL’ın 19 Şubat- 2 Mart 1985 Tarihli Fransa’da bilgisine başvurulduğunda yaptığı konuşma.
-Osmanlı Nüfusu- Prof.Dr.Kemal Karpat
-Emperyalizmin Oyuncağı Ermeni -Sorunu Gürbüz Evren
-Osmanlı Belgelerinde Ermeni- Amerikan İlişkileri C.2,S.201
(DH.EUM.2.şb.68/82) Osmanlı arşivleri
- Ermeniler: Sürgün ve Göç – TTK.
- Prof.Dr. Justin Mc Carthy’nin ‘’Ermeni Sorunu Gerçeği’’ konulu
TBMM de 24 Mart 2005 Tarihli Konferansı
- Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914-1918 C.1
T.C. Genel Kurmay Başkanlığı Atase yayınları.
- TBMM Tutanak Dergisi

 

 

Cem Cüneyd Canan

Cem Cüneyd Canan © 2006 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön