03 Aralık 2005
Bu VATAN’da, ister vatandaş, ister yönetici olarak, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin HUKUK DEVLETİ olduğunu unutarak, hatta hukuka yön vermeye çalışarak, bazıları konuşmakta, ne yazık ki, ne konuştuklarını bilmemektedirler. Ne konuştuğunu bilmeyen Sayın Yöneticilerimize, sormam gerekiyor. Hangi Uluslar arası Sözleşmenin dört maddesini imzalamadınız. O Sözleşmenin, imzaladığınız halde, hangi üç maddesini uygulamaya koymadınız. Bu sözleşmenin retdettiğiniz ve uygulamadığınız maddeleri ile bir Başbakanın Güney Anadolu Bölgemizde konuştukları ne kadar örtüşe biliyor. Çelişkinin kaynağı, daha doğrusu sorunu yaratan bu çelişkiniz değil mi, efendim…….
Yazacağım ana konu ile bir miktar ilgisi olacağı düşüncemle, HUKUK DEVLETİ nin gelenekleri, kuralları olduğunu bazıları anlaya bilsinler diye, sizlere kısaca ULUSLAR ARASI bir kuruluştan bahsetmek istiyorum.
- C. I. E. C. - MİLLETLER ARASI AHVAL-İ ŞAHSİYE KOMİSYONU
Bu Komisyonun temel amacı, ‘’Şahısların durumu, aileye ve VATANDAŞLIĞA ilişkin konularda, komisyona üye devletlerin HUKUKUNU inceleyerek, ahvali şahsiye ile ilgili üye devletlerde yürürlükte bulunan hükümleri ahenkleştirmeye yönelik çalışmalar yapmak, üye devletlerin nüfus idarelerindeki teknikleri geliştirip iyileştirmektir.’’
Türkiye Cumhuriyeti, HUKUK DEVLETİ bu uluslar arası kuruluşa 24 Eylül 1953 de üye olarak katılmış, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Başkanlığında DIŞ İŞLERİ ve ADALET Bakanlığımızın da üye verdiği ‘’ TÜRK MİLLİ SEKSİYONUNU kurmuştur. On altı devletin üye olduğu bu kuruluş ilk sözleşmesini 27 Eylül 1956 da Paris’ de, son sözleşmesini de (31.) 16 Eylül 2005 de ANTALYA’ da imzalamıştır. Türkiye, 31 sözleşmeden 4’ünü imzalamamış, 3’ünü ise imzaladığı halde yürürlüğe koymamıştır. Bu sözleşmelerin Türkiye tarafından imzalanmayan maddelerini bende olsam imzalamazdım. Fakat imzamla Uluslar Arası bir sözleşmede kabul etmediğim hususları kendi insanıma, farklı da ifade etmezdim. Gerekirse bu maddelerin neler olduğunu başka bir yazı konusu yaparak sizlerle paylaşırım.Burada çelişkiye nokta koyalım. Ana konumuza dönelim.
Konuşma hayatımızda sıkça duyduğumuz bir söz vardır.
- Oooo, çok işimiz var,bunu anlatmak için işin alfabesinden başlayacağız, derler. Bizde işin alfabesinden başlayarak bakalım KİMLİK nedir, KİMLİK ne demektir.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü; KİMLİK:
- Toplumsal bir varlık olarak, insana özgü olan belirti, nitelik ve özelliklerle, birinin belirli bir kimse olmasını sağlayan şartların BÜTÜNÜ.
- Kim olduğunu tanıtlayan belge, HÜVİYET
- Herhangi bir nesneyi belirlemeye yarayan özelliklerin BÜTÜNÜ.
Meydan Larousse’de ;
- Birinin belli bir kimse olmasını sağlayan çeşitli şartların TÜMÜ
- Kim olduğunu tanıtlayan belge
- Birinin kim olduğunu belirten belge
HÜVİYET: ŞAHIS zamirinden Osmanlıca (Hüviyet)
- Bir kimsenin KİMLİĞİ
- KİMLİK belgesi,
- Esk. ASIL, Kök, Mahiyet (Hüviyet Cüzdanı) (Varakası) Kimlik Belgesi
Buradan kısaca bizlere bu kimliklerimizi tanzim ederek, veren kuruluşun nasıl kurulduğuna bakalım.
Osmanlı’da 1884 Yılın da ‘’Nüfus-ı Umumiye Müdiriyeti’’ ve 1889 Yılın da ‘’Ahali İdare-i Umumiyesi’’ kurularak vergi toplanmasına yönelik mal ve mülk sahipleri tespit edilirken, buna nüfus sicil bilgileri de eklenmiştir. Daha sonra 1912 de Nüfus Müdiriyeti, bir tüzükle düzenlenmiş, 1915 de yapılan değişiklikle, devam eden çalışma ve uygulamalar CUMHURİYETİN ilanından sonra, 1930 Yılın da ‘’Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü’’ adını almıştır.1972 Yılın da kabul edilen, 1 Eylül 1974 de yürürlüğe giren 1587 sayılı kanunla bu günki, ‘’Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Md.lüğüne’’ 1904 Yılın da Tüm Osmanlı sınırları içerisinde yapılan genel nüfus sayımı ve kütüklerin yazımı temel alınarak gelinmiştir. Bu kurumumuz ilk defa 1298-1320 Yıllarında ve (24-34 Ebadında)
1- DEVLET-İ ALİYE-İ OSMANİYE TEZKERESİ’ni 1928 de yürürlüğe giren (1928-1929 Tarihlileri Eski Yazı) 32 Yapraklı
2- NÜFUS ve HÜVİYET CÜZDANI’nı Son olarak da 1 Haziran 1976 tarihinden bu güne kadar kullanmakta olduğumuz
3- TÜRKİYE CUMHURİYETİ NÜFUS CÜZDANI’nı tanzim ederek vermiştir. Daha sonra bu cüzdanlarımıza T.C. KİMLİK numarası ilave edilmiştir.
İşte bizim KİMLİĞİMİZ budur. Çift taraftan ibaret bir belgedir. 72 MİLYON insanımız da bu KİMLİĞİ taşımaktadır. Buna hiç kimsenin itirazı da bu güne kadar olmamıştır. Kimse, kimseye KİMLİK aramaya kalkmasın. Bu çok meşakkatli bir iştir. 72 MİLYON KİMLİK olsa olsa sadece KADIN ve ERKEK olarak tasnif edilebilir. Gerisi havanda su dövmektir. Burada, dikkatlerden kaçmaması için, bu güne kadar kullanılan KİMLİK belgelerinin bir özelliğini de belirtmek isterim. Her üç belgede de DİN hanesi vardır. 1.sinde MİLLETİ dese de burada bura da kastedilen dindir. İkinci kimlik belgemizde (Uyruğu: T.C.) vardı. Bu gün kullandığımız da bu sütun bulunmamaktadır.
Evet bizim kimliğimiz budur. Sayısı da 72 MİLYONDUR. Anlamak istemeyenlere, bilmeyenlere DUYURULUR……. Dinin, dilin, medeniyetin, kültürün, ırkın ve sen kimsen, etnik kökenin ne ise, kendini nasıl görmek ve ifade etmek istiyorsan et. Bu ÜLKEDE KİMLİK TEKTİR. Bu kimliğin fiziki olarak, ön ve arka yüzü vardır. Ama bu kimliğin ALTI - ÜSTÜ yoktur. Kimliğini ve kimlikleri sorgulayan insan ve insanlar gerçekçi değillerdir. Kendilerini henüz bulamamışlardır. KİMLİK doğuşla var olur. Bir de siz mevcut kimliğinizi ret etme hakkına sahip olabilirsiniz. O vakit yeni bir KİMLİK almanız gerekecektir. Ama onun yeni kimliğiniz olduğunu ve üzerinizde ne kadar şık durabileceğini varın siz düşünün veya size KİMLİK bulmaya çalışan aklı evveller düşünsün.
Evet, demokrasi içinde, insan hakları ve özgürlüklerin en güzeli yaşanarak, hukukun üstünlüğü ilkesiyle birbirine eşit 72 MİLYON KİMLİK……
KİMSE... Oranlar, yüzdeler çıkarmasın
KİMSE... Lığı gibi ekler üretmesin
KİMSE... İdeoloji penceresinden bakmasın
KİMSE... Mozaik diyerek, bizi cansızlaştırmasın
KİMSE... Siyasi geleceğini KİMLİK üzerine kurmasın
KİMSE... Bu Milleti sayısallaştırmasın, Cambaza bak diyerek, KİMSE 72 MİLYONA yeni KİMLİKLER tanzim etmeye kalkmasın.
KİMSE... Bu Milletin KİMLİĞİNDE sadece TÜRKİYE CUMHURİYETİ yazdığını unutmasın… Dünya onun adına TÜRK MİLLETİ demektedir. Siz kendi ikbaliniz için bırakın bu milletin KİMLİĞİ ile uğraşmayı… Biz, 72 MİLYON, bu ÜLKE için, kendimiz için, gelecek nesillerimiz için YARIN ne ÜRETMELİYİZ. Ona bakalım…..
Cem Cüneyd Canan